FELAKET KAPIDA!

Kütahya'ya bağlı Gümüşköy yakınlarında, ETİ Gümüş AŞ'de meydana gelen kazada, siyanür barajları yıkılma tehdidi ile karşı karşıya kaldı. Yaklaşık 25 milyon metreküp siyanürlü suyun tutulduğu ve 4 bölümden oluşan barajlarda, ikinci ve üçüncü bölümleri ayıran set de yıkıldı. İkinci ve üçüncü bölümdeki sular dördüncü bölüme geçti ve siyanürlü suları bir sedde tutmaya başladı. Eğer bu set de de yıkılırsa, Türkiye, Özellikle de Kütahya ve ESKİŞEHİR' de, çok büyük bir çevre felaketi yaşanacak.
Kütahya'ya bağlı Gümüşköy yakınlarında, ETİ Gümüş AŞ'de meydana gelen kazada, siyanür barajları yıkılma tehdidi karşısında, Eskişehir'deki ilgililerden, bir açıklama gelmedi. Olay yerine giden ilgili oldu mu bilinmez ama en kritik nokta, Porsuk Barajı'na.30 kilometre uzaklıkta. Tesis, barajın su toplama havzasında bulunuyor ve baraj ile tesis arasında bir vadi uzanıyor. Eğer 4. set de yıkılırsa, siyanürlü sular saatler içinde, Porsuk barajına ulaşır.
Böyle bir durumda, siyanürlü su atık, Porsuk Barajı yoluyla, Karadeniz'e kadar ulaşacak. Eskişehir kullanma suyu da kullanılmaz hale gelecektir. Belki de Eskişehir'de, doğal yaşam büyük zarar görecek, Eskişehir, yaşanmaz bir şehir haline gelecektir. Çünkü "Siyanür çok tehlikeli bir maddedir. Eğer bir insan 8 miligram/litre oranında siyanür alırsa zehirlenir. Bir litre suda 0,05 miligram siyanür varsa, bu da zehirli su kabul edilir. Böyle bir durum Eskişehir için felaket olur."
Öte yandan Anakent Belediyesi, Porsuk Barajı dışında kullanma suyu aramak zorundadır. Zaten bugün kullanılan su da kalite açısından yeterli değildir. Bu tür tehlikeler karşısında, mutlaka kente temiz su verilebilecek kaynaklar tespit edilmeli, hatta hazır halde tutulmalıdır. Çünkü felaketin, ne zaman geleceği belli değildir.
Eskişehir açısından, tehlike hala geçmiş değildir. Meteoroloji yetkilileri de bugün ve cuma günü, bölgede yağış beklendiğini açıkladı. Yağışın siyanür havuzlarında tehlike yaratabileceği, setlerde yine çökmelerin oluşabileceği öne sürülüyor.
Atık havuzunda biriktirilen, 25 milyon ton siyanürlü atık her an baraj seddesini aşıp köyleri çamur altında bıraktığı gibi, bölgede ve tesiste yapılan incelemelerde tesisin yakınında bulunan dört köyün büyük tehlike altında olduğu tespit edilmiştir. Macaristan'da geçtiğimiz yıl yaşanan ve tüm dünyayı tedirgin eden, atık barajı felaketinin, 25 katı daha büyüğü Kütahya'da, her an yaşanabilir.
Çevre Mühendisleri, tesislerin Porsuk Çayı'na 30 kilometre uzaklıkta olduğunu, barajın çökmesiyle 25 milyon metreküp siyanürlü suyun Porsuk Çayı'na karışacağını söyledi. Porsuk Çayı güzergâhında bulunan Kütahya ve Eskişehir'i, büyük tehdit beklediğini, Sakarya'nın, Karadeniz'e döküldüğü yere kadar bölgelerin etkileneceği belirtiliyor.
Siyanürle madenciliğin, çevre açısından dünya çapında güvenilir envanteri çıkarılmış olmakla beraber, "SİYANÜR" ve " AĞIR METAL" sızıntıları nedeniyle toplu insan ve hayvan ölümleri, yok olan bitki örtüsü, tarımdan koparılan topraklar, kullanılmaz hale gelen içme suyu kaynakları, canlı hayatın kuruduğu nehir ve göller, metabolizmada biriken ağır metal ve siyanür sonucu oluşan hastalıklar, göçler, siyanürle maden çıkarmanın sonuçlarıdır. Bunlara ilişkin oluşan birkaç örneği anımsayabiliriz.
Şili'de, depreminde, siyanürlü su havuzundaki çatlamayla oluşan sızıntı sonucu, 200' den fazla insan hayatını kaybetti. Kütahya, deprem bölgesi olduğundan, aynı tehlike Kütahya ve Eskişehir içinde geçerlidir.
EPA' nın. (ABD Çevre Ajansı) raporunda, ABD'deki altın işletmeleri atık depolarının %85' inde, tehlikeli düzeyde siyanür sızıntısı olduğu tespit edildi. Yine aynı raporda, Nevda Battle dağı yakınlarındaki Mc Coy/Cove altın madenindeki siyanür kullanılmasından sonra, 1 yıl içinde 1000' den fala kuşun öldüğü belirtilmektedir.
Kanada' daki, Nova Scatia altın madeni atıklarındaki sızma nedeniyle, göl ve nehirlerde canlı kalmadı. Güney Afrika'da, Altın Madeninde çalışanların, 1200'ünde, silikasis hastalığı saptandı.
Hal böyle oluca, Türkiye deki siyanürlü su havuzlarındaki, sızıntı boyutlarını düşünmek bile istemiyoruz. Çünkü Türkiye' de, madenlerde, Özellikle de siyanürlü su atık barajlarında, denetimin yeterli olduğunu söylemek çok zordur. Çünkü güvenlik, tamamen şirketlerin, insafına bırakılmıştır. Denetim olsa idi Kütahya'ya bağlı Gümüşköy yakınlarında, ETİ Gümüş AŞ'de meydana gelen kazada, siyanür barajları yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kalır mıydı?
Eskişehir, Gümüşköy maden yatağındaki siyanürlü barajlarda oluşacak tehlikeler karşısında, ilgililer, kamuoyunu bilgilendirmek ve gerekli önlemleri de ivedilikle almak zorundadır. Çünkü FELAKET GELİYORUM DEMEZ.