Biz sıradan insanlar bellek konusunda iddialı değilizdir.Ama adı ünlenmiş, sıradan insan olmaktan çıkıp her biri birer üstün yada dahi olmuş kişilerde bellek eksikliği ( ya da zayıflığı) biraz şaşırtıcı gelmiyormu size de?
Örneğin buluşlarının sayısını (tam olarak) hiç kimsenin bilemediği Thomas Edison bu tür kişilerin en canlı örneğidir. Edison, gerçekte herşeyi unutur, bir tek o sıralar üzerinde çalıştığı şey ne ise belleğinin olanca gücünü o şey üzerinde yoğunlaştırırdı.
Günlerden birg ün bir buluşuyla ilgili bir sorunu çözmek için derin derin düşünürken aklına (nereden düştüyse düştü) mahkemeye gidip birikmiş vergi borçlarını ödemek geldi. Gitti, sıraya girdi ve ... adını da sanını da unuttu, bir türlü anımsayamadı, borcunu ödeyemeden gerisin geri döndü.
Charli Chaplin'in iki özel görevlisi vardı; biri sekreteri, öbürü de basın danışmanıydı. Nereye giderse gitsin bu ikisini yanından ayırmazdı. Bu birliktelik yedi yıl sürdü, ama Chaplin bir günden bir güne bu iki başyardımcısının adlarını belleğinden bulup onlara söyleyemedi.
Dünyanın en saygın, en eski üniversitelerinden biri Kahire'deki ünlü El Ezher'dir. Bu üniversitenin her öğrencisi İslam'ın kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'i başından sonun ezberlemek zorundadır. Bu ezber işi ortalama üç gün sürmektedir.
Lort Byron yazdığı bütün şiirlerini ezberlerinden okumakla öğünürdü.Buna karşılık Sir Walter Scott'ın belleği son derece güçsüzdü.Öyle ki, bir defasında kendi şiirlerinden birini Lort Byron'un yazdığını sanarak şairine övgüler yağdırmıştı.
Leonardo da Vinci'nin belleği tam bir felaketti; not tutmaması yüzünden hiçbir şeyi anımsayamazdı. Tuttuğu zaman da... çarçabuk yitiriyordu.
Hatırlamıyorum hiçbirşey...
Biz sıradan insanlar bellek konusunda iddialı değilizdir.Ama adı ünlenmiş, sıradan insan olmaktan çıkıp her biri birer üstün yada dahi olmuş kişilerde bellek eksikliği ( ya da zayıflığı) biraz şaşırtıcı gelmiyormu size...