GERÇEK SEVGİ

Bu kulüpte, hiçbir zaman istikrar olmadı. Bu yüzden son haftalarda alınan başarısız sonuçları ve Ordu yenilgisini büyütmeye gerek yok. Malzeme bu. Bu malzemeyi oluşturanlar ve bu hale getirenlerde ortada.
lll
Önlem alınmazsa, Ersun Yanal'ın kazdığı mezar, daha çok ölü alır.
Daha çok yenilgi getirir. Nedeniyse Ersun hoca, kazanamamanın verdiği stresle kendini kaybetmiş.
'Ülkemiz futbolunda her şey kazanmaya endeksli, ben ise buna karşıyım' diyen bir teknik adamın, Ordu maçında kendisiyle nasıl ters düştüğünü görünce üzüldüm. Çünkü biliyorum ki Yanal bu değil. Bu anlamda öncelikle Yanal'ın toparlanması gerekli.
Oyuncu değişikliklerine baktım da bir tanesi de tutarlı değil.
Batuhan'ı çıkartıp, Diego'dan santrafor yaratmaya çalışan Yanal, değişikliklerde yaptığı seçimlerle takımını uzun topla sonuca gitmeye zorladı. Hal böyle olunca dün hatasız oynayan Ordu savunması ve özellikle Yalçın Ayhan kral oldu.
Gol atamadığınız sürece, iyi oyun sizi bir yere kadar taşır. Eskişehirspor'da hücumda koordine olamıyor. Gol sıkıntısını sadece Batuhan'a yüklemekte yanlış olur. Takım halinde hücum yapamadığınız müddtçe, şansınız da yanınızda olmazsa kazanamazsınız.
lll
Eskişehirspor dün kaybetti. Bu sezon ilk 8'de de olsanız zaten çoktan bitti.
Asıl önemli olan, Eskişehirspor'un büyük camia olarak görülmesinde ki en büyük değer olan taraftarın maç sonunda kendi içinde yaşadıkları.
Öncelikle şunu belirteyim...
Bu maç kazanılsaydı, protesto olur muydu?
Sanmam...
Her şey bir galibiyet ile mi düzeliyor yani.
Taraftarı protestosunda haklı buluyor olsam da;
İnanıyorum ki bu zihniyet devam ettiği sürece, önümüzdeki 3-4 maç kazanıldığında istifa sesleri yeniden kısılacak.
Bu yüzden Eskişehirspor sevdalıları skor taraftarı olmamalı.
Atatürk stadında maç sonunda oluşan acı manzarada gördük ki, paradan başka hiçbir güç, ortak harekete sürükleyemez artık taraftarı.
O yüzden...
Halil Ünal'a teşekkür ediyorum.
Gerçek taraftarı ve sevgiyi bizlere gösterdiği için...