Ayşe Ünlüce’nin siyasetini savunuyorum. Evet, Ünlüce’ye sempatim var. Bunun nedeni bir ahbap çavuş ilişkisi değil, göbek bağım yok, ticari ilişkim yok, çıkarım yok…
Sempatimin sebebi kenti yöneten başkanın, kente faydalı olma çabası. Politikaları çok eleştirilse de benim gözümden bakınca ben Ünlüce’nin kenti yönetme politikalarını kıymetli ve değerli buluyorum.
Trafik ve su sorununu bir kenara bırakıyorum, şehirde Ayşe Başkanın elini atıp henüz çözmedim dediği bir problem ben hatırlamıyorum.
Trafik için de kuşak yolların yapımına başlanıyor ve trafiğin tek sorumlusu belediye değil. Yine keza su sorununda da tek sorumlu belediye değil. Bu yüzden bu iki sorunu kenara koydum. Evet, ben şehirde trafik ve su sorunu olduğunu biliyor ve kabul ediyorum.
Umut ediyorum ki şehir el birliği ile bu tarz ana sorunları da kısa zaman içinde çözecektir.
Gelelim yeniden Ayşe Başkan’ın politikalarını neden kıymetli bulduğuma, neden kendisine sempatim olduğuna…
Bir defa Ayşe Başkan tam da Eskişehir’e yakışan bir profile sahip. Son zamanlarda kentte huzur ve güvenlik eskiye göre azalmış görünse de Eskişehir halen ülkenin en güvenli birkaç kentinden bir tanesi olmayı sürdürüyor.
Ünlüce de tıpkı Eskişehir gibi…
Kimseyle kolay kolay tartışmıyor, polemiğe girmemeye özen gösteriyor, kavga etmiyor, aksine uzlaşmacı ve kentin menfaatlerini gözeten bir politika izliyor. Bu bir defa çok kıymetli bir duruş.
Beni takip edenler bilir ki en sosyalistim diyenden bile daha sosyalist bir tavırla yazarım genelde. Bazen abartılı şekilde halkı, işçiyi savunduğum eleştirileri bile alırım. Velhasıl bu anlattıklarım kendimi övmek için falan değil. Şunu demek istiyorum…
Ben halk için özellikle yoksul, dışlanmış, öteki olmuş insanlar için yapılan her hizmete her iyiliğe büyük saygı duyarım.
Ünlüce kimilerine göre küçük görünse de göreve geldiği günden bu yana çoğunlukla yoksul halkın çıkarına işlere imza attı. Tek tek saymaya gerek yok ama Halk Mutfakları, Kent Lokantası, Halk Et diye uzar gider liste.
İki defa yazdım, bu kentte bir “Yoksulluk ile Mücadele Fonu” kurulsun diye. Kimse kulak asmadı belki Ayşe Başkan kulak asar hazır yoksulluk konusu açılmışken.
Bu kadar yoksulluğa duyarlıyken Ayşe Başkanın yoksul halka yönelik projeleri beni tavlar ne yalan söyleyeyim. Gariban halkı da tabiri caizse tavlar. Tavlamayı bırakın zaten bunlar gerçekten el atılması gereken konular.
“Bu şehirde yatağa aç giren bir çocuk kalmayacak.” mottosu ile yola çıkan bir siyasetçi Ünlüce. Bu dediklerinin altını doldurmak için çalışıyor. Zenginlerin, kodamanların istediği gibi bir politika izlemediği için bazı çevrelerce eleştiriliyor zaten.
Yine, “Ben butik şehirler seviyorum. Bu şehir büyük ama aynı zamanda butik ve nezih bir şehir olsun istiyorum.” minvalinde cümleler kuran, böyle düşüncelere sahip bir siyasi Ünlüce…
Buna yönelik trafik düzenlemesi yapmaya çalışıyor. “Dur, park et, devam” et gibi, bisiklet yolları gibi.
Avrupa’daki büyük parklar gibi, sosyal yaşam alanları açıyor, belediyeye sosyal tesisler kazandırıyor. Bu tesisleri elbet kodamanlar da kullanıyor ama en çok da yoksul, geçim sıkıntısı çeken vatandaş kullanıyor.
Halkçı, yoksulu gözeten bir başkan profili çiziyor. Herkes gün geçtikçe bu söylediklerimi ve Ünlüce’yi daha iyi anlayacak.
Bir avuç insandan oluşan çıkar grupları sizi başkan seçemez ya da yapamaz. Asıl olan halktır. Halkta karşılığı gün geçtikçe artıyor Ünlüce’nin.
İşte bu yüzden ankette İmamoğlu sonrası Cumhurbaşkanı adaylığı için ismi geçen önemli isimlerden birine dönüşüyor Ünlüce.
Kadınların, çocukların, işçilerin, yoksulların, öğrencilerin başkanı olmak önemli olan. Ünlüce bunu başarıyor. Umarım böyle kalmaya, böyle çalışmaya ve halka hizmet etmeye devam eder. Daha da başarılı işlere, projelere imza atar.
Bu çizgisini koruyamadığını hissettiğim gün ben hepinizden önce de eleştiririm kimse merak etmesin.
Herkese keyifli bir gün diliyorum. Sevgiyle kalın…