HAYAL KIRIKLIĞI

Dün gece, geçen haftaki yanlışlarını terk etmeye gönüllü, yeni bir takım bekliyordum.
Ama baktım ki...
Eskişehirspor hâlâ ayağa kalkamamış.
Kabuğuna alışmış yara gibi...
Dün gece Eskişehirsporlu futbolcuların ne ayaklarında ahenk vardı, ne kafasında.
Fenerbahçe'ye orta alanı kaptıran Eskişehirspor maç boyunca takım oyunundan çok uzak kaldı.
Özellikle ilk yarıda topu alan herkesin kendi kafasına göre Fenerbahçe kalesine gitmeye çalışması hayli şaşırtıcıydı.
Burada kontrolsüz gücün güç olmadığı gerçeğini gördük.
Takımın kadrosuna baktığınız zaman, bütün sorunun, takımı yönlendiren teknik kadroda olduğunu görüyoruz.
Ne bizim bildiğimiz Bülent Uygun, ne de futbolcular bu maça iyi hazırlanamamış.
Sahada oyunun kontrolünü elinde bulunduran ve oyunun her bölgesinde üstün olan bir Fenerbahçe vardı.
Buna izin veren de bir Eskişehirspor...
Takımda ki isteksiz görüntü is tam bir hayal kırıklığıydı.
Geçen hafta ki Ankaragücü beraberliği, Bülent Uygun için iyiydi. Avrupa yolunda Eskişehirspor için aslında önemli bir kayıptı.
Takımda her hafta kayıplar da artıyor, yanlışlar da
Yanlış kaynayan kırıkları yeniden kırmazsanız. Yanlışlar doğru olamaz.
Bunun en büyük örneğini yaşadı, Bülent Uygun
Avrupa kupasına giden yolda ufacık bir fenerin ışığını dahi göremez olduk.
Dün gördük ki...
Avrupa'nın zahmeti bol.
Türkiye'de Fenerbahçe gibi maçlarda her türlü işi götürmek varken...
Şimdi Eskişehirspor yönetimi, hayallerini sürsün namluya.
Atış serbest.