GDO VE ESKİŞEHİR'İN TEPKİLERİ...

GDO yani Genetiği Değiştirilen Organizmalar...
Daha değişik bir biçimde, aşılarla ya da kimyasal katkılarla bitkinin büyütülmesi.
Böylece besin değerlerinin o bitkiyle birlikte yetişmesine engel olunması.
Ancak;
Daha ucuz ve daha verimli ürün alınması durumu da var...
Türkiye'de bu sistem, şimdi tamamen serbest.
Hatta GDO'lu ürünün satıldığı pakette, ürünün GDO olduğunu belirtmeye bile gerek yok!
***
GDO'nun tarifi bu şekilde.
Çarşı pazarda dikkat ederseniz bu konuda çok yorum var.
Özellikle pazarcı esnafının söylediklerine kulak vermek lazım.
"Tamamen organik büyüyen bitkinin masrafı ortada.
O bitkiyi bu tezgahta satsak kimse almaz, çünkü organik maddeyi alacak ekonomik özgürlüğümüz yok" diyor esnaf...
Aslında GDO konusunda konuşulması gereken asıl meselelerden birisi bu.
"Bir millet, bir toplum maliyetinden dolayı sofrasına orjinal bir domates bile alamıyor"
Bizce oldukça acı verici bir durum...
***
GDO'nun ne olup olmadığını tartışmaya devam edelim.
Kuşkusuz bu konuda en güzel yorumları sağlıkçılar verir.
Eskişehir Türk Sağlık Sendikası'da GDO'lu bitkilerin Türkiye'de serbest bırakılması ile ilgili dün bir açıklama yaptı.
Onlar; "GDO'nin serbest bırakılması bir milletin 100 yıl sonraki nesillerine bile zarar verecek" diyorlar.
***
GDO'lu ürünlere dünyada 'Frankeştayn' adını veriyorlar.
Yani pek çok ülke insanına göre çok zararlı birşey.
Ancak ülkemizde serbest bırakılmasına normal gözüyle bakıyorlar.
Bu duruma aslında en güzel yorumu Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Ünal getiriyor.
"Bu ülkede buğdayın bile genetiği ile oynadılar"
Bu sözün üzerine daha fazla bu konuyu tartışmak galiba zor olacak.
O yüzden toparlayalım.
***
GDO konusunda Eskişehir'in tepkisi böyle.
Öyle gözüküyor ki; tepkiler daha da artacak.
Ancak ne kadar etkili olur işte orası büyük bir muamma...