Eskişehirspor önümüzdeki ay kongreye gidiyor.
Süper ligde gelecek yıl gözünü en üst sıralara diken kulüp, yeni dönemin yönetimini belirleyecek.
Elbette klasik bir Eskişehirspor kongresi izlemeyeceğiz!
Hani dört-beş yıl önce 50-60 kişi, bir milletvekili ve bir grup taraftarın küçük bir salona sığıştığı kongreler...
O zamanlarda kimseler ortaya çıkmazdı.
Çünkü kulübün mali yükü ağırdı, tam bir dip kuyuydu kulüp.
İçinde boğulmak vardı o kuyunun.
O yüzden kimsenin sesi soluğu çıkmıyordu.
Yönetimler ancak kongre salonunda ayaküstü yapılan toplantıların ardından belli oluyordu.
Yönetim alınmıyor, kongre salonuna gelen kentin büyüğü tarafından adeta zorla veriliyordu.
Gelen yönetimde ancak görevde bir yıl kalabiliyor, olağanüstü kongreler birbirini izliyordu.
Ancak ne var ki, Halil Ünal çıktı geldi bir genel kurula...
"Ben o dipsiz kuyuya talibim. Ya boğulurum, ya çıkarım" dedi.
Belki de kulübün artık tamamen kapanmaya gittiği bir dönemde, bunu demek çok önemliydi.
Kimsenin yapmadığını yapıyor, bırakın taşı koskoca o kayanın altına, elini değil adeta başını koyuyordu.
O kuyudan çıktı da Halil Ünal, cesaretinin karşılığını aldı.
Kuyunun dibinde kalmadı.
Hem kendisi çıktı hem de Eskişehirspor'u çıkardı.
Hemde ne çıkış!
Bulancak deplasmanlarından aldığı takımı, bugün süper ligin şampiyon adaylarından birisi haline getirdi.
Neden olmasın ki?
Üç beş yılda Süper ligin UEFA kupasını zorlayan takımı yaratıldıysa, şampiyon takımı neden ortaya çıkmasın?
Zaten bunun içinde adımlar atılmaya başlandı.
Türkiye'nin flaş transferi denilen Batuhan bonservisi ile alındı.
Duyduğumuza göre diğer önemli isimlerde yolda...
Her şey çok güzel şimdi!
Kulübün mali yükünü gelirler fazlasıyla karşılıyor.
Kulüp kasası içerisinde rahat hareket etmek mümkün...
Belki de Eskişehirspor, kurulduğu yıldan bu tarafa en rahat dönemini yaşıyor.
Kuşkusuz en önce kulübü bu tablo içerisine getirenlere teşekkür etmek gerekli...
Hatta bundan sonrası için önünü dahi açmalı.
Ama öyle olmuyor nedense...
Birden yönetimin taliplileri artıyor.
'Ben daha iyi yaparım' diyenlerin hazırlıkta olduğu söyleniyor.
Anlayacağınız;
En kötü günde o kuyuya girmeyenler, bugün kahramanlığa soyunmak istiyor.
Dün bu konuyu yönetimde görev yapan bir isimle konuşuyoruz.
"Durmak yok, yola devam değil mi?" diye takılıyoruz;
"Etmek amacındayız. Bugüne getirdik takımı, bundan sonra daha iyilerini yapacağız. Ancak iyi giden her şeye bir çomak sokma hastalığımız var ya, o hala devam ediyor" cevabını alıyoruz.
Haksız sayılmaz bizce...
Neyse;
Lafı uzatmayalım...
Halil Ünal yönetiminin arkasında durulması gerektiği görüşünde olanlardanız.
Bunun dışında yapılacak olan eylemler, iyiye giden grafiği etkilemek anlamını taşır.
Bu yüzden bizce mevcut yönetimin yoluna devam etmesi gerekli.
Bu hem hakları, hem de hedefine bu derece yaklaşmış Eskişehirspor için gerekli...
Anlayacağınız;
Gün muhalefet yapıp, yapılan bir şeyi yıkma günü değil, destek olma günüdür.
Ki;
Gün gelir, kulüp bugünkü güzel durumunu yitirmeye başlar, işte o zaman Ünal yönetiminin karşısına dikilir; "Takım şu noktadaydı, hatalarınız yüzünden kötüye gidiyoruz" denilir...
İşte o zaman Eskişehirspor adına tüm kesimler, kötüye gideni düze çıkarmak için arkanıza geçer...
Öyle değil mi?
HALİL ÜNAL YÖNETİMİNE DESTEK ZAMANI OLMALI!
Eskişehirspor önümüzdeki ay kongreye gidiyor.Süper ligde gelecek yıl gözünü en üst sıralara diken kulüp, yeni dönemin yönetimini belirleyecek.Elbette klasik bir Eskişehirspor kongresi izlemeyeceğiz!Hani dört-beş yıl önce...