Türkiye' de, Filistin'deki olayların neden/nedenleri hiç dikkate alınmıyor. Olaylar karşısında, duygusal davranılıyor. Oysa Filistin-İsrail ilişkilerinin, geçmişi iyi analiz edilse, ders ve ibret alınacak pek çok gelişme var. Öncelikle Türkiye' de, yabancılara toprak satan siyasi iktidarlar, bu ilişkileri iyi değerlendirmeli, yabancılara toprak satışını, bir an önce durdurmalıdır. Çünkü Filistin ve son olarak da Gazze'de yaşananlar, geçmişte, Yahudilere satılan toprakların faturasıdır.
Nitekim Tarhan Aykut isimli bir vatandaşın, elektronik mesajında," Unutmayınız ki, Filistin halkı, babalarının sattığı toprakları geri alabilmek için, taşla mücadele ederken, dirsekleri ve dizleri İsrail askerleri tarafından taşla kırılan insanların dramını yaşıyordu. Kıbrıs ta narinciye topraklarını, yüksek fiyatla veriyor, gerekçesiyle satanların çocukları, torunları, babalarını sattığı toprakları nasıl geri alacaklarını acı acı düşünmekte ve doğa sonuç olarak da çaresiz kalmaktadır. Dünün toprak sahipleri, yarının o topraklarda çalışan işçileri olacaklardır." demiştir.
Bugün, Gazze' deki insanlık dramı, Osmanlı devleti' nin, 1914'te çıkartılan bir kanunla dayanarak ekalliyet zümreleri toprak satılmasıyla başladı. Yahudiler bu kanunla, Filistin'de geniş araziler satın alıp, üzerlerine tapuladılar. Hatta Osmanlı devleti' nde görev alan, Yahudi nazırlarının, tesirleriyle, Sultan İkinci Abdülhamid'in, Filistin'deki şahsına ait mümbit araziler bile Yahudilere satıldı.
Birinci Dünya Savaşı, Yahudilerin işine çok yaradı. İngiliz ve Fransızlar gizli bir anlaşma yaparak, Yahudilere teminat verdiler. Osmanlı Devleti elbirliğiyle yıkılacak ve Filistin'de bir Yahudi Devleti kurulacaktı. Bu vaadi alan Yahudiler, Filistin'de Türkler aleyhine büyük bir casusluk faaliyetine giriştiler. Hatta Filistinlilerde, İngiliz ve Fransızlara yardım ederek Osmanlıya ihanet ettiler.
Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Osmanlı'ya başkaldırıp, ihanet eden Filistin, bugün bu ihanetini canıyla ve malıyla ödemektedir" dedi. Aynı görüşü, rahmetli dedemden de dinlemiştim. Bugünde aynı yöntemlerle İsrail taşeron şirketlerle, Türkiye' de, toprak alıyor. Adeta tarih tekerrür ediyor
Kuzey Irak, İsrail için çok önemlidir. Çünkü Musevi kökenli Kürtler, buralara yerleştirildi. Yani İsrail' in, su ve Toprak planı devam ediyor. Bu Türkiye'ye kadar uzanacak bir süreç. Bu nedenle, GAP bölgesinde, taşeron şirketlerle toprak alımları sürüyor...
Bugün GAP' ta faaliyette bulunan, İsrail devleti destekli, güçlü şirketler, ticari şirketlermiş gibi görünmesine rağmen, İsrail`in, tüm dünyada, tüm kaynaklarını kullanarak uygulamaya koyduğu, Kutsal topraklar senaryosunu, şekillendiren birer piyondan başka bir şey değildirler. Yine Tapu ve Kadastro eski Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, bölgede Kilis ve Mardin ile Reyhanlı, Erbeyli, Nusaybin, Oğuzeli, Altınözü, Kırıkhan, Kızıltepe ilçelerindeki satış oranlarının da son iki yılda artış gösterdiğini, Güneydoğu Anadolu'da, tercih edilen bölgenin, coğrafi açıdan dikkat çekici olduğunu söyledi.
Türk Halkı artık gerçekleri görmelidir. Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat'ta, " O gün Rab Abramla ahdedip dedi: Mısır ırmağından büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar, bu diyarı senin zürriyetine verdim. (M. Tevrat, Tekvin Bölümü 15/18) ifadelerini yer alırken, İsrail in ilk başbakanı Ben Gurion, halkının, gençlerimizin ve yetişkinlerimizin yerine getirmesi gereken bir başka haritası vardır diyor ve haritayı Nil'den, Fırat`a kadar` şeklinde belirtiyor. Siyonist Lider Thedor herzl ise " sınırlarımız kuzeyde Kapadokya Orta Anadolu Dağları, güneyde de Süveyş Kanalı `na kadar dayanıyor, diyor.
Türkiye' de politikacılar ise Adana'da, Hatay'da, Ankara'da, 'cami', 'kilise' ve 'havra'dan müteşekkil, üç dini temsil eden ortak ibadethane açanlara alkış tutuyorlar. Bahane olarak da, 'hoşgörü' ve 'diyalog' u, öne sürüyorlar. Yine Türkiye'de, bugün İsrail' le, en fazla işbirliği yapan, tohumuna varıncaya kadar, bütün tarım politikalarını, İsrail' e teslim edenlerin, kim /kimler olduğu ortada.
Türk halkı, Filistin ve son olarak da, GAZZE' de yaşananlardan, ders almalı, yabancılara toprak satışına karşı, TEMA Vakfı Onursal Başkanı 87 yaşındaki Sayın Hayrettin Karaca ile 95 yaşındaki Sümerolog Sayın Dr. Muazzez İlmiye Çığ gibi, demokratik tepkisini göstererek yabancılara toprak satışları önlemelidir. Aksi halde gelecekte, çocuklarımız ve torunlarımız, Filistin ve GAZZE' de yaşananlarla, karşı karşıya kalabilir Yani tarih tekerrür edebilir. Oysa Mehmet Akif' in söylediği gibi, "Tarih tekerrürden ibarettir demişler, hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi."
FİLİSTİN, OLAYLARINDAN DERS ALMAK...
Türkiye de, Filistindeki olayların neden/nedenleri hiç dikkate alınmıyor. Olaylar karşısında, duygusal davranılıyor. Oysa Filistin-İsrail ilişkilerinin, geçmişi iyi analiz edilse, ders ve ibret alınacak pek çok gelişme var....