Geçmişte, uluslararası zenginliğinin en önemli göstergesi, doğal kaynaklardı. Zamanla para, makine fabrika gibi sermaye malları, üstün konuma geçti. Bugün ise bilgi, teknoloji, beyin gücü, insan kaynağıdır.
Ne var ki Türkiye, hala çağımızdaki bu gelişmenin farkında değildir. O nedenle de Türkiye, en fazla beyin göçü veren ülkeler sıralamasında, üst sıralarda yer alıyor. İyi eğitim gören yüz kişiden 60' ı, öğrenimine, Türkiye dışında devam ediyor veya oralarda çalışmaya başlıyor. Daha iyi çalışma olanakları, yüksek ücret ve daha az vergi nedeniyle, ülkemizin ve başka ülkelerin insanları, ABD ve Kanada gibi ülkelerde çalışmayı tercih ediyor.
Beyin göçü, sadece ülke dışına doğru olmuyor, ülke içinde de zaman zaman beyin göçleri meydana geliyor. Türkiye'de, bu şekilde meydana gelen beyin göçleri, genellikle devlet sektöründen, özel sektöre doğru oluyor. Mesela öğretim üyelerinin çoğunlukla, devlet üniversitelerinden vakıf üniversitelerine doğru akımı veya devlet dairelerinde yetişen elemanların, özel sektörde görev alması, özellikle de devlet kurumlarındaki doktorların, özel hastanelere transferi, artık olağan duruma geldi.
Bütün bu gelişmeler ve cazip tekliflere rağmen, "GENÇ VE İDEALİST " olan proje üreten, var gücü ile çalışan, insanlarımızdan, devlet kurumlarını, tercih edenler de var. Bu insanlarımızdan biri de, ESOGÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim dalı Öğretim üyesi, Sayın Doç. Dr. A. Özcan ÖZDEMİR' dir. Kanada'da, kendi parası ile alanı ile ilgili ihtisas yapmasına rağmen, ESOGÜ' ye geri dönmüş, hatta "ESKİŞEHİR VE BÖLGESİ BEYİN KRİZ, ACİL MÜDAHALE MERKEZİ " kurulması için, ciddi çalışma içine girmiştir. Bu alanda, "ESOGÜ Nöroloji Anabilim Dalı", "ESOGÜ Acil Servis"i, "Eskişehir Sağlık Müdürlüğü" ve" ESOGÜ Kardiyoloji Anabilim Dalı" ile protokol imzalanmıştır.
Sayın Doç. Dr. ÖZDEMİR' i, bir vesile tanıdık. Çalışmaları ile ilgili uzunca sohbet etme fırsatı bulduk. Kendisi, Türkiye, Eskişehir ve ESOGÜ hayranı, bir bilim adamı. Annesi Rahmetli Prof. Dr. Mükrime Necla ÖZDEMİR ve babası ESOGÜ Nöroloji Anabilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Gazi ÖZDEMİR' in yolunda, ciddi çalışma içinde bulduk. Anne ve babasının hizmetlerine, sahip çıkıyor, daha da geliştirilmesi için de büyük gayet sarf ediyor.
Sayın Doç. Dr. ÖZDEMİR, genç yaşına rağmen, bir bilim adamında olması, gereken, bilgi, deneyim, önsezi, başarı ve başarısızlıkları paylaşabilme, gibi meziyetleri ile dikkat çekti. Makro düşünce ve stratejiler sahip. Dikkat ettik eleştirilerinde spesifik oldu. Eleştirilere, pozitif yaklaştı. Eleştirilerini, bir sonuca bağladıktan sonra da taleplerini sıraladı.
Sayın Doç. Dr. ÖZDEMİR, kendini iyi yetiştirmiş, sistemli bir şekilde, fikri faaliyetlerde bulunan, "AR-GE çalışmalarına öncelik tanıyan, özgür, pozitif, gerçekçi, değişimci, önyargısız, tarafsız, yerel, ulusal ve küresel düşünen, mantıklı, eleştiriye açık, bildikleri doğrulardan taviz vermeyen, söylemekten de çekinmeyen, bir yapıda gördük. En önemli arzusu, ideali ve hedefi ise," Eskişehir' de, ESKİŞEHİR VE BÖLGESİ BEYİN KRİZ, ACİL MÜDAHALE MERKEZİ" kazandırmaktır.
Hülasa O, hem vicdani, hem de sosyal sorumluluk taşıyan, bir bilim insanıdır.
Elbette bu merkezin gerçekleşmesi için, "TOPLUM KATILIMI" şarttır. Nitekim Alma-Ata'da, 1978 yılında, deklare edilen sağlık hizmetleri yaklaşımının, en önemli öğelerine biri toplum katılımıdır. Eskişehir ve bölge halkının, mutlaka BEYİN KRİZ, ACİL MÜDAHALE MERKEZİ" ne, katkısı sağlanmalıdır. Bu temin edildiği zaman, merkezin ihtiyaçları, daha uygun şekilde sağlanırken, toplumdaki kaynaklar da harekete geçerek, kalıcı olacak. Ayrıca hizmetlerin maliyetini düşürürken, halkımızın, merkez hakkında, daha da bilinçlenmesini de sağlayacaktır.
Eskişehir ve komşu kentlerdeki her kesim, "ESKİŞEHİR VE BÖLGESİ BEYİN KRİZ, ACİL MÜDAHALE MERKEZİ" gerçekleşmesi için, imkânları ölçüsünde fedakârlık yapmak zorundadır. Çünkü beyin krizi, dünyada ve ülkemizde, en çok özürlülüğe neden olan hastalıktır. Ayrıca Türkiye'de, ölüm nedenleri arasında, beyin kanaması, ya da beyinde damar tıkanması sonucu oluşan beyin krizi, kalp krizinden sonra ikinci sırada geliyor.
Sayın Prof. Dr. Gazi Özdemir' e göre de, ülke genelinde, beyin krizinin görülme sıklığı, 100 bin kişide 175. Ülkemiz genel nüfusuna göre, yılda ortalama 125 bin yeni beyin krizi vakası olmaktadır. Ayrıca beyin krizi, hemen her yaşta olmasına rağmen, genellikle de yüzde 25 kadarı 65 yaşından önce, yüzde 72_si 65 yaşından sonra oluşmaktadır.
Eskişehir, çevre kentlerdeki, insanımız açısından, hayati önem taşıyan, "BEYİN KRİZ, ACİL MÜDAHALE MERKEZİ" ne, sahip çıkılmalı, imkânları ölçüsünde maddi fedakârlıkta bulunulmalıdır. Çünkü dünyada, en büyük servet zenginliktir.
Sayın Doç. Dr. Özcan ÖZDEMİR'i kutluyoruz.
GENÇ VE İDEALİST OLMAK
Geçmişte, uluslararası zenginliğinin en önemli göstergesi, doğal kaynaklardı. Zamanla para, makine fabrika gibi sermaye malları, üstün konuma geçti. Bugün ise bilgi, teknoloji, beyin gücü, insan kaynağıdır.Ne var ki Türkiye,...