HAMAM YOLU PROJESİ
Kentler, bünyesinde bulunan,, parklar, meydanlar, caddeler, bakımlı sokaklar, alışveriş merkezleri, kültür merkezlerinden, ibaret değildir. Çünkü bir insan, kentte, çok uzun süre yaşamışsa, ya da orada doğup, büyümüşse,...
Kentler, bünyesinde bulunan,, parklar, meydanlar, caddeler, bakımlı sokaklar, alışveriş merkezleri, kültür merkezlerinden, ibaret değildir. Çünkü bir insan, kentte, çok uzun süre yaşamışsa, ya da orada doğup, büyümüşse, o kentle ilgili pek çok anıları vardır. Bu nedenle de kentlerde, anıların yaşandığı, yerler, eserler, özellikle de fiziki yapı korunmuşsa, anılar hatırlanır, adeta nostalji yaşanır.. Hata torunlara bile bu anıları aktarılır..
Şayet bir kentte, fiziki yapı sıkça değiştiriliyorsa, anılarda yok olup gider. Oysa kentleri, yaşanır yapan anılardır. O nedenle de zorunlu olmadığı sürece, kentlerde fiziki yapı korunmalıdır. Yapılacak restorasyon çalışmaları da fiziki yapıya uygun olmalıdır.
Ayrıca kentlerde, yapılacak, halkı ilgilendiren, fiziki yapıda, özellikle de tarihi ve büyük parklarda yapılacak değişiklikler, mutlaka halkın bilgisine sunulmalı, önerileri de alınmalıdır. Hatta yapılacak değişikler için, referandum yapılmalıdır. Çünkü kentlerin, sahibi, belediye başkan ve meclisleri değil, o kentte yaşayan halktır.
Ülkemizde, siyasette ve belediye hizmetlerinde," HALKA RAĞMEN BEN YAPARIM" stratejisi, her zaman başarısızlığa mahkûmdur. Çünkü siyasetçiler ve belediye başkan ve meclisleri, halk adına icraat yaparlar. Halkın isteklerini, yerine getirmeyen, siyasetçiler, belediye başkan ve meclisleri, halkın emanetine zarar verdikleri gibi, icraatları da halk nazarında kabul görmez, sürekli de güven kaybederler.
Ayrıca kentlerde, her türlü icraat ve etkinliklerde, özellikle de halka yönelik yapılan icraatlarda "TOPLUM KATILIMI", "ORTAK PAYDA, "ORTAK AKIL" ve " BEYİN FIRTINASI " gibi kavramları, ön planda tutmak, İcraatı başarılı kılarken, gerçekleştirilen icraatlarda toplumda nazarında, kabul görür.
Ayrıca Eskişehir, belediyecilik tarihine bakıldığında, her gelen belediye başkanı, kentin hayati sorunları varken, genellikle de merkeze, özellikle de köprübaşına, proje üretti ve gerçekleştirdi. Yani merkezdeki yatırımlar, her belediye başkanı değişikliğinde, yaz-boz tahtasına dönüştü.
Rahmetli bir belediye başkanımıza, durumu iletmiş, her gelen belediye başkanının merkeze, özellikle de köprübaşına, proje ürettiğini söyleyerek, nedenini öğrenmek istedik.
Rahmetli belediye başkanımız, " ...Nedeni gayet basit, merkeze yapılan yatırım ve hizmete, kentin tamamı tanık olur. Oysa kentin, kenar mahallerine yapılan hizmete, ancak o mahalledeki insanlar, tanıklık eder" demişti.
Eskişehr'deki, Hamamyolu'daki park, her gelen belediye başkanı tarafından, ele alındı, üstelik, yapılan her proje de geçmişi arattı. Çünkü geçmiş yıllarda, Hamamyolu' nun, ortasından akan su, üzerindeki nostalji yaşanan köprüler, bölgenin simgesiydi. Bu güzel tabloyu ve akan suyu koruyamayan belediyeler, yaptıkları projelerle, insanımızın, o günlerde yaşadığı, anıları da yok ettiler.
Odunpazarı Belediyesi, Hamamyolu Projesini, niçin, gündeme getirdi veya bir zorunluluk var mıydı, bilinmez ama şehir sakinlerinin, anıları olduğu bir parkla ilgili, yapılan proje, ile ilgili olarak, halkın fikri alınsa, Halkımız,yeteri kadar bilgilendirilse, tepki oluşmaz, yapılan icraatta halktan kabul görürdü.
Maalesef bazen ülkemizde, siyasi iktidarlar ve belediyeler, halkı, dikkate almadığı gibi, halka rağmen de bir şeyler yapılmak isterler. Sonuçta da hiçte hoş olmayan, arzu da etmediğimiz gelişmelere de tanık oluruz. .
Hamamyolu projesi gereği, ağaçların kesildiğini, iddia eden, Odunpazarı Belediyesi AK parti belediye meclis üyeleri ve partililer, basın açıklaması yaptı. Hamamyolu projesine, tepki göstererek, asırlık ağaçların kesildiği iddia ettiler.
AK Parti Odunpazarı meclis üyeleri, bu proje hakkında, mutlaka işin başında bilgi sahibidir. O gün, projeye niçin, tepki göstermediler bilinmez ama proje hayata geçerken, gösterdikleri tepkinin, ne mazereti, ne de kabul edilir bir tarafı vardır.
Eylem yapan, grup adına yapılan açıklamada, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, bir adet ağacın, zarar görmesi ihtimaline karşılık, Yalova'daki, yürüyen köşkün, yerini değiştirttiğini" örnek olarak göstermeleri, yalnız Odunpazarı Belediyesine değil, tüm belediyelere, kurum/kuruluşlara, özellikle de siyasi partilere, örnek teşkil etmelidir.
Eskişehir'de, yaşayan çevreye duyarlı tüm vatandaşlarımızın, sivil toplum örgütlerinin, tüm kurum/kuruluşların, kentte ve ülkemizde, oluşacak ağaç katliamlarına, tepki göstermeleri ortak arzumuzdur. Ancak bu tür eylemlere, siyaset karıştırılmalıdır. Çünkü yaşadığımız 21.yüzyılda, ağaçlar, Eskişehir, ülkemiz ve dünyada yaşayan, herkesi ilgilendirmektedir
Hamamyolu Projesi, mevcut fiziki yapıyı aratacak mı zaman gösterecektir ama gereksiz tek ağacın kesilmemesi, toplumun ortak arzusu olup, her ağaç, torunlarımızın bize emanetidir. Nitekim Ahmet Hamdi Tanpınar, "Toprağa emanet edilmiş bir ağaç, mahalleye, semte, şehre, hatta topluma ve bütün bir imana emanet edilmiş bir değerdir." demiştir.