GÜLÜNECEK BİR BAZ İSTASYONU HİKAYESİ...

Baz istasyonları herkesin ortak şikâyet konusu...
Geçtiğimiz günlerde pek çok semtte bu konuda yine eylem vardı.
İşin kötü tarafı,
Bir sokakta 8 kişinin birden kanser hastalığına yakalanması.
Bu acı olay, baz istasyonlarının ne kadar tehlikeli olduğunu gözler önüne seriyor.
Hele hele;
Gelişen yeni iletişim teknolojisi, baz istasyonu sayısını daha da artıracak.
Bunun için yapılan başvurular çoktan kabul edildi bile.
Yani Eskişehir'de bugün bulunan 400 baz istasyonuna yenileri katılacak.

Konuyla ilgili tepkiler sürerken, bugün işin espri tarafını size sunalım.
Cep telefonları mutlaka artık hayatımızın olmazsa olmazlarından...
Ancak baz istasyonu olmayınca, cep telefonları da olmuyor.
Yani hem baz istasyonunu istemiyoruz, hem de cep telefonumuz her yerden çeksin istiyoruz.
İşte şaka gibi gelişen olay bununla ilgili...
Geçtiğimiz günlerde arka arkaya 'baz istasyonu zaferi' kazanan yaşanan mahallelerden birisinde yaşanmış olay.
Anlatalım hemen...

Baz istasyonu kaldırılınca mahallenin birisinde, bir operatörün sinyali kaybolur.
Haliyle cep telefonu çekmiyor.
Bu işe baz istasyonunu kaldırtan mahalle muhtarının eşi fena sinirlenir.
Çünkü uzaktaki oğluyla konuşup, bir türlü hasret gideremez.
Evde dolaşır, bahçeye çıkar ancak bir türlü çekmez telefon.
Ses bir gidiyor, bir geliyordur.
Bir gün yine aynı sorunu yaşarken, içeriye mahallenin muhtarı girer.
Kadın çok kızgındır o an.
Oğlunun sesini yine duyamamaktadır.
Elindeki telefonu bir anda muhtara fırlatıp.
'Senin yapacağın muhtarlığın...' diyerek başlar söze.

Muhtar biçare.
Kafasına yedeği telefon yüzünden, aynı gün mahallede çeken diğer operatörün hattını satın almak için çarşının yolunu tutar...

Yaşanmış bir hikaye ama karşısında dinmeyen tepkiler.
Sizce ne yapmalı?