HALKA RAĞMEN...

Vali Sayın KOÇDEMİR, merkeze alındı. Ancak Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti ile ilgili etkinliklerinde, halka rağmen yapılan hatalar, ilimize atanan Valimiz, Sayın Güngör Azim TUNA, tarafında düzeltilir mi zamanla görülecektir. Ancak beş aydır, statta yapılan gösteri dışında, kamuoyunu harekete geçirecek, etkinlik yok denecek az.
Oysa HALKIN SEVGİ VE DESTEĞİNİ ALANLAR, DAİMA GÜÇLÜ OLUR. ETKİNLİK VE İCRAATLARDA başarı gösteririler. Ebediyen de unutulmazlar. Halkın dışında, çözüm arayanlar, hem başarısız olur, hem de halkın sevgisini kazanamazlar. Halkın desteğinin almayan kişi/kişilerin, gerçekleştirilmek istedikleri icraat ve etkinliklerde, halka verecekleri bir şey yoktur.
Ayrıca İcraat ve etkinliklerde, "TOPLUM KATILIMI", "ORTAK PAYDA, "ORTAK AKIL" ve " BEYİN FIRTINASI " gibi kavramları, ön planda tutmak, İcraatı başarılı kılarken, etkinliklerin de daha görkemli şekilde kutlanmasına vesile olur.
Toplum katılımı," kendi kedine yeterlilik" ülkemizde de yıllardır istenen boyutta olmasa da çeşitli uygulamalarda var. Ancak sürekli ve kalıcı değil; kişiye veya siyasi iradeye göre, ya kalıcı oluyor, ya da ortadan kaldırılıyor. Algılama, ne yönde olursa olsun, "toplum katılımı", her alanda, en önemli öğe olarak, tüm dünyada kabul görmüştür.
Köşemizde, defalarca Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde, toplum katılımını önerdik. Hatta bu etkinlikte öncelikle, "EKONOMİ" ile ilgili ilişkilere, öncelik tanınmasını istedik. Nitekim bir yazımda, ".ETO ve ESO, gibi yerel, hatta TOBB, TÜSİAD gibi, ulusal örgütlerimiz ile birlikte, Türk Cumhuriyetlerinin, işadamları ve sanayicileriyle, " EKONOMİK İLİŞKİLERİ, NASIL GELİŞTİREBİLİRİZ ?" sorusuna cevap aranmalıdır." dedik ama bugüne kadar, bu alanda tek somut gelişme olmadı.
Nasreddin Hoca'nın, taş sandukasını, gündemde olduğu şu günlerde Anemon Otelde, Uluslararası Nasrettin Hoca Çalışmaları Semineri ve Çok Uluslu Nasrettin Hoca Fıkraları Anlatı Geleneği Dosyası Hazırlama Yuvarlak Masa Toplantısı, 28 ülkeden, 80'e yakın uzmanın katılımı ile Eskişehir'de gerçekleşti. Ancak halk yoktu.
Bu toplantıda, ne konuşuldu veya ne gibi öneriler yapıldı bilinmez ama Sayın KOÇDEMİR Yuvarlak Masa toplantısında yaptığı konuşmada, " Nasrettin Hoca, bugün bizim açımızdan, bir kaç nokta itibarıyla önemlidir. Bunlardan birisi müştereklerimizi bize hatırlatmasıdır. Neyi kaybettiğimizi, neyin uzağında kaldığımızı, bize hatırlatmaktadır. Bugün dünyanın, muhtelif yerlerinde değişik isimlendirmelerle varlığını sürdüren müşterek bir kültür unsurumuzdur." sözleri ile zihinleri karıştırdı.
28 ülkeden, 80'e yakın uzmanın katılımı ile Eskişehir'de gerçekleştirilen halkın olmadığı, Yuvarlak Masa Toplantısında, Nasreddin Hoca her yönü ile tartışılması ve Nasrettin Hoca' nın, gerçek kimliğinin ortaya çıkartılması, onu, halka gerçek kimliği ile tanıtacaktır. Çünkü ülkemiz ve dünyada, Nasrettin Hoca "MİZAH" ve "GÜLDÜRÜ" üstadı olarak tanınmaktadır. Bilinen pek çok fıkra da, Nasreddin Hoca'ya ait değildir.
Oysa Nasreddin Hoca güldürü ve fıkra üstadı değildir. Nitekim, Japon Halk Bilimcisi MİKSUKO KOJİMA' ya göre, Nasreddin Hoca, bir "DÜŞÜNÜR", "HALK FİLOZOFU", "SOSYOLOĞ" , "MÜDERRİS" ", " BİLGİN ", "HUKUKÇU" ve TASAVVUFÇU" dur.
Japon Halk Bilimcisi MİKSUKO KOJİMA, Nasreddin hocayı tanımayı tesadüflere ve kulaktan duyma sözlere bırakmadı. O nedenle de, üç yıl Türkçe öğrendi. Daha sonrada, Nasreddin Hoca' yı, her yönü ile ele alıp, doğru bilgileri ulaştı. Hatta hangi fıkraların, Nasreddin Hoca'ya ait olup olmadığını bilecek kadar da onu tanıdı.
Elbette Sudan'dan, Çin'e kadar 28 ülkenin, Nasrettin Hoca fıkraları etrafında, Türkiye Dünyası Kültür Başkenti ve Somut Olmayan Kültürel Mirasın Başkenti Eskişehir'de bir araya gelmesi, önemli bir gelişmedir. Hatta Nasreddin Hoca' nın, daha iyi tanınması ve tanıtılması içinde önemli bir fırsattır.
Pek çok ülkenin, Nasrettin Hoca'nın mezarı ve türbesinin kendi topraklarında olduğunu iddia ettiğini ifade eden, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz' un, "Çünkü böyle değer verilen, yüzyıllar boyunca anlatılan kahramanlar, her yere giderler, her yere yerleşirler ve her yerde yaşama imkânı bulurlar" sözlerine katılmamak mümkün değildir.
Elbette Nasreddin Hoca' nın, her yere gitmesi, her yere yerleşmesi ve her yerde yaşaması, onun, ne kadar müstesna insan olduğunun da tescilidir. Ancak bu yerlerde Nasreddin Hoca gerçek kimliği ile tanınmalıdır. Çünkü Nasreddin Hoca'yı, gerçek kimliği ile tanıyan insanlar, Japon Halk Bilimcisi MİKSUKO KOJİMA gibi, hangi fikir ve düşüncenin, Nasreddin Hoca' ya ait olup olmadığını bilir. Nesiller de hoca'yı gerçek kimliği ile tanır.