Eskişehirspor çok zor günlerden geçiyor.
Borçların neredeyse her gün birkaçı gelip kapıyı çalıyor.
Transfer falan zaten hayal!
Eldeki oyuncuları tutmak bugünün en büyük başarısı!
Bunun için bile önemli bir kaynak gerek.
Bulunması ise zor görünüyor.
Yönetim her ne kadar, “Dilencilik yapmayacağız, işimizi yapacağız” dese de;
Kentin mutlaka yanlarında olması şart haline geliyor.
İşte bu ihtiyaçtan dolayı yeni kampanyalar geliyor gündeme.
Kumbara kampanyası ses getirdi.
“26 Saatte 26 Bin forma” kampanyası ise şehri adeta kenetledi.
Eskişehirspor, yaşadığımız şehrin ortak değeridir.
Kentimizin en önemli markasıdır.
Bu markaya herkesin sahip çıkması da, bizce bu şehirde yaşayan herkesin görevlerinden birisidir.
Gün gelir sadece maç bileti alarak bu görevimizi yaparız.
Belki öylesine güzel günler göreceğiz ki;
Kulüp; kendisini destekleyenleri destekleyecek!
öylesine bir ekonomik güce ulaşılacak ki, şehirde festivaller düzenleyip, taraftarlarına armağanlar verecek.
Ancak gün, o gün değil!
Bugün değil bir biletle, kombineyle ya da bir formayla;
“Taşın altına komple gövdemizi sokacağımız gün!”
Forma kampanyası da zaten, kentlinin takımına karşı gösterdiği hassasiyeti bir kez daha gözler önüne serdi.
Hepimizi mutlu eden öylesine destekler gördük ki;
“7’den 70’e bu şehrin Eskişehirspor’u ne kadar çok sevdiğini bir kez daha gördük”
Yani bu şehirde yaşayan herkes, şehrinin değerine sahip çıkma anlamında elinden geleni yapıyor.
Yine ülkeye örnek olacak bir duruş gösteriyor.
Tam da bu noktada bizim tavsiyemiz ise, bu kampanyanın geleneksel hale getirilmesi yönünde olacak.
Her sezon başı canlı yayın ve diğer iletişim araçları ile şehir ve takım buluşturulsun.
Evet, bugün belki yaşamsal anlamda kulüp adına bir destek talep ediliyor olabilir;
Fakat bir yıl gelir ki;
Başta da söylediğimiz gibi, bu etkinlik bir festival havasına bürünür;
Şampiyonluk şarkıları söylenerek yapılır.
öyle ya;
Şehirde yaşayan insanlar ile gönül verdikleri kulüp sadece para toplamak için mi bir araya gelecek?
Elbette bir gün Eskişehirspor’un yeniden şanlı direnişinin meşalesini hep birlikte yakacağız.
İşte o zaman porsuk sahilini para toplamak için değil;
Gelenekselmiş festivallerde hep birlikte marşlar söylemek için dolduracağız.
Bu vesile ile şehrin dayanışma örneğini ortaya koyan forma kampanyasını gerçekleştirenleri;
Bu kampanyaya karınca kararınca kimin ne gücü yetiyorsa destek verenleri;
Ve bu desteklerin tek bir kuruşuna dahi zeval getirmeyecek şekilde kullanacağına inandığımız yöneticileri kutluyoruz.
Umarız bir gün bu bulaşmaları
“Bir futbolcu transferi de taraftardan”
“Avrupa seferi için kenetlenme”
“Şampiyonluk forması açık artırımı” gibi isimlerle düzenleriz…