Halk meclis üyelerine karar alma yetkisi verdi, meclisten kaçma yetkisi değil...

Büyükşehir Belediye Meclisi'nde ki bazı kritik oylamalarda bazı meclis üyeleri acayip şekilde kayıplara karışıyor.
Tıpkı önceki gün yapılan meclis toplantısında olduğu gibi.
Anadolu Üniversitesinin, Engin Ataç'ın rektörlüğü döneminde Borabey Göleti yanına yapılan bina ile ilgili konunun meclise geleceği yer alınca, bazı meclis üyeleri çareyi meclis toplantısına gelmemekte bulmuş.
CHP li Ayhan Kavas ve Ertan Koşarsoy, muhtemelen gelebilecek gündem maddesini eski Rektör ve Tepebaşı belediye başkanı Ahmet Ataç'ın ağabeyi Engin Ataç'ı kurtarma operasyonu olarak algıladıkları ve gördükleri için meclis toplantısına gelmemişler.
Meclise gelmeyen Kavas ve Koşarsoy yine muhtemelen, mecliste eski rektör'ü kurtarma adına gelebilecek bir gündem maddesine "Evet" oyu vermeyi içlerine sindirememiş olmalı ki, "Hayır" oyu vererek hem AKP lilerle birlikte oy kullanmayı, hem de CHP grubu ile ters düşmeyi göze alamadıkları için, çareyi meclis toplantısına gelmemekte bulmuşlar.
Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan sakallı da yokmuş mecliste o gün.
Tıpkı, bundan önceki kritik bazı maddelerin görüşüldüğü Büyükşehir meclis oturumlarında olmadığı gibi.
Belki Odunpzarı belediye Başkanı Burhan Sakallı'nın meclise gelmemesinin geçerli bir nedeni vardır ama.
Yukarıda da söylediğimiz gibi, bundan önceki birkaç kritik gündem maddesinin görüşüldüğü oturumlara da katılmamış olması nedeniyle, yine aynı algılama oluşmuş.
Kısacası...
Bazı meclis üyeleri çareyi kaçmakta bulmuş.
Hâlbuki...
Bu şehirde yaşayan insanlar sandık başına gidip oy vererek meclis üyelerini seçtiklerinde;
-"Benim adıma bu şehri yönetecek kararları al. Bu kararları alırken de, önce benim ve yaşadığım şehrin menfaatlerini gözet" diyor.
Bu şehirde yaşayanlar oy verip meclis üyesi seçerken;
-"Kritik maddeler görüşülünce ortadan sıvış" demiyor.
O halde;
Meclis üyelerinin üzerinde, bu şehirde yaşayanların büyük sorumluluğu var.
Bu sorumluluk, meclis toplantılarına girip, şehrin ve bu şehirde yaşayanların menfaatine olan kararları almaktan geçer.
Eğer halkın yetkisiyle meclis üyesi koltuğuna oturanlar, "Ben böyle bir karara ortak olmak istemiyorum. Bunu içime sindiremiyorum. Ama partimle de ters düşmek istemiyorum" diyerek, çareyi meclis toplantısına gelmemekte buluyorlarsa...
Bir an önce meclis üyeliğinden istifa etmelerinde yarar var.
Çünkü...
Yukarıda da söylediğimiz gibi bu şehirde yaşayan insanlar onlara karar alma yetkisi verdi.
Sıkışınca meclisten kaçma yetkisi vermedi...