HAYIRIN VE AHLAKIN TEMELİ VİCDANDIR

Başarılı insanların, "ilkeli alışkanlıkları" vardır. Kendilerini etkili kılan bu alışkanlıklara; "bilgi", "beceri" ve "istek" sayesinde, sahip olmuşlardır. Bu alışkanlıklarından, şartlar ve bedeli ne olursa olsun vazgeçemezler.Diğer...

Başarılı insanların, "ilkeli alışkanlıkları" vardır. Kendilerini etkili kılan bu alışkanlıklara; "bilgi", "beceri" ve "istek" sayesinde, sahip olmuşlardır. Bu alışkanlıklarından, şartlar ve bedeli ne olursa olsun vazgeçemezler.
Diğer yandan kolektif tasarımlar, toplum halinde yaşayan bireylerin, karşılıklı etki ve tepki münasebetlerinde doğan, ayrı bir topluluk şuurudur. Bireyler, bu kolektif duyguların ve düşüncelerin etkisi altında kendinden geçer. Coşkun hareketler yapar. Bunu bazen milli ruh, içtimâi şuur, maşeri vicdan terimleriyle ifade ederiz. Bu unsurlar ve iyi niyetli alışkanlıklar ve işlenen hayırlar, arzuların gerçekleşmesine, malın bereketlenmesine, şeref ve yüceliğe, eriştirir. Hayırsever olmak da kolay değil. İnsan zengin, makam sahibi ve işadamı olabilir ama hayırsever olamaz.
Hayırsever insanlarımız, komşusu açken tok yatmazlar. Sosyal adalet ve dayanışmanın, önemine inanırlar. Kazançlarını, toplumla paylaşmaktan da büyük zevk ve haz alırlar. Bu tavırları ile de hayırseverliğin, eğitimini yaparlar. Hayır, hayırseverlerin, hareketlerinin amacıdır. Aynı zamanda, hayır ve ahlakın, temeli vicdandır. Vicdan ise hayır işlemeyi emreden, manevi bir duygu ve içgüdüdür.
Rousseau' ya göre, "vicdani tanrısal bir ses, insanda doğuşta bulunan, bir içgüdü kabul eder. Bir kısım düşünüre göre de, hayır hazzı aramak, elemden de kaçmaktır.
Eskişehir' de, hayırseverliği, bir meziyet olarak kabul eden, alın terini de bu alanda harcamaktan çekinmeyen, çok azda olsa insanlarımız vardır. Bu insanlarımızdan biri de Eskişehir' e, bir okul ve bir de huzurevi kazandıran, Pek çok camiye yardımda bulunan, yoksullara yardım etmekten büyük haz alan, hayırsever insanımız Sayın Tayfur BAYAR' ve Eşidir. Her ikisi de herkese iyilik yapmaktan, faziletten hoşlanırlar.
Geçen hafta kendisinden, bir mektup aldım. Köşemizdeki görüşlerimizden dolayı teşekkür etmiş ve " ...Cenabı Mevla'ya, binlerce şükürler olsun. O bu şekilde çalışmamı emretti. Bende, karıca kararınca topluma, bir şeyler yapmaya çalıştım. Bunların sahibi ben değilim. Ancak beni vasıta kıldı, bunları gerçekleştirdi. Bu sebeple, ben bunların hazzını yaşıyorum... Yüce Mevla kuluna vermişse, O' da hayır yolunda harcamalıdır. Çünkü çığ gibi artan bir nüfus karşısında, devletimizin bunlara yetişmesi imkânsız hale gelmiştir. Bu memleket bizim, Vatan bizim, öyle ise hepimiz zorluklara yardımcı olmamız başlıca görevimiz olmalıdır." demiş.
Sayın BAYAR, aynı zamanda bir şairdir. Sürekli şiir yazar. İki binin üzerinde şiiri mevcuttur. Şiirleri, genellikle manevi ağırlıklıdır. Allah'a yakarış vardır. Bazen de toplumdaki yanlışlıklara sitem vardır. Şiirlerini de dostları ile paylaşmaktan büyük zevk alır. Yunusemre hayranıdır. Vatan, millet, Eskişehir ve bayrak sevgisi herkese, örnek teşkil edecek niteliktedir.
İsteriz ki Eskişehir' de ve ülke genelinde, TAYFUR BAYAR' lar, çoğalsın.
Sayın BAYAR, Cumartesi günü dostlarına, iftar yemeği verdi. Yemekte, Eskişehir' in hayırsever, SARAR, ATIŞKAN ve ÇETİNTAŞ aileleri de vardı. Ticaret Odası Başkanımız hayırsever, Sayın SARAR' la da sohbet etme fırsatı bulduk.
Sayın SARAR, Eskişehir' in geleceğinden umutlu. Kentle ilgili her söyleminde, Eskişehir' e hayranlığı, yüz hatlarına ve ses tonuna yansıdı. Sürekli kentte, yapılması gereken hizmetler bahsetti. Hatta yapılan hizmetlerin, yeterli olmadığını, makro işlerin yapılması gerektiğini de sıkça vurguladı. Maliye Bakanı' ın dan, övgü ile söz etti. Sayın Unakıtan' la, çok iyi işbirliği sağlanırsa, kentin, pek çok sorununun, kısa sürede çözüleceğini söyledi.
Sayın SARAR, önümüzdeki yıllarda, kentte, yeniden, aktif görev alır mı bilinmez. Ancak sahip olduğu, ulusal ve uluslararası kimliği yanında, sanayi ve ticaret alanındaki tecrübe ve deneyimi ile kente, çok şeyler kazandırabilir. Ona göre, Eskişehir'de, işlerin doğru yapılıyor olması, yeterli değildir; aynı zamanda, doğru işlerin yapılıyor olması da gerekir.
Sayın BAYAR ve eşini, diğer hayırseverleri, ne takdir etsek de azdır. Ayrıca hayırseverler, birer isimsiz kahramandır. Kentin de velinimetidir. Onlar, eserleri ile kent literatüründe hep olacaklar. İsteriz ki kentteki önemli caddelere de isimleri verilsin. Bu caddeler ve eserleri var oldukça, bu aladaki eğitime vesile olacak, Eskişehir'de, hayırsever insanlarımızın sayısı, daha da artacaktır. Çünkü "İLGİ" ,"DEĞER" "MOTİVASYON" ve "SEVGİ", insan yaşamında, en önemli unsurlar olup, verimli hizmetlerin ve başarıların da anahtarıdır.
Hayırsever, BAYAR, SARAR, ATIŞKAN VE ÇETİNTAŞ ailelerini kutluyoruz.

Haberleri