Hadi... Şaşırtın bizi!

İnsanlar, sevmedikleri partinin doğrusu içinde bile "yanlış" arar hale geldi...İnsanlar, destekledikleri partinin yanlışları içinde bile "doğru" arar bir duruma geldi.Kısacası…Siyaset, taraftarı oldukları ya da sevmedikleri...

İnsanlar, sevmedikleri partinin doğrusu içinde bile "yanlış" arar hale geldi...
İnsanlar, destekledikleri partinin yanlışları içinde bile "doğru" arar bir duruma geldi.
Kısacası…
Siyaset, taraftarı oldukları ya da sevmedikleri partiler ile ilgili “Yanlış içinde doğru, doğru içinde yanlış arama” sanatı haline dönüştü.
örneğin:
İktidar partisinin yaptığı doğru bir işe muhalefet partileri ve temsilcileri “Doğru” diyemiyor.
Muhalefetin söylediği doğru bir eleştiriye de aynı şekilde iktidar partisi ve temsilcileri “Doğru” demekten korkuyor.
Hâlbuki doğru bir tanedir.
Dahası…
Doğru mezarda da söylenmemelidir.
Muhalefet için iktidarın yaptığı her şey kötü, iktidar için muhalefetin her yaptığı eleştiri yanlış.
İşte bu anlayış yüzden bir yere ve sağlıklı bir şekilde varılamıyor.
İşte bu yüzden toplumsal mutabakat sağlanamıyor.
Ve işte bu yüzden asgari müşterekte bir türlü bileşilemiyor.
Hani diyoruz ki bu siyasiler bizi biraz şaşırtsalar.

örneğin Eskişehir’de İktidar partisinin aktörleri çıkıp belediyelerin yaptığı ve doğru olan hizmetlere “doğru” diyerek takdir ettiklerini söylese?
Aynı şekilde.
Belediye başkanları çıkıp, hükümetin yaptığı ve doğru olan işlere “doğru” diyerek benzeri bir takdirde bulunsa nasıl olur?
Şaşırırız değil mi?
O halde…
Şaşırtsınlar bizi yahu!
Yeni yılın ilk gününü yaşamaya başladığımız şu günden itibaren, bu anlamda yaşayacağımız şaşırmalara gerçekten ihtiyacımız var.
Bu şehirde toplumsal mutabakata sahiden ihtiyacımız var...


.....


Bayat hayatlar…


Bazen ekmeği Muttalip Caddesi’nin çevre yolu çıkışında bulunan fırından alırım.
Geçenlerde yine oradan almak için durdum ve girdim  akşam saati  fırına…
Benden daha önce içeriye giren kadın, bayat ekmek olup olmadığını sordu.
-“Var” cevabı alınca da 3 tane istedi…
çok da önemsemedim aslında bunu…
Kendi alacaklarımı söyledim.
Tam aldıklarımın parasını ödemek üzereydim ki, o sırada 40 yaşlarında bir adam kapıdan kafasını uzatıp bayat ekmek olup olmadığını sordu.
O da “Var” cevabı üzerine “5 tane alabilir miyim?” dedi.
Fırıncı paramın üzerini çevirmeden önce, 5 tane ekmeği torbaya koyup adama verdi ve parasını aldı.
“Kadın bayat ekmek istediğinde dikkatimi çekmemişti” dedim ya, ardından adam da bayat ekmek isteyince ister istemez merak ettik ve sorduk fırıncıya: “Bayat ekmeklerle köfte falan mı yapacaklar?” diye…
-“Ne köftesi abi!” dedi önce fırıncı…”Keşke köfte yapmak için alsalar! Ekmek 1 lira. Dünden ya da sabahtan kalan bayat ekmekler 50 kuruş. Bu çevredeki çoğu insan taze ekmek yerine yarı fiyatına bayat ekmek alıyor. Bayat ekmeği sevdiği için falan değil, parası olmadığı için yapıyor bunu. İnsanların durumu iyi değil abi!” dedi…
Söylediğine göre, öyle çok isteyen varmış ki dünden ve sabahtan kalan bayat ekmeklerin tümü o akşam bitiyormuş…
Yoksulluk fena ve daha da fena olan sayının her geçen gün artıyor olması…
Ve en kötüsü, yoksulluğun dayatıldığı hayatların da tıpkı o alınan ekmek gibi sert, soğuk, keyifsiz ve bayat oluşu…


.....


Zıvanadan çıktı artık!


A haber, bildiğiniz iktidarın yayın organı olan bir televizyon kanalı.
Bunu bugüne kadar defalarca kanıtladı.
Ancak…
Son yaptı bir haber var ki, insan “Pes” diyor, zeka ile bu denli alay ediliyor olması karşısında bildiğiniz teslim oluyor.
Haber;  “Aç kalmak ömrü uzatıyor” diye bir haber efendim!
Asgari ücretin açıklandığı gün yayınlanıyor bu haber…
Ekonominin adeta kötüye gittiğinin kanıtı gibi olan haberde uzun uzadıya insanların aç kalmasının yararları anlatılıyor.
Ne diyelim?
Yakında, söz konusu kanalda  “Açlıktan ölmenin faydaları”, ya da “Hükümet ücretlere zam yapmayarak halkın sağlığını koruyor” diye   birer habere rastlarsanız hiç mi hiç şaşırmayın…
çünkü…
Bu işin şirazesi, endazesi falan kalmadı…


....


Doğrudan 2021 yılına mı geçsek acaba?


Ekonomistler 2010 yılı için:
-Yaşanacak ekonomik daralmaya işaret ediyor.
-Enflasyon rakamlarında önümüzdeki 6 ay boyunca büyük bir gerileme beklenmezken, dış borç ödemelerinin finansmanı için yabancı yatırımcıya ihtiyaç olacağını söylüyor.
-Enflasyonun  çift haneli rakamlarda kalmaya devam edeceğini söylüyor.
-"İşçi ücretlerine zamlar gelecek, özel sektör de bir miktar ayarlama yapacak ve kira artışları söz konusu olacak. Hepsi enflasyona dayalı olacağı için önümüzdeki dönemin işini epeyce bir zorlaştıracak gibi görünüyor" diyor…
-İşsizlik artabilir, işten çıkartmalar çoğalabilir.
-Piyasalardaki daralma can yakabilir.
-Dış piyasalardaki gelişmeler TL’deki değer kaybına neden olabilir deniliyor…
Umarız ekonomideki bu öngörüler, bugün ilk gününü yaşayacağımız 2020 yılında doğru çıkmaz…
Eğer doğru çıkacaksa, 2020’yi atlayıp, direkt 2021 yılına mı geçsek acaba?

Haberleri