“Eskişehir Ticaret Odası içinde az sayıda sanayici var…
Bu sanayicilerin sesleri çıkmıyor, çıkamıyor…
“Ayrılıp, sanayi Odasını kurmalıyız” diyorlar.
Fikir kısa sürede benimseniyor.
68 yılında 85 üye Ticaret Odası’ndan ayrılıp, Sanayi Odasını kuruyor.
Sayı yetmiyor tabii bu durumda.
çünkü en az 5 komite, bu 5 komite içinde de en az 20’şer üye bulunmak zorunda.
Bir şekilde sayı 100’e tamamlanıyor ve Eskişehir Sanayi Odası kuruluyor.
Tabi tüm bunlar olurken 2 kişiden hakemlik yapması isteniyor…
Biri Selami Vardar, diğeri Yılmaz Büyükerşen.
-“yeni bir sanayi hareketi nasıl başlatabiliriz?” diye kafa yormaya başlıyor bu 2 isim.
O sırada Yılmaz Büyükerşen’in yeni tamamladığı ve üniversite jürisinde kabul elden tezi var.
Bu tezden de yararlanarak bir kalkınma modeli meydana getiriliyor.
Modelin içinde ithal edilen malların ithalatının yasaklanıp, bu malların ülkede üretilmesinden tutun da, yetiştirilen ürünlerin ihracatına kadar pek çok öneri var.
Büyükerşen’in tezinden yola çıkarak hazırladıkları modeli Ankara’da bir matbaaya dergi şeklinde bastırıyorlar.
3 sayı halinde basılan derginin kapağında yine Büyükerşen’in tasarımı olan çekiç ve örs var.
Dergiler Türkiye Büyük millet Meclisi’ne götürülüyor.
Her milletvekili ve senatörün sıralarına tek tek konuluyor.
O sıralar Bülent Ecevit, İsmet İnönü’yü kongrede yenip, partinin başına geçmiş.
Dergiyi görüyor ve ilgisini çekiyor.
Zira o dönemde 5 yıllık kalkınma planlarının yapım hazırlığı var.
Kalkınma planları yapılacak ama yöntem konusunda büyük bir bilinmezlik de var.
Eskişehir için hazırlanan dergi şeklindeki kalkınma kitapçığının model alınmasına karar veriliyor ve kalkınma planlarının hazırlığı sırasında da Büyükerşen raportör olarak toplantılara çağrılmaya başlanıyor”
Şimdi tüm bunları size niye anlattık?
Dün sabah Büyükşehir Belediyesi önünde karşılaştık Büyükerşen ile…
-“Gel bir sabah kahvesi içelim” demesiyle geçtik makamına.
Bir önceki gün Sanayi ve Ticaret Odalarına “hayırlı Olsun” ziyaretinde bulunmuş.
Ziyaret sırasında, Eskişehir’deki ticaret ve Sanayi Odalarının birbirinden ayrılmasına ilişkin yukarıda bize anlattıklarını oda yöneticilerine de anlatmış.
Biz de, ucundan kıyısından Eskişehir tarihine not düşme adına bu sütunlarda paylaşmak istedik Büyükerşen’in anlattıklarını.
Şimdi, yukarıda yazdığım yazıyı buraya kadar okuyup “Odasına kadar gidip, uzun uzun konuşmuşun. İyi güzel de, hoca’ya Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunu hiç sormadın mı? Herkesin merak ettiği ve herkes tarafından asıl önemli olan, kendisinin bu konuda ne olacağı ve ne düşündüğü” diye bir soru aklınıza mutlaka gelmiştir…
Hemen söyleyelim: Sormadım…
Niye sormadığıma gelince: Birincisi, öyle günlerdir yazılıp çizildiği gibi odasının toplanmış falan olmadığını gördüğüm ve adaylık beklentisi içinde olmadığını hissettiğim için sormadım…
Anlaşılan o ki…
CHP’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda sık sık ismi geçen Büyükerşen, böyle bir adaylığın olmayacağına günler öncesinden kanaat getirmiş…
....
10 milyonun üzerinde iş beğenmeyen var…
Dün bir dostumuz ile konuştuk…
-“Türkiye’de 10 milyonun üzerinde işsiz var diyorlar ya, vallahi de billahi de yalan!”dedi önce…
Tam da “Yahu neresi yalan. Rakamlar Devlet İstatistik Enstitüsünün resmi rakamları. Adamlar niye yalan söylesin” demeye kalmadan devam etki dostumuz:
-“Türkiye’de 10 Milyonun üzerinde, masa başında, iyi maaşlı, mümkünse müdürlük pozisyonunda iş arayan insan var” dedi…
Bizzat tanık olduğumuz için hak verdik kendisine…
Bir yakınımızın kızı için devreye girip, iş bulmasına aracılık etmiştik.
Bulduğumuz 2 ayrı işi de kabul ettiremedik kendisine…
Şuanda hala, masa başı, dolgun maaşlı ve müdürlük pozisyonunda bir iş bulamadığı için kendisi hala işsiz.
Bu arada…
Sözünü ettiğimiz kızımız, 2 yıllık yüksek okul mezunu.
.....
Sanayicileri temsilen aday adayı oluyor…
Yalçın Ulupınar’ı severiz.
Eskişehir’de yemeği sanayicilikle tanıştırmış öncü isimlerden biridir.
Organize sanayi Bölgesinde bulunan mekanı da hemen her sanayicinin sık sık uğradığı ve burada hem ülke hem de şehir meselelerinin uzun uzadıya konuşulduğu bir yerdir.
İşte, sık sık tekrarlanan bu sohbetler sırasında, partilerin aday adayları arasında hemen her meslekten isimlerin olduğu fakat niçin sanayici bir ismin olmadığı mevzu olmuş.
Bunun sonucunda yalçın Ulupınar’a “İYİ Parti’nin kuruluşu öncesi ve sonrasında o kadar çaban oldu. Niçin biz sanayicileri temsil etme adına aday adayı olmuyorsun ki?” diye sorulmuş…
Sohbet ilerledikçe iş ciddiye de binmiş.
Süreç içinde Yalçın Ulupınar, İYİ Parti’den Milletvekili aday adayı olma kararı vermiş…
Vermiş olduğu adaylık kararını da bugün-yarın açıklayacakmış.
Hakkında hayırlısı olsun diyoruz…
.....
23 milletvekili müracaatta bulunmamış…
Dün bu köşede, AK parti genel merkezinin bir karar aldığını, bu karar çerçevesinde mevcut bakan ve milletvekillerine yeniden aday adayı olma zorunluluğu getirildiğini yazmış ve söz konusu yazıyı da “AK parti’de Milletvekili olmak zor, aday adayı olmamak mümkün değil” diyerek bağlamıştık…
AK partili Eskişehir’deki önemli bir isim bunun böyle olmadığını, mevcut milletvekillerine aday adayı olma zorunluluğu getirilmediğini söyleyerek “nitekim 23 milletvekili yeniden müracaatta bulunmadı. Müracaatta bulunmayanlar arasında 3 döneme takılmayanlar da var” dedi.
İnceledik doğru…
Demek ki, olayın bir tarafında da, aday adayı olan vekiller açısından “Aslında aday olmayacaktım ama aday adayı olma mecburiyeti yüzünden oluyorum” bahanesi var galiba…