GÜÇLÜ LİDER!

Sayın KILIÇDAROĞLU, "Bütün liderlerimize bakınız, hepsi bu ülkenin en saygın politikacılarıdır. Hiçbir CHP lideri hakkında, en ufak bir şaibe ortaya çıkmış değildir' derken, TRT Türk'te yayınlanan, "Görüş Farkı" programına konuk olan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Kılıçdaroğlu'nun, daha önce CHP liderliği yapan İsmet İnönü, Bülent Ecevit ve Deniz Baykal'dan daha güçlü bir lider olduğunu öne sürdükten sonra, "İddia ediyorum. Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra, partide, tabanda, en güçlü lider Sayın Kılıçdaroğlu' dur." dedi.
Aslında CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, İsmet İnönü, Bülent Ecevit ve Deniz Baykal' ı, neden eleştirme gereği duydu, en iyi kendisi bilir. Ancak Yeni CHP lideri, Sayın KILIÇDAOĞLU' nu, yıllara damgasını vurmuş, CHP liderlerden, üstün görmesi, dalkavukçuluk değil de nedir?.
Gürsel TEKİN' in, güçlü Lideri, Sayın KILIÇDAROĞLU, bugün tabandan eleştiri alıyor. Nitekim İstanbul Baro Başkanı, Sayın KOCASAKAL," CHP, Atatürk'ün ölümünden sonra, halkçılık okunu yitirmiş, Politbüro olmaya doğru gitmiştir. CHP'de, kala, kala Cumhuriyet kalmıştır. Onu da yitirirsek, ne kalır Atatürk'ün partisinden? Kimse kimseye mahkûm filan değil. Artık, buramıza geldi. Ya kendilerini toplarlar, Atatürk'ün partisi gibi olurlar; ya da Halkla birlikte yürürüz" diyerek, yeni CHP' yi eleştirdi.
CHP Liderleri, İsmet İnönü, Bülent Ecevit ve Deniz Baykal, Atatürk' ün izinde yürüdüler. Milliyetçi ve "ULUSAL" çizgiden de taviz vermediler. Hayatları boyunca kalkınmış, uygarlık düzeyine ulaşmış, yepyeni bir Türkiye düşlediler. Ülkemizde, işsiz, eğitimsiz, okulsuz, öğretmensiz, ışıksız, hastanesiz, doktorsuz, evsiz ve yolsuz, tek bir yurttaş kalması için çalıştırlar. Ulus devletten yana oldular.
Oysa Sayın KILIÇDAROĞLU, CHP, İzmir Milletvekili Sayın Birgül Ayman GÜLER, "Kürt milliyetçiliğini bana "ilericilik" ve "bağımsızcılık" diye yutturamazsınız. Türk ulusuyla, Kürt milliyetini eşit, eş değerde gördüremezsiniz." sözleri ile TÜRK ULUSU" ve Türk vatandaşlığı sistemini, savunmasını, kabul etmedi. Hatta TV, yasağı getirdi.
Sayın KILIÇDAROĞLU, grup toplantısında yaptığı konuşmada da "Parlamento kürsüsünde konuşurken, bir üniversiteye konuşmuyoruz, ders vermiyoruz. Kullandığımız sözlerin, cümlelerin nerelere çekiştirileceğine dikkat etmemiz gerekiyor. Dikkatli ve özenli üslup kullanacağız" diyerek Sayın GÜLER' i, örtülü olarak da eleştirdi.
Keşke! Sayın KILIÇDAROĞLU ve diğer liderler, hatta milletvekilleri, CHP, İzmir Milletvekili Sayın Birgül Ayman GÜLER gibi, TBMM kürsüsünü, üniversite kürsüsü gibi kullansa, Türkiye' nin, sorunları çözülür. Tasvip edilmeyen, sözler söylenmezdi.
Rahmetli ECEVİT, bugün, "Halkçı Ecevit" ve "Karaoğlan" sloganları ile alkışlanmayacak veya "Umudumuz Karaoğlan" sloganı, dağlara taşlara yazılmayacak ama geride bıraktığı manevi mirası ile hep anılacaktır. Çünkü O, etik ve ahlaki değerleri ön planda tutan, Türk Siyaset hayatına, 50 yıl damgasını vuran, bir devlet adamdır.
Rahmetli ECEVİT, ülkenin çıkarlarını, hep savundu. Bu uğurda, her türlü fedakârlığı yapmaktan da çekinmedi. Ülkemizdeki, dinsel, etnik, ideolojik önyargı ve nefretle, sürekli mücadele etti. İçindeki, nükte duygularını kaybetmedi. Sözü senet oldu. Tutamayacağı sözü de vermedi. İşçi ve köylü dostu idi. çalmadı ve çaldırtmadı.
Sayın ECEVİT, laik, sosyal, üniter, hukuk devletini ve ülke bütünlüğünü savunmakla kalmadı; taraf oldu. İnsan düşüncesinin akla, bilime ve deneye dayanması gerektiğini de hep söyledi. Akılcı ve bilimsel düşünmeyi, toplumun, her alanına, devlete ve toplum yaşamına, uygulamaya, egemen kılmaya çalıştı. Akla ve bilime aykırı olan, her şeye de karşı çıktı.
Sayın BAYKAL ise hayatı boyunca dürüstlük, şeffaflık ve saydamlığın, siyasete egemen olmasını ve bunu sağlayacak temel çözümün de, milletvekilliği dokunulmazlığının, bir an önce kaldırılması gerektiğini hep vurguladı. Siyasetin, bilimin ve tekniğin, ülke sorunlarına yönelik yaklaşımlarını ve çözümlerini, topluma aktarmada, aracı olması gerektiğini söylemekle kalmadı, gereğini de yaptı.
Rahmetli İsmet İNÖNÜ' ün, başardıkları ise ortadadır.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin' e göre, Sayın KLIÇDAROĞLU, güçlü lider olabilir ama İsmet İnönü, Bülent Ecevit ve Deniz Baykal' dan üstün olup olmadığına, Sayın TEKİN değil, tarih ve kamuoyu, karar versin.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in görevi, İsmet İnönü, Bülent Ecevit ve Deniz Baykal'ı, eleştirmek veya Sayın KILIÇDAROĞLU' na, yaranmak değildir. İsmet İnönü, Bülent Ecevit ve Deniz Baykal'ın, varsa yanlışlarından, "İBRET", "DOĞRULARINDAN" örnek alarak, ülke ve CHP' nin, sorunlarını çözmektir.