Geçmişten bugüne ÖLÜM CEZASI ve ilginç bilgiler

İdam cezası bütün toplumlarda görülmüştür. Ancak cezaların uygulanmasma bakıldığında, tarih boyunca belki hiçbir ceza böylesine farklı uygulamalara tabi tutulmamıştır. Bilebildiğimiz en eski kanunlardan olan Hammurabi Kanunları...

İdam cezası bütün toplumlarda görülmüştür. Ancak cezaların uygulanmasma bakıldığında, tarih boyunca belki hiçbir ceza böylesine farklı uygulamalara tabi tutulmamıştır. Bilebildiğimiz en eski kanunlardan olan Hammurabi Kanunları MÖ 1750 yıllarında kral olan Hammurabi tarafından resmen halka açıklanmıştı. Babil Sami dilinde çivi yazısıyla yazılan kanunda Ölüm cezası 34 değişik biçimde uygulanıyordu. Suda boğma, kazığa oturtma, ateşe atma bunlardan bazılarıydı.
Tarihte insanın yakılarak öldürülmesi bir kurban etme uygulaması olarak görülebildiği gibi idam cezasının infaz biçimlerinden biri olarak da görülebilmektedir. Örneği İbraniler'de en çok kullanılan infaz taşlayarak öldürmeydi. Yakma istisnai bir uygulamaydı ve yalnız iki durumda görülürdü. Bunlardan biri bir rahibin kızının fahişelik yapması, ikincisi ise bir kişinin annesini veya kızım eş olarak alması, yani ensest ilişkiydi.
İlkçağda yakma suretiyle cezalandırma kuşkusuz birçok toplumda uygulanmıştı. Ancak suçluların sistemli olarak yakılma şeklinde cezalandırılması ilk kez Keltler'de görülmektedir. Bu aynı zamanda Tanrılara kurban etme anlamına geliyordu. Yargılanan suçlular beş yılda bir yapılan büyük şenliklerde Tanrılara kurban edilmek üzere tutulurdu.
Tarihte sayısız idam yöntemi uygulandı. Belki hiçbir cezada böylesine bir çeşitliliğe rastlanmaz. Avrupa'da uygulanan idam yöntemlerinden bazıları şunlardı: Toprağa gömme, suda boğma, haşlama, ateşte yakma, hükümlünün el ve ayakları kırıldıktan sonra yüzü göğe dönük olarak çarka vurma, mahkumu parça parça kesme, halat bükerek boğma... Rusya'da değişik bir infaz biçimi olan erimiş metalin ağızdan boşaltılmasıyla yapılan idam 1672 yılında kaldırılmıştı.
Fransa'da on yedinci yüzyılda bazı mahkemeler, eski bir adet gereğince idam mahkumu olan erkeği, eğer genç bir kız onunla evlenmek isterse serbest bırakıyorlardı. O dönemde birçok suçlu bu şekilde kurtulmuştu. O dönemin cezacıları buna bir açıklama getirmeye çalışmışlar, Despeisses, "Evlenme ölümden daha ağır bir cezadır" demişti.
Ortaçağda Vizigotlar'da dinsel bakımdan kutsal olan şeylere saldıranlar ve birini zehirleyenler ateşe atılırak cezalandırılırdı. Engizisyon yargılamalarında da ateşe atma görülüyor. Ünlü en-gizisyonculardan Bernard Gui 42 kişiyi canlı canlı ateşe attırmış ve ayrıca emir vererek 69 ölüyü mezarlarından çıkarttırıp ateşte yaktırarak cezalandırmıştı.
İngiltere'de kocalarına ihanet etmekle suçlanan kadınların vücutları parçalanıyordu. Ancak daha sonra bu uygulama, seyircileri dehşete düşürdüğü için değiştirildi. Bunun yerine yakma cezası verilmeye başlandı.
Fransa'da 1737'de bir askeri yönetmelikte, kiliseye ait eşyaların talan edilmesi veya saklanması durumunda asılma veya boğularak öldürülme cezası verilmesi öngörülüyordu. Buna karşın çalan kişi kutsal şeylere karşı bir saldırıda bulunmuşsa bu durumda ateşte yakılma cezası veriliyordu.
Günümüzde idam cezası altı yöntem kullanılarak uygulanıyor. Bunlar, kurşuna dizme, asma, taşlama, iğne yapma, kafa kesme, elektrik şoku ve zehirli gazdır. Zehirli gaz ve elektrikli sandalye sadece ABD'de uygulanırken, 6 ülkede taşlama, 3 ül-kede kafa kesme uygulanıyor. En fazla uygulanan yöntem ise asma ve kurşuna dizmedir. Asma 58 ülkede, kurşuna dizme ise 75 ülkede infaz yöntemi olarak uygulanıyor.
Bir ülkede genellikle tek bir infaz yöntemi ile yetinilmiyor farklı yöntemler kullanılabiliyor. Sözgelimi ABD'de kafa kesme ve taşlama dışında bütün yöntemler uygulanırken, Birleşik Arap Emirlikleri'nde kafa kesme, taşlama ve kurşuna dizme uygulaması sözkonusu.

Haberleri