Hadi sizin taraftan bakalım meseleye!

AK parti 6 Milletvekili tarafından Cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren bir düzenleme yapılmasına yönelik önerge...

AK parti 6 Milletvekili tarafından Cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren bir düzenleme yapılmasına yönelik önerge verildi.
Haliyle kıyamet de koptu.
Bunun üzerine Adalet bakanı bir açıklama yapmak durumunda kaldı.
Şimdi Bakanın dediği gibi:
-Söz konusu düzenleme ile Tecavüzcü ile evlenerek cezadan kurtulma imkanı getirilmemiş olsa bile...
-Cebir, tehdit, hile ve iradeyi sakatlayan başka bir nedenle cinsel istismar suçunu işleyenler (tecavüzcüler), bu düzenlemeden yararlanamayacak olsa bile...
-Düzenleme; sadece evlenmiş; ama yaş şartı nedeniyle nikah yapamamış olanların, resmî nikahla evlenmeleri halinde uygulanacak olsa bile...
-Düzenleme bundan sonraki süreci kapsamayacak olsa bile.
Ve...
-Düzenleme; sadece dışarıdaki kadının, içerdeki kocanın, bu evlilikten doğmuş çocukların ve ailelerin mağduriyetini gidermeye yönelik olsa bile...
Böyle bir düzenlemenin ne yeri, ne zamanı ne de gereği vardı bize göre.
Aslına bakarsanız...
Başbakan Yıldırım, Başkanlık konusunda teşkilatını uyarıp "süreç hassas. Herhangi bir yorumda bulunmayın" diye uyarı yapacağı yerde, "Süreç hassas. Şu Cinsel istismar ve tecavüz olayları ile ilgili bizi zor durumda bırakacak işlerden uzak durun" uyarısında bulunsa daha iyi olacak galiba...
.....
Yüksel'in yasa düzenlemesine gösterdiği tepki...
Cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde, fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren düzenleme meclis genel kuruluna gelince ortalık karıştı.
CHP ve MHP milletvekilleri, istenilen düzenlemeye büyük tepki gösterdi.
Meclis genel kurulunda, tecavüzcülerin cezaevinden kurtulmasını sağlayacak bu düzenlemeye karşı çıkan CHP'li Milletvekillerinin içinde yer alan Cemal Okan Yüksel, tartışma boyunca sürekli AK Parti Milletvekilleri ile hareketli diyaloglar yaşadı.
Bir yandan da sosyal medya hesabından sürekli paylaşımlarda bulunan Yüksel, dün de parti adına açıklama yaparak "Bu yasayı gören sapıklar, para, pul ya da çeşitli yöntemlerle mağdurları evliliğe zorlayıp cezasız kalabilir!" diyerek, yapılacak olan düzenlemeye tepkisini devam ettirdi...
.....
Herkesin kendine göre bir Belediye Başkanı isteği var...
Belediye Başkanı şehrin en önemli ismidir.
Görevin önemi ve Belediyenin bütçesi bir anda Belediye başkanını şehrin en önemli ismi yapar.
Normal yaşamında ne olursa olsun, Belediye başkanlığına seçilen bir isim, o andan itibaren en az 5 yıl boyunca şehrin güç ve kudret sahibi kişisi oluverir.
Bununla da kalsa iyi...
Belediye Başkanlığına seçilen kişi aynı zamanda, kısa süre içinde herkesin tanıdığı biri, herkesin yakın olmak istediği bir isim de oluverir.
Bu nedenle...
Herkesin kendisine göre kafasında bir Belediye Başkan kriteri vardır.
Örneğin...
-Belediyeden hiçbir beklentisi olmayan normal vatandaş, Belediye başkanının "İçimizden biri" diye nitelendirebileceği bir isim olmasını ister. Çünkü, Belediye Başkanının "kendinden biri" olarak algılanması gurur kaynağı oluşturur.
-Bazıları "Tanıdık" olmasını ister. Çünkü, Belediye başkanı olacak kişinin kendisini tanıyor olmasının kendisine prestij katacağını düşünür. Karşılaştıklarında Belediye Başkanının kendisine ismi ile hitap etmesi bile, koltuklarını kabartır.
-Girişimci işadamı, "Bize yeni fırsatların önünü açacak mı?" diye düşünüp, buna yatkın bir ismin Belediye başkanı olmasını ister.
-Müteahhitler "Acaba ben Belediye Başkanı sayesinde bazı avantajlar elde edebilir miyim?" in hesabını yapar.
-Milletvekilleri, "Seçilince benim sözümden çıkmaması lazım. Böylece Belediyeyi yönetme imkânım da olur" kriteri üzerinden düşünür.
-Parti yöneticileri "Partinin sözünden çıkmayacak bir Belediye Başkanı" olmasını ister.
-Taksicisinden lokantacısına, tüccarından sanayicisine kadar neredeyse bütün sektör temsilcileri "Benim işime ne faydası olacak" kriteri üzerinden hareketle, kendi işine en çok katkı sağlayacağını düşündüğü bir belediye Başkanının başa gelmesini arzu eder.
Sonuç olarak...
Seçilen Belediye Başkanı şehri yönetir ama, "Nasıl bir belediye Başkanı?" sorusu karşısında herkesin kendine göre olan kriteri neticede şehrin geneli ile ilgili olmayıp, kişisel kazanımlar üzerinden yola çıkılarak ortaya konulan kriterlerdir...
Her ne kadar "Belediye Başkanı şu olmalı" diyen ve hemen ardından da "Bu şehre faydası olur" diye saptamasını yapanların bu söylediklerinin arka planında, kendilerine göre bir "avantaj", bir "menfaat" beklentisi mutlaka vardır...

Hem de...
Normal vatandaştan Milletvekiline kadar...

Haberleri