GELECEK ÇOCUKLARIMIZA ONLAR İSE BİZE EMANET

Gençler ve çocuklardan gelen e-mailler, daha çok dikkatimizi çeker. Onları görüşleri ve önerileri hep önceliklidir. Nitekim gençlik merkezi ile ilgili yazımızdan sonra, küçümsenmeyecek e-mail aldık. Hemen hepsi de Eskişehir'de, çocuk ve gençlere, yeteri kadar değer verilmediği, üstelik çocuk ve gençlerin, kendi kaderlerine terk edildiği kanısındalar. Vilayet, belediyelerin ve üniversitelerin, çocuk ve gençlere yönelik görevlerini yeteri kadar yapmadıkları düşüncesi hakimdi.
Ancak "Örnek Bürokrat" yazımızdan sonra, gelen bir e-mail dikkatimizi çekti. Okuyucumuz " ... Trabzon valisinin, bir yıl gibi kısa sürede, Trabzon' da dört gençlik merkezi açtığını ve merkezlerin sayısı önümüzdeki yıllarda, 19 olacağını da söylüyorsunuz, Peki, Eskişehir, aynı imkanlara ve statüye sahip olmasına rağmen, aynı olanaklar çocuk ve gençlere niçin sağlanmıyor? Veya Vilayet, Üniversiteler, Belediyeler aynı duyarlılığı niçin göstermiyorlar? Demek ki keramet, para da değil insanlardadır. Sizler, böyle başarılı insanlarımızı, bizlere tanıttıkça, Nuri Okutanlar mutlaka çoğalacaktır." diyerek bir gerçeği dile getirmiş.
Elbette Eskişehir' de, Vilayet, Belediyeler ve Üniversiteler, gençlere yönelik tesislerin yapımında, Sayın OKUTAN kadar, niçin duyarlı değiller bilinmez ama Sayın OKUTAN, çocukların ve gençlerin eğitimini, sorunların çözümü ve gelecekle eşdeğer tutuyor. Özel idare bütçesinin, yarısını, eğitime ayırıyor. Siirt ve Sakarya illerinde olduğu gibi, Trabzon'da da gelecek için umut vaat eden projelere imza attı. Yine okul öncesi eğitimi, ön plana aldı. Sayın OKUTAN' la birlikte, kentte yüzde 36 olan okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranı, bir yılda yüzde 71'e çıktı.
Yaklaşık iki buçuk ay önce faaliyete geçen gençlik merkezlerinde, sosyal, kültürel ve sportif açıdan parlak, şiddetten uzak, bir nesil yetiştirilmesi hedefleniyor. Kentte şimdiye kadar dört gençlik merkezi açıldı. İnşaatlar sürüyor, merkezlerin sayısı yakında 19 olacağı da söyleniyor.
Trabzon'da, yalnız gençlik merkezleri yapılmıyor, insanların yüzünü güldüren bir gelişme daha yaşanıyor. İlde, internet kafe ve kahvehanelere, yeni bir alternatif oluştururken, sokakta sayıları artan işsiz gençliği, sosyal ve kültürel faaliyetlere çekmeye çalışılıyor Spor salonu, resim, iş teknik atölyesi, internet ve kütüphaneden oluşan gençlik merkezi ilin yoğun ilgisiyle karşı karşıya. Merkezde, genç ve çocuklar buralarda, ücretsiz hentboldan judoya, basketboldan tenise kadar pek çok alanda spor yapıyor, bağlama ve gitar kurslarına katılıyor, kitap okuyor. Onlara ise alanlarında, uzman öğretmenler eşlik ediyor.
Sayın OKUTAN, gittiği her kentte, "Okul Öncesi Eğitimi" ön planda tutuyor, insandaki kişilik gelişmesi içinde, olmazsa olamaz konumda görüyor. Çalıştığı her ilde, bir yıl gibi kısa sürede, okullaşma oranını %100' e ulaştırabiliyor. Çocukları, okul öncesi eğitim alması için de her türlü imkânı kullanıyor. Hatta altın bile dağıtıyor. Doğru da yapıyor. Çünkü yapılan bilimsel araştırmalar ve çağdaş eğitime yönelik çeşitli uygulamalar; çocuğun öğrenmesinin, en yoğun olduğu, temel alışkanlıklarının, zihinsel yeteneklerin geliştiği ve biçimlendiği dönem, in 3-6 yaş arasında olduğunu göstermiştir.
Yalnız eğitimde mi? Sayın OKUTAN, Trabzon'da, sağlık alanında da ciddi gayret gösteriyor. Sağlık personelinin fedakâr çalışmaları sayesinde, Trabzon' da, aşılama oranı yüzde 100'e yakın rakamlara ulaştı. Sayın OKUTAN, tek bir aşısız çocuk kalmamasının, temel hedefleri olduğunu sıkça vurguluyor. Vali OKUTAN, sağlıklı bir neslin yetişmesi için, ildeki kurum/kuruluşları, sivil toplum örgütlerini, eğitim camiasını, medya ve diğer toplum kesimlerini, takım ruhu içinde çalıştırıyor.
Sayın Nuri Okutan, " TOPLUM MERKEZLERİNE" de, özel bir önem veriyor. Siirt, Sakarya ve Trabzon'da, kadınları, bir araya getirmiş, buraları üretim yapan ve eğitim görülen merkezler haline dönüştürmüştür. Bu merkezlerde, kadınlar her gün, 20 dakika kitap okuyor. Aile ilişkilerini, kadın haklarını da öğreniyorlar.
Eskişehir'de de çocuk, genç ve büyüklere, aynı olanaklar sağlanabilir. Hatta daha da ileri boyutlara taşınabilir. Yeter ki Vilayet, Belediyeler, Üniversiteler, kurum/kuruluşlar, meslek odaları, diğer sivil toplum örgütleri, çocuk ve gençlerin sorunlarının çözümünde, onlara imkân yaratmada, proje üretmede, takım ruhu içinde çalışsınlar, imkânları ölçüsünde de maddi ve manevi katkıda bulunsunlar.
Bilinmelidir ki, Gelecek çocuk ve gençlere, onlar ise bize emanettir.