Garibimize gitti...

  Bir yandan yeni Stadyumun yapımı sürüyor, diğer taraftan şehirde mevcut Atatürk Stadyumu yerinin ne olacağı tartışılıyor.Eskişehirliler, yeni stadyumu yaptığı için Atatürk Stadyumunun yerine sahip olan TOKİ’nin buraya...

 


 


Bir yandan yeni Stadyumun yapımı sürüyor, diğer taraftan şehirde mevcut Atatürk Stadyumu yerinin ne olacağı tartışılıyor.


Eskişehirliler, yeni stadyumu yaptığı için Atatürk Stadyumunun yerine sahip olan TOKİ’nin buraya AVM ve Otel yapmasını istemiyor.


Bir sabah Valiyet binası önüne konulan düzenleme maket projesi de büyük tepki çekiyor Eskişehirlilerden.


Anadolu üniversitesinin kampüsü haline gelmesi de benimsenmiyor.


Şehir kamuoyunda “Söz konusu yer şehrin ortak malı durumunda. O yüzden burası şehrin tamamının kullanılacağı bir meydan haline getirilsin” isteği var.


Yıl 2014’ün sonları.


Zamanın Milli Eğitim bakanı Nabi Avcı, mevcut Atatürk Stadyumu yerinin meydan haline getirileceğini söylüyor.


İlk kez “Millet Bahçesi” ismini kullanıyor bu açıklamasında.


Yıl 2015’in Ocak ayı…


Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Eski Stadyum alanı Millet Bahçesi olacak” diye net bir açıklama yapıyor…


Yıl 2015’in Nisan ayı ortaları…


Bakan Avcı “Stadyum alanı Eskişehir halkının istifade edeceği güzel bir Millet Bahçesi olacak” diyor…


 


Yıl 29 Ekim 2015…


Milli Eğitim bakanı Avcı,  Atatürk Stadyumu’nda bir basın toplantısı yapıyor.


Toplantıda “Eski Stadyum alanı Türk Dünyası Kent Meydanı olacak. Meydanın içinde Millet Bahçesi de bulunacak. Türkiye’nin en büyük kent meydanı olacak.20 milyon liraya mal edeceğimizi düşünüyorum” diyor.


Sonrasında Nabi Avcı Kültür ve Turizm bakanı oluyor.


Kendisine her Eskişehir’e geldiğinde mevcut Stadyum yeri soruluyor.


O da her defasında “Burası kent meydanı, Millet Bahçesi olacak. TOKİ’den satın alma işlemleri ve TOKİ’ye taksitler halinde parasının ödenmesi işlemleri devam ediyor” diyor.


Yıl 2018…


Nabi Avcı, mevcut Atatürk Stadyumu yerinin Millet Bahçesi olacağını, ilk kazmanın bu yıl vurulacağını söylüyor.


Sadece Avcı mı?


AK Partinin Eskişehir’deki her aktörü, mevcut stadyum yerinin Millet Bahçesi haline getirileceğini her sorulduğunda ve her fırsatta söylüyor.


Yani…


2014 yılı sonundan bu güne kadar defalarca “Stadyum yeri Millet bahçesi olacak” açıklaması yapıldı.


Yapılan açıklamalar samimi de bulundu.


Söylenenin hayata geçmesi için belli bir süre gerektiği de herkes tarafından makul bulundu.


Fakat buna rağmen…


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı bir televizyon programında “Eskişehir’deki eski stadyumun alanı üzerine millet Bahçesi yapacağız” demesini, aralarında AK Partililerin de bulunduğu bir kesimin, ilk kez duyuyormuş gibi yapmasına, buna çok sevinmiş gibi davranmasına ve bu müjde ile coşmuş gibi  tepki vermesini anlamlandıramadık…


Belli ki Nabi Avcı bunu yıllardır söylüyor.


“Millet Bahçesi” tanımı yapmasından da belli ki bunu Erdoğan’a Nabi Avcı söylemiş.


Siz niye ilk kez duymuş gibi davranıyorsunuz ki?


Yoksa sizin için aynı şeyi Avcı’dan duyduğunuzda önemsiz, Erdoğan’dan duyduğunuzda önemli mi oluyor?


.....


 


İttifakla partilerin çıkarttığı milletvekili sayıları nasıl belirlenecek?


 


24 Haziran seçimlerine ittifaklar girince, partilerin çıkartacağı milletvekili  hesabı yapmak bir hayli zor hale geldi.


Yok ittifak oyları, yok artık oylar, oyların ittifak içinde dağılımı falan da işin içine girdiğinde, çoğu insanın devreleri yanar hale geldi.


Bu işin uzmanı sayılabilecek bir dostumuza sorduk “nedir bu işin doğrusu? İttifak ile patilerin çıkartacağı milletvekili sayısı nasıl belirlenecek?” diye…


Anlattığı özetle şu:


Biri Cumhur diğeri Millet olan 2 tane ittifak var seçime giren…


önce ittifakların oyları toplanacak.


Böylelikle 2 ittifakın, mevcut milletvekillerini nasıl bölüştüğü çıkacak ortaya…


Ardından…


İttifak tarafından kazanılan milletvekili sayısı,  alınan oyun sürekli bölünmesi ile ittifak içindeki partilerin çıkarttığı vekiller ortaya çıkmış olacak.


Yani…


örneğin, toplam oyları % 10 barajını aşan bir ittifakın, seçim bölgesindeki oyları toplamı 101 bin diyelim. Bu ittifaka düşen milletvekili sayısının da 7 çıktığını farz edelim. İttifak içindeki partilerin oy dağılımı da:


A: 61 bin…


B: 25 bin…


C: 15 bin olsun.


İttifak partilerinin oyları, ittifak içinde en çok oyu alan partiden başlamak üzere, 7 milletvekiline ulaşana kadar 1, 2, 3, 4…’e sıralı bölünecek;


Yukarıdaki örneğe göre:


A: 4, B: 2, C: 1 milletvekili kazanacak.


.....


 


Şu peşin peşin konuşanlar var ya…



Yıl 1973...
12 Mart 1971'de generallerin muhtırası sonucu Başbakan Süleyman Demirel iktidardan devrilmiş.
Muhtıracı generallerin başı olan Faruk Gürler "Cumhurbaşkanı" olmak istiyor.
Kara Kuvvetleri Komutanı iken muhtıra verildikten bir süre sonra Genelkurmay Başkanı olan Faruk Gürler, bu görevinden istifa ederek Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını koyuyor.
Seçimi kazanacağı ve Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacağına kesin gözüyle bakılıyor.
önce kendisine şöyle bir yol açılıyor:
Gürler, Genelkurmay Başkanlığı'ndan istifa ettikten sonra, süresi dolmak üzere olan o günkü Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından "kontenjan senatörü" yapılarak parlamentoya sokuluyor.

çünkü...
O tarihte, yasaya göre parlamenter olmayan biri cumhurbaşkanı seçilemiyor.

"Eski Orgeneral, yeni Senatör Faruk Gürler" Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacağından o kadar emin ki, yapacağı teşekkür konuşmasının metnini bile hazırlıyor.

Fakat Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, Demirel'in müthiş bir direnişiyle karşılaşıyor.
12 Mart Muhtırası'nda, şapkasını alarak Başbakanlıktan giden Süleyman Demirel'in liderliğindeki Adalet Partisi milletvekilleri, kelleyi koltuğa alıp Orgeneral Faruk Gürler'e mecliste oy vermiyor.
Dönemin en güçlü adamı olan "askerlerin adayı Faruk Gürler", ağır bir yenilgiye uğruyor. Oysa Gürler'in, çankaya'ya taşınmak için eşyalarını bile hazırladığı biliniyor.

Yaşanan bu olayı Süleyman Demirel şu cümle ile özetliyor:
"Siyasette doğmamış çocuğa don biçilmez"

★★★

12 Eylül darbesi sonrası yapılan ilk seçimler.
Darbeyi yapanlar, asker olan Turgut Sunalp'in partisini destekliyor.
Seçimi de bu partinin kazanacağına kesin gözle bakılıyor.
Yapılıyor seçimler.
Konseyin desteklediği Sunalp'in partisi MDP nal topluyor.
Turgut özal'ın partisi oyları silip süpürüp, tek başına iktidara geliyor.
Seçimin sürpriz sonuçlarını soruyorlar o sırada siyasi yasaklı olan Demirel'.
"Daha düne kadar seçimin sonucu belliydi. Bu gün seçim başka şekilde sonuçlandı. Bu nasıl olur?" Diye.
Demirel çok kısa ce net cevap veriyor:
 "Dünün güneşi ile bugünün çamaşırı kurumaz..."
Şimdi bu yıllar önce yaşanan olayları niçin yazdık?


Bugünden 24 Haziran seçimlerinin sonucu konusunda, tahminin de ötesinde kesin konuşanlar var ya…

Bahse girip, kalıbını falan koyanlar oluyor ya…


İşte onlara “Peşin peşin konuşup da atıp tutmaya kalkmayın” diye uyarıda bulunmak için yazalım istedik…

Haberleri