Pazartesi günü, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Taşbaşı Kültür Merkezi' nde
Senaryosunu, Sedat YEŞİL' in yazdığı ve "Adam olmak veya adam öldürmek" adlı kısa metrajlı film izledik. Büyük zorluklarla yapılan, ancak verdiği mesajlarla da, "Bu konu bu kadar güzel anlatılır" dedirten, bir kısa metrajlı filmdi. Özellikle de Yönetmen Halil İbrahim GÖKCAN, oyuncuklar, Özgür Can KARABURUN, Özgür YAMACI ve Yasemin ÖZBEK, profesyonellere taş çıkarttılar. Bu etkinliği düzenlenmesinde, Eskişehir' de, AMATÖR TİYATRONUN İSİMSİZ KARAMANI, Seda SARIKAYA' nın da payı büyüktür.
Her türlü zorluğa rağmen, Eskişehir' de, kendi çabaları ile serbest zamanlarını, en iyi şekilde değerlendiren gençlerimizi, ne kadar takdir etsek azdır. Gençlerin etkinliklerini, özellikle de tiyatro çalışmalarını gördükçe, geleceğe umutla bakıyoruz. Çünkü ülkemizde ve Eskişehir' de, çocuk ve gençlik tiyatrosu veya onların yaptığı kısa metrajlı filmler, çocuk ve gençlerin umutlarını, hayallerini, düşünce ve korkularını kamuoyu ile paylaşmada en etkin araçtır. Ayrıca bu tür etkinlikler onlara, özsaygı, hoşgörü, güven ve fikirleri cesaretlendirir. Deneyim zekâ, duygu ve hayal gücünü geliştirir ve derinleştirir; Bunların ötesinde, genç kuşakların, toplum içinde kendi yerlerini ve seslerini bulmalarına yardımcı olur.
Ancak Türkiye' de, çocuk ve genç olmak kolay değildir. Sürekli sınav stresiyle boğuşan gençlerimiz, sosyal hayat ve çevresinden bihaberdir. Çünkü doğayı tanımaya, müziğe, spora ve güzel sanatlar gibi aktivitelere, zaman ayıramıyorlar. Üstelik gelecek kaygıları var. Serbest zamanları geçirebilecekler mekân yok denecek kadar azdır. Eskişehir, üniversite kentidir ama ne üniversiteler, ne de belediyeler, Gençlerin serbest zamanlarında, yapıcı, geliştirici ve üretken" bir niteliğe sahip olmaları için, gerekli imkân ve olanakları sağlamıyorlar.
Elbette tüm bu imkânsızlıklara rağmen, kendi gayret ve çabaları, hatta serbest zamanlarında, kendi harçlıkları ile çeşitli etkinliklere katılan ve hatta düzenleyen gençlerimiz var. Oysa Gençlik, serbest zaman değerlendirme merkezlerinde örgütlenmeli, çeşitli etkinliklere de yönlendirilmelidir. Eskişehir' de, Vilayet, üniversiteler, belediyeler, bu konuda gençlik merkezleri kurmalıdır. Batıda, kentlerin her semtinde ve taşrada bu tür merkezler kurularak, gençlerin sportif ve kültürel etkinliklerde bulunmaları sağlanmaktadır. Ancak ülkemizde, bu tür merkezlerin olduğunu söylemek çok zordur.
Pazartesi günü, "Adam olmak veya adam öldürmek" adlı kısa metrajlı filmle, düşlerin, nasıl gerçeğe dönüştüğünü gördük. Çocuk ve gençlere, imkân ve olanak tanıdığı takdirde, sanat ve kültürel faaliyetlerde, ne kadar başarılı performans sergilediğini de tanık olduk. Kısa metrajlı film sonrası söyleşide, bir işi başarmanın hazzı yüzlerine, sözlerine ve konuşmalarına yansıdı.
Kısa metrajlı Film, "Bir şeyi kırk kere söylersen olur" atasözünü, en güzel şekilde dramatize ederken, Bir duyguyu, bir düşünceyi aşılama da, ne kadar dikkatli olmanın da gerektiğini, en güzel şekilde anlatıyordu. Kısa metrajlı filmde rol alan uysal insan, bilinç dışı bir sürecin aracılığıyla, kişinin, ruhsal veya fizyolojik alanıyla ilgili bir düşüncenin, telkin yolu ile nasıl gerçekleştirdiği de doğru bir şekilde sergiledi.
İzlediğimiz kısa metrajlı film, bize bazen düşük bütçelerle de harikalar yaratılabileceğini de gösterdi. Hâlbuki kısa film çekmek, uzun metrajlı film çekmekten daha zordur. Her yönetmen, ünlü olmadan önce kısa metrajlı filmler çekmiştir Aslında kısa metrajlı film bazı ülkelerde, başlı başına bir sektördür. O nedenle de gençlerin, senaryosunu yazdığı ve oynadığı, "Adam olmak veya adam olmamak" kısa metrajlı film, bu sektör açısından umut vericidir.
Gençlerimizin serbest zamanlarını faydalı bir şekilde değerlendirmeleri, tiyatro ve kısa metrajlı film alanında başarı göstermeleri isteniyorsa, Kurum/kuruluşlar ve özel sektör, bu alanda fedakârlık yapmak zorundadır. Kısa metrajlı film sonrası yapılan söyleşi de, Sivrihisar Vakıf ve Dernek yöneticilerinin, her türlü yardımı yapabileceklerini söylemeleri, diğer sivil toplum örgütlerine örnek teşkil eder mi bilinmez ama bu alanda, yapılacak her türlü destek, ülkemiz ve Eskişehir' e, yapılacak en hayırlı yatırımdır.
Gerçi Turizm ve Kültür Bakanlığı, kısa metrajlı film projelerine, birçok yönden destek vermekte. Desteği almak için projenizi hazırlayıp bakanlığa sunuyorsunuz ve kabul edildiği takdirde Bakanlık filmi çekenler için, birçok konuda destek veriyor.
Adam olmak veya adam öldürmek, kısa metrajlı film, gençlerimize örnek olmalıdır. Gençler, kısa metrajlı film çekmek veya hayallerini ve düşlerini, hayata geçirmek istiyorsa, beklememeli ve harekete geçmeli, bildiği yolda da yürümelidir. Bir gencimizin de söylediği gibi, ister film olsun, ister başka bir şey, "Başlamazsanız, devam edemez, devam etmezseniz, bitiremez, bitiremezseniz, başarılı olamazsınız."
Seda SARIKAYA ve arkadaşlarını kutluyoruz...
GENÇLERE İMKAN TANINMALI...
Pazartesi günü, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Taşbaşı Kültür Merkezi nde Senaryosunu, Sedat YEŞİL in yazdığı ve "Adam olmak veya adam öldürmek" adlı kısa metrajlı film izledik. Büyük zorluklarla yapılan, ancak...