FRİGYA'DA BİR YARIŞMA VE JÜRİ BAŞKANI MİDAS...

Mitolojide, Büyük Tanrı, Zeus’un oğlu Müzik tanrısı Apollon ile kırların, ormanların küçük tanrısı Marsiyas arasında Frigya’da bir müzik yarışması düzenlenir.Yarışmanın hakemlerinden biri de Frigya Kralı Midas’dır.Apollon...

Mitolojide, Büyük Tanrı, Zeus'un oğlu Müzik tanrısı Apollon ile kırların, ormanların küçük tanrısı Marsiyas arasında Frigya'da bir müzik yarışması düzenlenir.
Yarışmanın hakemlerinden biri de Frigya Kralı Midas'dır.
Apollon müziğin otoritesi, profesörü ve en çok bileni olması inancı ve gücüyle enstrümanı olan lir'ini çalar.
Sıra Marsiyas'a gelir. Marsiyas da flütüyle; kırların, rüzgârın, ormanların kısaca doğanın seslerinden oluşan müziğini yapar.
Hakemlerin çoğunluğu Büyük tanrı Apollon'u destekler ve oylarını Apollon'a verir.
Fakat Midas, çoğunluğun seçimine uymayıp Marsiyas'ın seslendirdiği müziği beğenir ve oy'unu Marsiyas'dan yana kullanır.
Büyük Apollon ve yandaşları şaşkınlık içindedir.
Nasıl olur da bir ölümlü Büyük tanrı Apollon'u onaylamaz.
Eyyamcıları O'nu alaya alırlar.
Apollon'un müritleri "Sen de çoğunluğa uysana,bizim gibi düşünsene!,
"Bari seni Peygamber ilan edelim" derler.
Saçmaladığını söylerler.
Ve Çıldırırlar...
Midas'ın özgür düşüncesinin rahatsızlık olduğunu, utanmazlık olduğunu söylerler.
Çünkü onlarda demokrasi bilinci yoktur.
Herkesin kendileri gibi düşünmesi gerektiğini
söylerler.
Düşünceyi açıklama hakkını sadece tanrılarına ve
müritlerine ait olduğunu savunurlar.
Muhalefete özgür düşünceye tahammülleri yoktur.
Çünkü onların ideolojileri kulluktur, düşünmezler.
Nasıl olsa onların yerine düşünen ilahları vardır.
Yarattıkları sahte tanrılara taparlar.
O'nun dedikleri ve yaptıkları eleştirilemez dokunulmazdır.
Aslında bir düzeni korumakla ve terörü önlemek gibi bir görevi de olan Apollon, aklını kaçıran eyyamcıların tepkileriyle çıldırır.
Önce kendisini desteklemeyen Midas'ın kulaklarını ceza olarak eşekkulaklarına çevirir.
Artık Midas halkın önünde küçük düşecektir.
Sonra da müzik yarışmasında Midas'ın oy'unu alan Marsiyas'ın da derisini yüzer ve derisini ağaca gerer...

Galileo, Dünyanın yuvarlak ve kendi etrafında döndüğünü söylediği için otorite "Kutsal Engizisyon" tarafından, müebbet hapse mahkûm edilmişti.
"Beni cezalandırıyorsunuz ama Dünya yine de dönüyor" demişti.
Cezası kendi evinde göz hapsine çevrildi.
Galileo hapislik günlerinde kör oldu ve 1642 yılında hayatını yitirdi.
Ama yine de özgürlük; insanı 'insan' yapan en önemli erdem ve değerdir.
* yazı alıntıdır

Haberleri