İCRAATA, AKIL VE MANTIK HAKİM OLMALIDIR

Cuma günü, Anakent Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. Büyükerşen’ le, Eskişehir’ in sorunları üzerinde, konuşma fırsatı bulduk. Kendisine, "Porsuk Barajı’ na yılda, 80 milyon Metreküp su geldiğini, ancak Kütahya’ da yapımı...

Cuma günü, Anakent Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. Büyükerşen' le, Eskişehir' in sorunları üzerinde, konuşma fırsatı bulduk. Kendisine, "Porsuk Barajı' na yılda, 80 milyon Metreküp su geldiğini, ancak Kütahya' da yapımı devam eden, DÖRT BARAJ BİTTİĞİNDE, PORSUK BARAJINA GELEN SU MİKTARI, 8 MİLYON METREKÜPE DÜŞECEĞİNİ", Bu tablonun, Eskişehir' in, kullanma ve sulama suyunu karşılamayacağı gibi, Porsuk Baraj ve Çayı'nı da susuz bırakacağını söyledik. Onayladı ve " Eskişehir halkının ve milletvekillerinin, konu ile ilgilenmesi gerektiğini söyledi. Eskişehir halkı, sivil toplum örgütleri, özellikle de milletvekilleri, bu öneriyi ve durumu değerlendirerek, üzerlerine düşen görevleri yaparlar mı bilinmez ama bu tablonun, hiçte ihmale gelir bir tarafı yoktur.
Diğere yandan Sayın Prof. Dr. Büyükerşen, AK Parti Meclis üyelerinin, bu tür, hayati sorunlarla ilgilenmeleri gerekirken, kentte hayata geçirilmek istenen projelerin, hizmetlerin ve İller Bankası' ndan alacağı 26 milyon YTL' krediyi engellediklerini, bu tavırları ile de Eskişehir halkını ve esnafını, mağdur ettiklerini söyledi.
Bu tespit karşısında, çok şey söylenebilir. Ancak Eskişehir' de, siyasi çıkar için kente yapılacak hizmetleri, projeleri ve alınacak kredileri engellenmek, kente yapılacak en büyük kötülüktür. Bu tavır içinde olan meclis üyelerinin, Eskişehir' e, verebilecekleri tek hizmet yoktur. Ayrıca Ak Parti belediye meclis üyeleri, bu krediyi, hizmet ve projeleri, niçin engellediklerini de kamuoyuna açıklamak zorundadır.
Şu bir gerçek ki yıllardır, Eskişehir' il Genel ve Belediye meclis üyeleri, düşüncede saplandıkları kalıplaşmadan çok zor kurtuluyorlar. Çünkü düşüncenin, hedef ve amaçları, gerçekleştirmesi hemen düşünülemez. Sonuç vermesi de beklenemez. Onun için de, hedefe ulaşabilmek için, kent açısından, olmasa olmaz doğrular, bile göz ardı edildi.
Aslında bu durumu, yadırgamamak lazımdır. İnsanların düşünce ve yaşayışlarında insanlık tarihi boyunca, tanık olduğumuz ve gördüğümüz kalıplaşmalar, insanların maddi ve manevi kabiliyetlerinin yetersizliğinin de doğal bir sonucudur. Ayrıca yıllardır, siyasi literatürde, iktidarın, ak dediğine, doğruda olsa muhalefet kara dedi. Sonuç ise ortadadır.
Sohbette, Şeker Fabrikası' nın, parkını da konuştuk. Sayın prof. Dr. Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanlarından, Sayın Dr Ataç' ın döneminde, yeşil alan olarak belirlendiğini, Ancak Bugünkü, Tepebaşı Belediyesi Başkan ve meclis üyelerinin, yeşil alanı konut alanına dönüştürerek, TOKİ' ye verdiklerini söyledi.
TOKİ' ye, niçin tahsisi edildi; en iyi Tepebaşı Belediye Başkan ve meclis üyeleri bilir ama bu tablo, Eskişehir' in, bağrına saplanmış bir hançerdir. Gelecek nesiller, bu mümbit araziyi, TOKİ' ye peşkeş çekenleri, tarım alanlarını, beton yığınına dönüştürenleri, mutlaka sorgulayacak ve kente ihanetle suçlayacaklardır.
Öte yandan Sayın Prof Dr. Büyükerşen, kendisinin Anakent Belediye Başkanı olmasının, hizmet getirmede yeterli olmadığını, Belediye meclislerinde de söz sahibi olması gerektiğini, aksi halde hedeflere ulaşmanın ve projeleri, gerçekleştirilmesinin, de zor olduğunu belirtti. Doğru söze ve tespite, ne denebilir ki? Tablo ve yaşananlar ortada...
Sayın Prof Dr Büyükerşen'i, kişi olarak, Ak Parti meclis üyeleri beğenmeyebilir. Bu doğaldır. Ancak siyasi hedef ve çıkar için, kente, alınacak kredileri, yapılacak hizmetleri ve gerçekleştirilecek projeleri, engellemenin, ne mazereti, ne de kabul edilir bir tarafı var. Bu tür tavır, Sayın Prof Dr. Büyükerşen' e değil, Eskişehir halkına zarar verir. Ayrıca Sayın Prof. Dr. Büyükerşen' in, ülke çapında değeri ve eserleri de ortadadır.
Geçen ay, İzmir'de, bulunduk. Hemen her sohbette, Eskişehir' den övgü ile bahsedildi. Hatta Sayın Prof Dr. Büyükerşen' in, İzmir' den aday olmasını isteyenler bile oldu. Aynı sözlere, diğer il ve ilçelerde de tanık olduk. Bazen de övgüler karşısında, " Acaba başka ilde mi yaşıyoruz? " tereddüdüne düştük.
Elbette Sayın Prof. Dr Büyükerşen' nin de, her insan gibi, doğruları ve yanlışları olabilir. Bu doğaldır. Ancak Eskişehir' i ilgilendiren, kredilerin alınmasında, hizmet ve projelerin gerçekleştirilmesinde, duygular değil, akıl ve mantık hakim olmalıdır
Nitekim Büyük Önder Atatürk, " ...Alnı açık, dimağı açık, kalbi ve vicdanı açık, insanlar tarafından idare olunabilen toplumlar, Ancak bu manada, hareketleri izleyicisi olabilirler. Fikirlerini, duygularını ve teşebbüslerini gizli tutanlar, gizli vasıtalar uygulamaya girişenler, mutlaka utanma ve sıkılmayı gerektiren, aklı ve mantığın haricinde hareket edenler, olabilir. Bu gibi işlere girişenlerin, sonu er geç acıdır." demiştir.

Haberleri