Sempatik bir adamsın vesselam.
Sohbetine doyum olmadığını herkesten duyuyorum.
Kızgın olduğun kişilere bile saygıda kusur etmiyor, bu saygını göstermek için de gördüğün yerde ayağa kalkıp, ne kadar düğmen varsa ilikliyorsun.
Enteresan kişilik ve becerilerin var.
Çoğu insan sana kızma ile sempati duyma arasında gidip geliyor.
Mesele laf ise eline su dökebilecek başka bir insan yok bu Eskişehir'de.
Ticari becerilerini zaten kimse tartışmıyor, herkes hakkını veriyor.
İnsanları ikna etmede son derece başarılısın.
Allahın sana vermiş olduğu yetenek sayesinde, sıradan bir olayı hiç kimse senin kadar önemli bir hale, önemli bir olayı da hiç kimse senin gibi sıradan bir hale getiremez. Buna inan.
Futbol konusunda çok şey biliyorsun. Bunu kimse inkar edemez.
Transfer konusunda önemli becerilere sahipsin. Aksini söyleyen yalan söylemiş olur.
Mevcut futbol piyasasının nasıl işlediğini, bu piyasada nasıl davranmak gerektiğini, kurallara göre nasıl pozisyon alınması gerektiğini senden iyi bilen bir ikinci kişi yok.
Belki de bu özelliklerin yüzünden, Eskişehirspor"un yeniden süper lige çıkması için şans oldun.
Yeniden kulübün başkanlığına gelmenle birlikte hemen herkes senin yukarıda da bahsettiğimiz iyi yönlerini ön plana koydu.
Seninle yeni bir başlangıç için, taşıdın tüm olumsuzluklara rağmen yeni ve beyaz bir sayfa açtı bu şehir.
Ancak...
Bu şehir aynı zamanda kulüp araçlarının yönetici hanımlarına tahsis edilmelerini, fındık-fıstık'ları, teknik direktör ve menajerlerin otel faturalarını, o otellerde neler yapıldığı kesinlikle unutmadı.
Her ne kadar sana yeni ve beyaz bir sayfa toleransı tanınsa da, bu söylediklerimiz insanların kafasında bir yerlerde her an çıkmaya hazır gibi duruyor.
Umarım bu defa gelişin, geçmişten ders alınmış şekliyle olur.
Umarım senin ve yakın çevrenin geçmişte yaptığınız hataların benzeri bu defa yapılmaz.
Umarım bu takıma gönül vermiş insanlar aynı filmin tekrarını bir daha izlemez.
Bu saatten sonra işin gerçekten son derece zor. Bu inkar götürmez.
Böylesine zor bir dönemde taşın altına elini koyup, son derece sıkıntılı bir dönemi sırtlamış oldun.
Umarım başarılı olursun.
Umarım bu gelişinin sonu, önceki gidişin gibi olmaz.
Umarım Eskişehirspor, aynı yöntemleri tekrarlayarak farklı sonuç bekleyen bir duruma düşmez.
Bundan sonra her şey senin elinde.
Umarım bu şehri de bu kulübü de hayal kırıklığına uğratmazsın.
Önünde iki tane yol var...
Ya kahraman olacaksın ya da sıradan...
Umarım ilk söylediğimizi olursun.
Çünkü...
Eskişehir'in de senin de buna ihtiyacın var...
-----------------------
Eskişehir'e ait simge bir yapısı olsa mesela...
Amerika'nın Özgürlük Heykeli, Fransa'nın Eyfel Kulesi, İngiltere'nin Big Beng Saat kulesini demiyorum tabii.
Ancak...
Ülkelerin ve şehirlerin simgesi haline gelmiş yapıları var.
O simgeleri gördüğünüzde o şehri zaten biliyorsunuz.
Çünkü.
Şehirlerin adeta amblemi, markası haline gelmiş o yapılar.
Mesela İstanbul'un Boğaz Köprüsü, Ayasofya Camisi, Taksim Anıtı ya da Sultan Ahmet meydanında bulunan Dikili Taş gibi...
Örneğin İzmir'in Konak'ta bulunan Saat Kulesi.
Ya da...
Samsun'da bulunan at üzerindeki Atatürk heykeli.
Bu saydığımız yapıları nerede görseniz, o yapıların olduğu şehirlerin hangileri olduğunu anında bilirsiniz.
Eskişehir'in böyle bir simge yapısı maalesef yok.
Yani...
Fotoğrafını gördüğünüzde "Burası Eskişehir" diyebileceğiniz bir simge yapı yok.
Her ne kadar beğenmesek de eskiden Porsuk üzerinde Eskişehirlilerin "Kara Fatma" diye isim taktığı, elinde meşale tutan bir "Özgürlük Heykeli" miz vardı ve bir hayli de ünlüydü ama bugün için o da yok.
Çünkü bulunduğu yerden kaldırıldı.
Başa dönecek olursak...
Eskişehir'in bir simge yapısı yok.
Nerede görürseniz görün "Burası Eskişehir" diyebileceğiniz bir simge yapısı maalesef yok.
Bu bir eksiklik mi?
Herkese göre değişir tabii.
Eskişehir'e özgü bir simge yapı olsa fena mı olur?
Belki çoğu kişiye göre gereksiz gelebilir ama...
Bana göre hiç fena olmaz, hatta çok da güzel ve şık olur.
------------------------
Bu bizim ülkemizde olsaydı...
İsviçre hükümeti, ülkede yaşayan herkese 2500 frank, yani 7.500 lira vatandaşlık maaşı verilmesi için yasa tasarısı hazırlamış.
Tasarıya göre, 18 yaşından küçüklere de 625 frank, yani 1899 lira maaş bağlanacakmış.
Hükümetin kendi vatandaşı için çıkartmak istediği bu yasa tasarısı halk oylamasına sunulmuş İsviçre'de.
İsviçreliler bu tasarıyı yüzde 77 gibi büyük bir oyla reddetmişler.
Gerekçe olarak da...
"Koşulsuz maaş verilmesi çalışmamayı özendirir. İnsanlar çalışmazsa işsizlik artar. İşsizlik artınca da ülkenin huzuru kaçar" düşüncesinde olduklarını söylemişler.
Onlar bunu söylemişler de biz ne söyleyelim bilemedik?
Bu bizim ülkemizde olsa, halkoylamasından yüzde 100 "Karşılıksız bu maaş verilsin" çıkardı.
Hiç kimse çalışmamanın özendirileceğini, işsizliğin artacağını ve ülkede huzurun kaçacağını 1 saniye bile düşünmezdi.
Dahası...
Bazıları da çıkıp "Niye bu kadar az veriliyor. Daha çok verilsin" eylemi bile yapardı.
hiç kuşkunuz olmasın...
Halil Ünal'a...
Sempatik bir adamsın vesselam.Sohbetine doyum olmadığını herkesten duyuyorum.Kızgın olduğun kişilere bile saygıda kusur etmiyor, bu saygını göstermek için de gördüğün yerde ayağa kalkıp, ne kadar düğmen varsa ilikliyorsun.Enteresan...