İbretlik bir Müteahhitlik hikayesi anlatalım mı size?

Turgut Özal’ın Başbakanlığının ilk yılları.Ulusa sesleniş konuşmaları yapıyor televizyonda.Bir keresinde hiç unutmuyoruz, eşi Semra Özal ile Beyaz bir Mercedes’e biniyor Turgut Özal.Kendisi şoför mahallinde, eşi Semra Özal...

Turgut Özal'ın Başbakanlığının ilk yılları.
Ulusa sesleniş konuşmaları yapıyor televizyonda.
Bir keresinde hiç unutmuyoruz, eşi Semra Özal ile Beyaz bir Mercedes'e biniyor Turgut Özal.
Kendisi şoför mahallinde, eşi Semra Özal yan koltukta.
Camı açmış, dirseğini de dışarıya çıkartmış vaziyette eşine;
-"Koy şuradan güzel bir kaset Semra Hanım" diyor.
Semra Hanım da eşinin istediğini yapıyor ve koyuyor teybe bir kaset.
Ve Özal çifti, yeni yapılan Otoban'da, teypten gelen müziğin de eşliğiyle gidiyorlar beyaz Mercedes ile.
Amaç; Anavatan Partisi iktidarının yaptığı otobanları Türkiye'ye gösterebilmek.
İşte bu görüntülerin o zamanki ismiyle "İcraatın içinden" adı atında televizyonda yayınlanması olay olmuştu.
Aylarca konuşulmuştu Beyaz Mercedes'de ki Özal çifti...
***
Bir süre sonra baktık ki, Özal çiftinin o filmde binmiş olduğu beyaz Mercedes Eskişehir sokaklarında dolaşmaya başlamış.
Şaşırmıştık tabii.
Sonradan anladık ki, Eskişehir'de müteahhitlik yapan bir isim, sırf hava olsun diye gidip değerinin de fazlasını vererek almış arabayı.
Bir süre Özal'lara ait o Beyaz Mercedes ile dolaştı genç müteahhit Eskişehir sokaklarında.
Arabanın rengi gibi bembeyaz giyinir, reklam filminde Semra Özal'ın oturduğu koltukta da hep güzel bir bayan olurdu.
Ne sükse yapmıştı ama...Beyaz Mercedes Kızılcıklı'dan geçtiğinde, herkes yürürken durup bakma ihtiyacı duyardı.
Beyaz Mercedes gece hangi mekanın önünde durursa, o mekan adeta prestij kazanırdı.
Bu bir süre böyle devam etti.
Havanın ağırlığı fazla gelmiş olacak ki, birden ortadan kayboluverdi o eğlence mekanlarının vazgeçilmez müteahhidi.
Yaptığı işler yarım kaldı, çekleri vurulmaya başladı. Kendisinden de, sırf hava olsun diye Özal'lardan aldığı Mercedes'ten de haber alınamadı.
Kaybolup gitti.
Üstelik arkasında bir sürü alacaklı mağduru bırakarak.
***
Bu anlattığımız kişi, Eskişehir'de müteahhitlik yapan, eline geçen para ile ilk iş olarak altına lüks araçlar çekip, gece mekânlarının vazgeçilmez müşterisi olan tek kişi de değildi hani.
Daha birçokları düştü aynı duruma.
10 dairelik apartman yapandan tutun da, Trilyonluk devlet ihaleleri alanları da, aynı havanın cazibesi mahvetti.
İçlerinde...
Eğlence mekânlarında bir gecede ödedikleri hesap miktarına bile muhtaç hale gelenler oldu.
İşin ilginç yanı...
Yaşanan bu olaylar nedense sonradan gelenlere ders de olmadı.
Karun gibi yaşayıp, hava uğruna varını yoğunu kaybedenlerden ibret alınmadı.
***
Bugün de kulağımıza geliyor benzeri olaylar.
20 dairelik bir binanın müteahhitliğini yapıp, 20 gökdelen sahibiymişçesine para harcayanları duyuyoruz.
Bina temeline atılacak beton parasını bir gecede bir yerlerde bırakanları görüyoruz.
Bu şehrin önemli bir ismi olma yolunun, hava basma ve eğlence mekânlarından geçtiğini zannettikleri için de, doğrusu üzülüyoruz.
Çünkü...
İtibarın ne basılan havada, ne de alta çekilen lüks araçlarla, etrafa saçılan parada olmadığını çok iyi biliyoruz.
Tüm bunlardan sonra...
Eğer "Ben param varken yerim, içerim, havamı da basarım. İlerde param olmazsa yaptıklarım yanıma kar kalır" diye düşünen varsa, bu arkadaşlara söyleyecek lafımız yok.
Ama...
-"Ben hem yer, içer, hava basarım, hem de işimi sürdürürüm" diye düşünülüyorsa, böyle düşünen arkadaşların işleri bir hayli zor olacak.
Çünkü...
Böyle düşünenler şu anda ortadan tamamıyla kayboldu.
Üstelik...
Hava attıkları o lüks araçlara da şimdi başkaları biniyor.
Bu yazıdan sonra çok iyi biliyorum ki birçok tanıdık arayıp; "Bu yazıyı kimin için yazdın?" diye soracak.
Onlar aramadan ben söyleyeyim ki, bu yazının muhatabı herhangi biri değil.
Ama illa ki isim istiyorsanız, o'nu da siz bulun. Çünkü, hem anlatılanlara hem de göz önünde bulunanlara baktığınızda, bulmak için öyle çok uğraş vermenize de pek gerek kalmayacak.
------------------------------
İktidar bu defa seçimlere boş çıkmayacak...
Mutlaka dikkatlerden kaçmıyordur.
İktidar partisi bundan önceki iki mahalli seçimde de ortaya, Eskişehirlileri etkileyecek somut icraatlar koyamamıştı.
-"Biz daha iyisini yapacağız" söylemiyle çıkmışlardı ortaya.
Eskişehir'de yaşayan insanlar da, karşısında kıyaslama imkanı bulamadıkları için "Daha iyisi bu" diyerek oy vermemişlerdi iktidar partisine.
Bu kez, projelerle geliyor iktidar partisi.
Kampus hastaneden, Demiryolunun yer altına alınmasına, Stadyumdan yeni Gar binasına kadar bir dolu proje.
Kendi söylemleriyle tamı tamına 104 kalem hizmetle girecekler mahalli seçimlere.
Bu şüphesiz büyük bir avantaj.
En azından...
Geçtiğimiz seçimlerde olduğu gibi "Biz daha iyisini yaparız" deme yerine, "Hükümetimiz imkanı ile yaptığımız bu hizmetlerin Belediye eliyle de yapılmasını istemez misiniz?" diyebilecek. Haa bunun ne kadar yararı olacak? seçimi almaya yetecek mi?
Bunu da hep birlikte göreceğiz...
Ama şu bir gerçek ki, bu defa iktidar partisi boş seçmenin karşısına boş çıkmayacak...

Haberleri