Girişimsel Radyoloji Bilim dalı ile ilgili yazımızdan sonra, kanser hastalarından e-mail aldık. Nitekim kanser hastası, bir okuyucumuz, " Yazınızda, kanser hastalarının da girişimsel Radyoloji Onkoloji ile tedavileri yapılacaktır, ifadenizle, bizleri umutlandırdınız. Daha geniş bilgi verirseniz, memnun olacağız." isteği dikkat çekti.
Aslında girişimsel radyoloji onkoloji(kanser) ile ilgili, Tıp Fakültemiz Dekanı Sayın Prof. Dr. İHTİYAR ve Dekan Yardımcısı Sayın Prof. Dr. KEBAPÇI' dan, geniş bilgi edinmiştik. Ancak konu geniş olduğu için, kanserle ilgili kısmı, kısaca ifade etmeye çalıştık.
Girişimsel radyoloji kanser tedavisi, bazı kanser türlerinde daha önce ameliyatla, ya da kemoterapi ile yapılan tedavilere, alternatif olarak ortaya çıkan tedavi yöntemleridir. Tüm bu tedaviler ve girişimsel tedavi işlemlerinde olduğu gibi, bir görüntüleme (anjiyografi, bilgisayarlı tomografi, ya da ultrason gibi) eşliğinde yapılır. Bu nedenle ameliyat değildir. Tüm işlemler, bir iğne deliğinden girilerek, lokal (bölgesel) anestezi eşliğinde yapılır. Bazı işlemlerde, hastane yatışı gerekmez. Bir kaç saatlik gözlem sonrası, hasta evine gönderilir. Bazı işlemlerde ise bir gün veya daha fazla yatış gerektirebilir.
Girişimsel radyoloji onkoloji (kanser) hastalarında, iki ana bölgede hizmet sunuyor.
İlki, onkoloji tedavisine destek olan işlemlerdir.
Kanser hastalarında, girişimsel tedaviler genellikle medikal onkolojinin kemoterapilerine ek olarak verilen tedavilerdir. Bazen kemoterapi, radyoterapi ya da cerrahi tedavi gibi tedavilerin, mümkün olmadığı, ya da etkili olmadığı alanlarda kullanılır.
Kanser dokusuna, görüntüleme eşliğinde (ameliyatsız) doğrudan iğnelerle girerek, kitlenin yok edilmesi işlemi, buna ablasyon tedavisi deniyor. Ablasyon radyofrekans yöntemiyle (RF ablasyon), ya da mikrodalga yöntemiyle yapılabilmektedir.
Karaciğerde, 3 cm den küçük tümörlerin tedavisinde, en iyi yöntem olan cerrahi kadar etkili olmaktadır. Seyrek olarak, bazı tümörlerde, tümör dokusunu dondurarak (kriyoablasyon) tedavi de mümkündür. Ablasyon yöntemlerinde hastaların, hastanede kalması gerekmez. Aynı gün evlerine gidebilirler.
İkincisi, doğrudan kanser tedavisi yapan işlemler
Anjiyografı tedavileri: Anjiyografi ile tümör dokusu içine girilip, tümörü besleyen atardamardan kemoterapi ilacı emdirilmiş kürecikler verilir (TAKE, transarteryal kemoembolizasyon). Aynı yöntemle, ilaç değil radyasyon salımmı yapan kürecikler de verilebilir. Buna iç radyasyon, ya da radyoembolizasyon (TARE, transarteryal radyoembolizasyon) adı verilir. Her iki yöntem de kemoterapiden daha etkilidir. Ancak anjiyografı gerektirir. Tekrar tedavi yapma şansı, her zaman vardır.
Bu tedaviler, en sık karaciğer tümörlerine uygulanır. Ablasyon işlemleri karaciğer tümörü dışında, böbrek ve akciğer tümörleri için de uygulanabilir. Son dönemde, dünyada bu tedavi işlemleri artık birçok tümör tipi için kullanılmaya başlamıştır. Hem ablasyon, hem de anjiyo tedavileri kemoterapi öncesi, ya da sonrasında yapılabilir. Kemoterapiyi kısıtlamaz. Tekrar tedavi şansı, her zaman vardır. Anjiyo tedavilerinde (TAKE ya da TARE) en az 6 saat bazen bir gün, hastanede kalış gerekebilir.
Girişimsel radyoloji tanı aşamasından, tedavi sürecine kadar onkoloji bölümü ile yakın işbirliği içerisinde çalışır. Rutin taramalarda, ya da hastanın yakınmasına yönelik görüntüleme işlemlerinde, bir organda yer işgal eden hastalık kütle saptandığı zaman girişimsel radyologlar ultrasonografi, ya da bilgisayarlı tomografi eşliğinde hastalıklı dokudan parça alarak teşhis konmasını sağlarlar.
Bazı tümörlerin, direkt tedavisinde, ya da onkolojik tedavileri destekleyici girişimsel işlemler uygulanır. Tedavi olarak karaciğer tümörlerinde, kemoterapötik ilaçların direkt tümörün içine verilmesi (kemoembolizasyon ), tümör içine çeşitli iğneler ile direkt girilerek yakılması (radyofrekans (RF) ablasyon, mikrodalga ablasyon), dondurma, radyoaktif madde tıkayıcı tedavileri, akciğer, böbrek ve kemik tümörlerinde yakma (RF ablasyon, mikrodalga ablasyon) tedavileri uygulanmaktadır.
Girişimsel radyolojinin, kanserle ilgili yan dalına, "girişimsel onkoloji" adı verilir. Girişimsel onkolojide, en sık uygulanan işlemler görüntüleme kılavuzluğunda iğne biyopsisi, perkütan tümör ablasyonları ve atardamardan, uygulanan kanser tedavileri olarak sıralanabilir.
Girişimsel onkoloji, hem girişimsel radyoloji içinde, hem de kanser tedavisinde önemi gittikçe artan bir bilim dalıdır ve son yıllardaki gelişmelerle, kanserde cerrahi, onkoloji ve radyoterapiden sonra dördüncü temel tedavi yöntemi durumuna gelmiştir.
Elbette ESOGÜ Girişimsel Radyoloji Bilim dalı, gerçekleştirme aşamasındadır. Girişimsel radyoloji onkoloji alanında, ne gibi imkân ve olanaklara sahip olacak, zaman içinde görülecektir. Eskişehir ve çevre iller açısından da önemli bir imkândır. Ancak verilecek sağlık hizmetinin, büyüklüğü ve kapsamı, bu alanda hizmet alacak, nüfus yoğunluğu, göz önüne alındığın da gerçekleştirilmesi için, her kesimin, destek vermesi gerekecektir.
GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ VE KANSER
Girişimsel Radyoloji Bilim dalı ile ilgili yazımızdan sonra, kanser hastalarından e-mail aldık. Nitekim kanser hastası, bir okuyucumuz, Yazınızda, kanser hastalarının da girişimsel Radyoloji Onkoloji ile tedavileri yapılacaktır,...