Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nde yaşanan olay...

Toç Bir Sen'in dünkü gazetelere de yansıyan bir açıklaması vardı.
Kamu kurumlarında grev yapan ve yöneticilik kademelerinde yer alan idareci ve personelin, kendi görevleri ile ilgili faaliyetlerini aynı zamanda ticari olarak özel sektörde de sürdürmelerini eleştiren bir açıklamaydı bu.
Bu durumu etik bulmadıklarını söylüyordu Toç Bir Sen yöneticileri.
-"Hem kamu kurumunda yönetici olup, hem de aynı iştigal alanında ticaret yapılması doğru değil" diyor ve bu insanların ya memuriyeti, ya da ticareti bırakması gerektiğini ifade ediyordu.
Açıklamayı da;
Haksızlık karşısında susmak, dilsiz şeytan olmaktır" diye bitiriyordu sendika yöneticileri.
Dışarıdan okuduğunuzda, sendika yöneticilerinin neyi anlatmak istediğini kolayca anlıyorsunuz.
Ancak...
Kimi ve hangi kurumdan bahsettiğini anlamanız mümkün değil.
Çünkü...
Ne kurum ismi verilmiş, ne de kurumda çalışan yöneticilerin isimleri.
Ortada sadece, bir kurumda yönetici pozisyonunda olan insanların, aynı zamanda kendi görev alanlarında ki konu ile ilgili ticaret yaptıkları iddiası var.
İsterseniz, sendika yöneticilerinin yakındığı fakat isim açıklamaktan da çekindiği anlaşılan konuyu biraz anlatalım.
Olayın geçtiği yer; Geçit kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü.
Burada görev yapan Cemal Çekiç, Bilal Demir ve Necmettin Bolat idareci konumunda bulunan kişiler.
Bu kişiler NBC Tarım Danışmanlık Gıda İnşaat Sanayi ve Limited ismiyle bir şirket kuruyor.
Anlaşılan o ki, isimlerinin baş harflerini bir araya getirip, şirket ismi oluşturmuşlar.
23 Eylül 2011 tarih ve 7906 sayılı Ticaret sicil gazetesinde ki ilanın ardından faaliyete başlıyor.
Kamu kurumlarında görev yapanların, limited şirket ortağı olmasının önünde herhangi bir yasal engel yok.
Ancak...
Olayda, sendika yöneticilerinin de işaret ettiği gibi Etiğe sığmayan bir durum mevcut.
Şöyle ki;
Sözünü ettiğimiz isimler Hem tarımsal Araştırma Enstitüsünde yönetici pozisyonunda olup, hem de kurdukları şirket aracılığıyla tarımsal alanda ticaret yapıyor.
Kurdukları şirket başka bir iştigal alanında faaliyet gösterse, ne karşı çıkan olur ne de ilgilenen.
İştigal alanı her iki tarafta da aynı olunca, ister istemez hem kafalar karışıyor, hem de insan "Bu nasıl iş?" diye düşünmeden edemiyor.