GLOBALLEŞME VE TÜLOMSAŞ

Dünya markası olmak global şirket olmaktan geçiyor. O nedenle de Türkiye, küresel alanda söz sahibi olmak istiyorsa, global şirketler, yaratmak zorundadır.  Nitekim İngiliz sivil toplum örgütü Global Justice Now’ un, hazırladığı raporda, küresel 13 şirketin cirosu, Türkiye'nin, kamu gelirinden, daha büyüktür. Ayrıca Sadece Shell ve Apple'ın cirosunun, toplamı ise 180 ülkenin, bütçesinden daha fazladır.
Gerçi sektöründe, iç pazarda güçlü hale gelen, Türk şirketlerin, gücünü, yurtdışına da yayma gayretleri dikkat çekiyor. Bugün, Türk şirketleri, gerek şirket satın alımlarında, gerekse yatırım yoluyla global  alanda, ses getiriyorlar, özellikle de İnşaat şirketlerimizin, yurt dışında,gerçekleştirdiği, büyük projeler ise dünyada söz ettiriyor..
Yeterli midir?
Elbette değildir. ülkemizde ve Eskişehir’  de, küresel alanda, sektöründe söz sahibi olacak şirketlerimiz de var. TüLOMSAŞ, TUSAŞ ve Şeker Makine Fabrikası, gibi şirketlerimiz, sektörlerinde, global pazarlarda, söz sahibi olabilirler. çünkü Eskişehir’de, hassas mekanik alanında da, ciddi alt yapı, bilgi birikimi ve yetişmiş insan gücü var.
TüLOMSAŞ gibi, şirketlerin, küresel şirket olabilmesi içinde, mutlaka özerk olması gerekir. Bu kurumlarımızın, ayrı bir yasayla, kendi kendilerini yönetme hakkı,  verilmelidir. Bu sağlandığı zaman, kurumlar, sektöründe başarılı olurken, ulusal ve global pazarlarda da söz sahibi olacaklardır.
Geçen hafta, TüLOMSAŞ’ ı, ziyaret ettik. Sayın AVCI’ yı,  yerli ve milli dizel ve hibrit lokomotif,  araç taşıma vagonu üretmenin ve “LİSANSI TüLOMSAŞ' A  AİT TLM6V185 TİPİ DİZEL MOTOR üRETİMİ”  ni gerçekleştirmenin, gururu içinde bulduk.
TüLOMSAŞ,  Sayın AVCI döneminde, kurum olarak,, "Dünya klasmanındaki yerimiz neresi?" sorusuna sürekli  cevap aradı.  Farklı pazarlardan, pay almayı ve ürün çeşitliliğine sahip olmayı hedef olarak seçti. AR-GE çalışmalarının, öncelikli tutulması, kurumun ulusal ve global pazarlardaki rekabet gücünü artırdı.
Türkiye’ de,  siyasi iktidarlar, artık gerçekleri görmelidir..21. yüzyılın, ikinci yarısına yönelik  siyasi, ekonomik, sanayileşme  alanında, küresel güç olma mücadelesi, bütün sahalarda ve cephelerde kıyasıya devam ediyor;  Hatta  ülkeler, şirketler arasında  yeni ittifaklar oluşuyor,  paylaşıma yönelik küresel/bölgesel tasarımlar, birbirinin ardı sıra uygulamaya konuyor
Türkiye, dünyada ve bölgesinde, küresel güç olmak istiyorsa, TüLOMSAŞ gibi, şirketlerimizi, özerk hale getirerek, kendine özgü kurumsal yapıya sahip olması ve profesyonelleşmenin de önünü açmak zorundadır.                      
Küreselleşme,dünyadaki ekonomilere ve günümüz ticari hayatına yön veren, kuşkusuz, en önemli faktördür.  Artık hiçbir sektör, ve işletmenin, bu olguyu, göz ardı etme veya karşı koyma gibi, lüksü bulunmamaktadır.
O nedenle de varlıklarını sürdürmek isteyen, TüLOMSAŞ gibi işletmeler, küreselleşme olgusuna,  iyi adapte olmak, aynı zamanda küreselleşmenin doğurduğu fırsat ve tehditlere karşı da sürekli duyarlı olmak zorundadırlar.
Ancak Şirketlerin, küresel pazarda, rekabet edebilmeleri ve varlıklarını sürdürebilmeleri, küreselleşmeye, ne kadar adapte olabildiklerine, üstün yönlerini, ne derece kullanabildiklerine ve rekabet güçlerini, ne derece geliştirebildiklerine en önemlisi de özerk olmalına da bağlıdır.
TüLOMSAŞ, General Electric (GE) yaptığı strateji ortaklıkla, dünya şirketi olma yolunda, ciddi mesafe almıştır. General Electric(GE) ile stratejik ortaklık, TüLOMSAŞ’ ı, Kafkasya, Orta Doğu, Avrupa ve Kuzey Afrika’ da söz sahibi yapacaktır.
Ayrıca Osmangazi üniversitesi Rektörlüğü ile Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi arasında, raylı sistemleri ilgilendiren ve AR-GE ile eğitim dahil tüm konularda, işbirliğini amaçlayan bir protokol imzalanması, her iki kurumun, küreselleşmesinin ayak sesleri olabilir.
TüLOMSAŞ’ ın, dışa açılmanın da iki açılış ekstremi var. Birincisi " STANDARTLAŞMA" her şeyi standartlarına, ulaştırmak istiyor. Diğer tarafta, "MULTİKOL" dediğimiz durumdur. Yani her pazarda, başka türlü hareket etmektir.
TüLOMSAŞ, Genel Müdür, Sayın AVCI ve ekibi,  TüLOMSAŞ’ ın,sahip olduğu,, bilgi birikimi, imkân ve olanakları ile  Milli Hızlı Tren Projesini  ve Altay Tank Motorunu gerçekleştirebilirdi ama  ihaleler, iptal edildi. Oysa özerk ve küresel güç olsa,, ihaleler iptal edilmez hızlı tren ve Altay tankı  da TüLOMSAŞ tarafından gerçekleştirilirdi.
TüLOMSAŞ, bugün sahip olduğu imkan, olanak, bilgi birikimi, asırlık tecrübesi, en önemlisi de yetişmiş insan gücü ile her türlü vasıtayı yapabilecek güce sahiptir. Yeter ki özerk hale getirilsin, globalleşme hedefindeki icraatlarına da kendisi karar versin….