Genel merkezlerin istediği olacaksa...

Partiler önce üye listelerini güncelliyorlar.
Gerçekten üye olarak yazılan insanların üye olup olmadıklarını bir anlamda araştırması bu.
Bu arada...
Üyeler arasında gözüken kişilerin başka partiye üye olup olmadıkları...
Hatta yaşayıp yaşamadıkları da ortaya çıkıyor bu çalışmada.
Netice itibarıyla, partinin gerçek üyeleri belirleniyor.
Her mahallenin üyeleri bir liste halinde sıralanıyor.
Sıralanan bu üye listeleri, parti binasında askıya çıkartılıyor.
Askı süresi içinde bu kez itirazlar oluyor.
Kimileri "Ben listede yokum" diye müracaat ediyor...
Kimileri ise;
-"şunun adı listede ama, o bizim üyemiz değil" diye.
Listeler askıya indikten sonra, yapılan bu itirazlar görüşülüyor yetkili organlarda.
Ve karara bağlanıyor.
İşte bundan sonra, partinin gerçek üye listesi kesinleşmiş oluyor.
Bundan sonra ikinci aşama başlıyor.
Partinin kesinleşmiş üyeleri ile delege seçimleri yapılıyor.
Üyeler, kendi mahallelerinde ve köylerinde sandık başına giderek, o mahallenin veya köyün delegelerini belirliyorlar.
Bunun ardından ise...
Mahalle ve köylerden seçilen delegelerin oluşturduğu delegasyon ile Merkez ilçe seçimi yapılıyor.
Bu seçimi kazanan grubun listesinde yer alan il delegasyon listesiyle de...
İl kongresi...
İl kongresinde ise, kongreyi kazanan grubun listesinden büyük kongre ya da kurultay delegeleri belirleniyor.
Bu belirlenen büyük kongre ya da kurultay delegeleri ise, partinin Genel Başkanı ve yönetim kurullarını belirliyor.
Anlayacağınız kongre süreci uzun ve zahmetli.
Ama ne yazık ki, bu kadar uğraş verildikten sonra belirlenen delegeler, merkez ilçe ve İl yönetimleri, hatta Büyük kongre delegeleri...
Birilerinin, özellikle de Genel Merkezlerin işine gelmiyor...
Bir tek kararla hepsi feshediliyor.
Demokratik yöntemle belirlenen insanların tümü...
Demokratik olmayan bir kararla, saf dışı bırakılıyor.
Bu genellikle böyle oluyor.
Çünkü Genel merkezler, delegeden tutun da il ve içle yöneticilerine, hatta Büyük kongre delegelerine kadar hep kendi adamları olsun istiyor.
Olmayan ve kendisine muhalif gördüklerini, bir çırpıda buduyor.
Neticede bu hep böyle oluyor...
İyi de...
O zaman bu kadar üye listelerinin oluşturulmasına, delege seçimlerine ve kongrelere neden gerek duyuluyor?
Bunu da anlamak mümkün değil...