Her ikisi de ışıklar içinde uyusun...

Ankara’da, Anadolu Kulübü’nde Demirel, İsmet Sezgin, Kemal Kınacı ve Rahmi Turan bir öğle yemeği yiyor. İsmet Sezgin yemekte: “Beyefendi, ülkede ahlâk çökmüş. Ben Aydın’dan Ankara’ya karayolu ile geldim. Hayat pahalılığı...

Ankara'da, Anadolu Kulübü'nde Demirel, İsmet Sezgin, Kemal Kınacı ve Rahmi Turan bir öğle yemeği yiyor.
İsmet Sezgin yemekte: “Beyefendi, ülkede ahlâk çökmüş. Ben Aydın'dan Ankara'ya karayolu ile geldim. Hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısından fuhuş akıl almaz boyutlara ulaştı. Yollar, müşteri bekleyen kadınlarla doluydu” der.
Demirel'in yüzünde acı bir tebessüm belirir: “Evet” der “Enflasyon ahlâkı yok eder, fuhuşu artırır. Bu da iktidarın memlekete acı bir armağanıdır.” Dedikten sonra “Bakın size bir fıkra anlatayım:”diyerek devam eder…
Evin kızı, son zamanlarda pahalı ayakkabılar ve elbiseler giymeye başlayınca annesi merak edip sormuş: “Kızım, bunları almak için parayı nereden buluyorsun?”
Kız “Piyango bileti alıyorum anneciğim. Biletime ikramiye çıkıyor.” demiş. Birkaç gün geçmiş… Karlı, soğuk bir gün… Kız eve gelmiş. üşüdüğü için bacaklarını sobaya iyice yaklaştırmış.
Annesi telaş içinde:
“Aman kızım” demiş “Ateşe fazla yaklaşma, biletin yanacak!”

***

Erdal İnönü SHP Genel Başkanı.
Yurdu karış karış gezip, seçim hazırlığı yapıyor..
Seçim otobüsüyle yine bir yere gidiliyor.
Seçim otobüsünün otobüsün kornası aniden bozulup, ötüp duruyor.
Şoför otobüsü sağa çekip durduruyor, arızayı gidermeye çalışıyor ama nafile.
Yolculardan biri hiç susmayan korna sesinden deliye dönmüş vaziyette şoföre akıl veriyor:
- “Bu ses kesilmeyecek. Hemen kablosunu kopar, kablosunu kopar…”
Erdal İnönü duyuyor bunu ve anında müdahale ediyor:
- “Durun yav, kabloyu falan koparmayın. Bir derdi var ki inleyip duruyor. Meselenin köküne inelim lütfen.”

***

Bugün de siyasette esprili siyasetçiler var ama hiçbiri Süleyman Demirel ile Erdal İnönü seviyesine ulaşamadı.
Demirel’in anlattığı en basit fıkralar bile insanları kahkaha ile güldürürdü.
Erdal İnönü’nün, tebessüm bile etmeden verdiği her hazır cevap laflar insanları kahkahaya boğardı.
Türk siyasi hayatının bu en önemli iki ismi bugün hayatta değiller…
Dün (31 Ekim) Erdal İnönü’nün ölüm yıldönümüydü.
Bugün (1 Kasım) Süleyman Demirel’in doğum yıldönümü…
Her ikisinin de eleştirilecek pek çok yönü mutlaka vardır.
Ancak…
Her ikisi de siyasetin gülen ve güldüren yüzü olmuşlardır.
Ne diyelim?
Her ikisi de ışıklar içinde uyusun…


.....


 


Eğer başarı buysa!


AK Parti il başkanı Zihni çalışkan’ın düzenlediği basın toplantısında söylediklerini okuduk.
Büyükşehir belediyesine yönelik eleştirilerinde, bize göre haklı olduğu ve haksız olduğu sözleri var Zihni çalışkan’ın…
Bu arada, yine bize göre gereksiz bulduğumuz eleştirileri de mevcut.
Hepsini bir tarafa bıraktığımızda, Zihni çalışkan’ın en çok dikkatimizi çeken şu sözleri oldu:
-“ 18 yıldır kendimizle yarışıyoruz. Bakıyorsunuz AK Parti Eskişehir’de başarısız deniyor ama Büyükşehir’de 45,2 oy almışız, Odunpazarı’nda 45,58’lik bir oy oranımız var”
Zihni çalışkan bu sözleriyle kısaca “Aslında biz Eskişehir’de başarılıyız” diyor…
Büyükşehir’in 4 kez üst üste…
Tepebaşı’nın 3 kez üst üste…
Odunpazarı’nın 2 kez üst üste kaybedilmiş olmasına rağmen…
Ve…
Tamamı ellerinde olan 12 ilçenin, bugün için 5-6’sı elinden gitmesine rağmen…
AK parti il başkanı Zihni çalışkan, Eskişehir’de partisinin oyunun, bir önceki seçimde aldığı oyun üzerine çıkmasını (bu da muhtemelen seçmen sayısındaki artıştan kaynaklı) başarı olarak görüyor…
Ne diyelim?
Eğer başarı buysa!
Bu başarı AK Partinin Eskişehir’deki tüm belediyeleri alması muhtemelen 2089 seçimlerinde falan mümkün olacaktır…


....


“Asgari müşterek” dediğimiz buydu işte!


Organize Sanayi Bölgesi ile Sanayi Odası seçim süreçlerini hatırlayın…
Aynı mesleği yapan iki grup kıyasıya bir mücadele içine girmiş, Sanayiciler iki kampa ayrılmış ve birbirlerine selam dahi veremez hale gelmişti.
Organize Sanayi Bölgesi seçimlerini bir grup, Sanayi Odası seçimlerini de diğer grup kazanınca, kamplar daha da keskinleşiverdi.
Karşılıklı yapılan açıklamalar, yaşanan görünmez kavga ve güç gösterisi, kamuoyunda “büyük bir savaş başladı” yorumlarına neden olduğu süreçte bir yazı kaleme almıştık…
Herkesin mevcut durumdan yakındığı ve “Eskişehir kaybediyor” dediği bir süreçte “Böyle düşünenler yanılıyor. Aslında bu mücadele ve güç gösterisi her iki kurumu daha da yukarıya taşır. Rekabet ortaya iyi işlerin çıkmasını sağlar. Hiç merek etmeyin! Bir süre sonra aradaki düşmanlık da ortadan kalkacaktır. Aynı işi, aynı sınırlar içinde yapanlar, önümüzdeki süreçte asgari müşterekte mutlaka birleşecektir” demiştik…

Dediğimiz iki şekilde çıktı…
Hem Organize Sanayi Bölgesi hem de Sanayi Odası, bu yarış, mücadele ve güç gösterisi psikolojisi içinde ayrı ayrı mükemmel işleri ortaya çıkarttı, güzel hizmetler ortaya koydu.
önceki gün birlikte düzenledikleri “Sanayiciler Cumhuriyet Kutlamasında Buluşuyor” etkinliği de, asgari müştereklerinden biri oldu…


 

Haberleri