HAK ARAMA VE MÜCADELE KOLAY İŞ DEĞİL

Eskişehir' de, 950 civarında, sivil toplum örgütü vardır. Bu örgütlerin içinde amaçları doğrultusunda çalışan, üyelerinin hak menfaatlerini, her zemin ve şartta savunan, mücadele eden, sivil toplum örgütleri, hep dikkatimizi çekmiştir. Çünkü toplum ve bireylerin, sorunlarının çözümü, sivil toplum örgütlerinin performansı ile orantılıdır. Ayrıca hakları kazanmak için de yapay süreçlere direnmek, yani en azından mevcut sınırlı, özgürlük alanımızı korumak, bunun için kararlılık göstermek, kişi/kişilerin, özellikle de sivil toplum örgütlerinin görevidir. Sivil kararlılık gösterilmeksizin de herhangi bir iyileştirme çabasından, sonuç almak mümkün değildir. Ayrıca çağımızda, " HAK VERİLMEZ ALINIR." Hakkı almak içinde, ciddi bir mücadele, kararlı ve uzun vade sabırlı bir strateji gerektirir.
Hak arama ile ilgili mücadelenin, yükü ağırdır. O uğraşları, hakkı ile yapanların ödeyeceği bedel de ağır olur. Sivil toplum örgütleri, evrensel bir uğraş olsa da zor ve meşakkatli iştir. Hakkıyla yapanlar, dünyada, bu bedeli canlarıyla ödemişlerdir. Ülkemizde, bu işi hakkıyla yapanlar da bedeller ödediler. Ödemeye de devam ediyorlar.
Ne var ki hak aramak için uğraş verenler, hak aradıkları için de eleştirilirler. Hiçte hak etmedikleri ithamlarla da karşı karşıya kalabilirler. Oysa onları doğru bildikleri yoldan ne iddialar, ne de eleştiriler ayırabilir. Bu insanlarımız, her şart ve zeminde, mensubu olduğu örgüt mensuplarının, hakkını ararlar. Her fırsatı da değerlendirirler. Mücadele ederler. Onlar bir bakıma, isimsiz kahramanlardır.
Bu insanlarımızdan biri de, Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Eskişehir Şubesi Başkanı Sayın Arif Duru'dur. Mücadeleci bir ruha sahiptir. Kendisini, ne zaman ziyaret etsek, yapmış olduğu icraatları ve ulaştığı ve ulaşmak istediği medya ve ilgili makamları da kendine özgü bir üslupla da bizimle paylaşır.
Gerçektende, işçi emeklileri, dul ve yetimleri zor şartlarda, yaşamlarını sürdürüyorlar. TİED ve Eskişehir Şube Başkanı Sayın Duru, bu durumu devletin en üst makamlarına kadar sürekli iletiyorlar ama istedikleri ve bekledikleri cevapları alamıyorlar.
Yıl içerisinde işçi ve BAĞKUR emeklilerinin aylıklarına yapılan zam, sadece %9,2 oranında kalmıştır. Oysa aynı dönemde elektriğe %57,71, doğalgaza ise %72,56 oranında zamlar yapılmıştır. Yani, emekliye, yıl içerisinde verilen %9,2'lik zam, sadece doğalgaz zammıyla geri alınmıştır.
Sayın Duru, İşçi Emeklileri ile ilgili gelişmeleri de yakından takip eder, özellikle de TİED' nin, almış olduğu kararları, anında basın ve kamuoyu ile paylaşırlar. Nitekim Sayın Duru'yu son ziyaretimizde, TİED Başkanlar Kurulu'nun sonuç bildirgesi hakkında bilgi verdi. Bildirgeye göre, emekli aylıklarına, yılbaşından itibaren, 6 aylık enflasyon olan yüzde 3.87 oranında zam verildi. Haklı olarak da, işçi emeklilerden yoğun tepki geldi. Çünkü Emekli aylıklarının yüzde 85'i, açlık sınırının altında kaldı. Bildirgede, "...10 milyon insanımızın gelir ve aylıkları yetersiz kaldığından, Temmuz'da uygulanacak zammın, seyyanen yapılması en adil seçenektir'' denildi ama bunun gerçekleşmesi, çok zor görülüyor. Hâlbuki 2007 yılında kamuda çalışan işçilere, seyyanen 190 YTL'ye kadar zam verildi.
Öte yandan TİED Başkanlar kurulunun bildirgesinde, 5510 Sayılı kanun hükümlerine göre uygulamada olan, altı aylık tüfe uygulaması, yetersiz görülmüş ve çalışanları ve emeklileri kapsayan "GEÇİNME ENDEKSİ" nin, hayata geçirilmesi ve emekliler arasındaki eşitsizliklerin de giderilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
TİED ve Eskişehir Şube Başkanlığı, aynı zamanda, ülke sorunları ile de yakından ilgilidir. 23- 24 Ocak 2009 tarihlerinde yapılan Başkan Kurulu Toplantısı sonuç bildirgesinde, "Türkiye Cumhuriyetimizin; laik, sosyal, demokratik bir anayasal hukuk devleti olduğu belirtilerek, " Yargı bağımsızlığını temel alan düzenlemeler yapılmalı ve adalet sistemi hızlı çalıştırılmalıdır.".ifadeleri yer aldı.
Şu bir gerçek ki Sayın Duru, yıllardır işçi emeklilerini intibaklarını sürekli gündeme getirdi. İntibak yasası çıktığı takdirde, emekliler arasındaki farklıkların giderileceğini hep söyledi. Hatta Başbakan Sayın Erdoğan'dan da bu hususta yardım talep etti. İşçi emeklilerinin, sağlık sistemi içinde mağdur edildiği gibi, paralı sisteme doğru da bir yönelme olduğunu her vesile, gündeme getirdi. Sürekli mücadele etmesine rağmen de siyasi iktidarlardan ve ilgilerden beklediği ilgiyi göremedi.
Elbette, TİED' nin, önerileri, istek ve beklentileri, siyasi iktidarlar tarafından dikkate alınır mı zaman içinde görülecektir. Ancak işçi emeklisi, dul ve yetimlerinin yaşamakta olduğu ekonomik ve sosyal sorunlar, her geçen gün, daha da artmaktadır. Bu duruma seyirci ve sesiz kalmak, emekli, dul ve yetimleri yoksulluğa, açlığa, hatta ölüme terk etmek değil de nedir?