İHALE İPTAL EDİLDİ, PROJE DEĞİL!

Termik santral teknolojileri de, gelişen çağa ayak uydurmuş durumda.
Her ne kadar Avrupalı ülkeler bu santrallerden vazgeçme eğilimi içerisinde olsalar da;
Halen pek çok şehirde yüzlerce termik santrale sahipler.
+++
Fakat santral konusunda hem çevre, hem de insan sağlığı konusunda da epeyce hassaslar.
Dediğimiz gibi teknolojinin tüm imkanlarını sıfır tehlike oluşturacak derecede kullanıyorlar.
Bizim ülkemizde böylesine bir hassasiyet var mı?
Yani gelişmiş ülkelerin insan ve çevreye olan saygıları, bizim ülkemizde ne denli geçerli?
önce bunu tartışmak gerekli!
Ve öyle görünüyor ki, son dönemlerde yapılmış birkaç santral dışında da, bu meseleyi çokta dikkate alan maalesef ki yok!
+++
Eskişehir’de ise bir birkaç yıldır gündemde termik santral.
Şehrin kömür madenlerinin bu santral aracılığı ile KDV’ye dönüştürülmesi elbette akla uygun bir girişim.
Fakat;
Bu girişimde bulunurken çevre ve insan sağlığı ön planda tutulmalı.
Eğer hem tabiatımıza, hem geleceğimize yönelik bir tehdit unsuru ortaya çıkıyorsa;
Kuşkusuz termik santraller ölüm santrallerinden farksız bir hale gelir!
+++
Bu nedenle…
Termik santral ilk kez gündeme geldiğinde hem televizyonda;
Hem de köşe yazılarımızda sıkça dile getirdik;
“Termik santrale karşı çıkmak yerine, santralin yapılacağı yerin tartışılmasının daha doğru olacağını” ifade ettik.
Hatta bir öneri de ortaya koyarak;
“Alpu bölgesindeki kömür rezervleri Beylikova kırsalına kadar uzanıyor.
Bu bölgede yapılacak olan bir termik santral hem doğaya olan etkilerini en aza indirger, hem de insan sağlığını tehdit etmekten çok uzak kalır” dedik.
Ancak iktidarın ne şehirdeki temsilcileri, ne de Ankara duymazdan geldi!
Termik santrali yapacak olan kurum ve kuruluşlar, Alpu Ovası’nın göbeğinde bir tesiste adeta inat etti.
+++
Termik Santral, ülkemizin en bereketli tarım ovalarının ortasında kurulmak isteniyor.
Nereden bakarsanız bakın iler tutar hiçbir yanı yok!
Ne akılla, ne mantıkla izah edilecek hiçbir tarafı yok!
Dahası;
“Dokunulamaz” denilerek Alpu Ovası’nı sit alanı ilan eden hükümetle;
Sit alanının ortasına termik santral yapacak olan hükümette aynı!
Yani ortada ne tarıma dair, ne de enerjiye dair bir devlet planlaması bile yok.
Birilerinin kafasına estiği gibi yapmak istediği bir projeyle karşı karşıyayız.
+++
Biliyoruz ki;
Alpu Ovası’nın kaybedilmesi demek, “tarım şehri” Eskişehir’in uçuruma sürüklenmesi demek.
Alpu Ovasında santral demek, çocuklarımızın ve nesillerimizin tehlike altına girmesinin habercisi demek.
Alpu Ovası’nda termik demek hem kentin, hem de ülkenin gelecek stratejilerine atılmış en büyük darbelerden birisi demek.
Bakın…
Daha birkaç gün önce bu şehrin valisi “Tarla Günü’nde” ne dedi?
“Tarım, yaşadığımız yüzyılın en stratejik sektörüdür!” dedi.
Termik santralin yapılacağı şehrin valisi söylüyor bunu.
Ve bu Vali’nin olduğu kentin tarım alanlarını alıyorsunuz elinden.
Gerçekten yazık, gerçekten günah!
+++
Başta da dedik…
“Termik santralle karşı olan birisi değilim”
Şartlar uyduğunda, güvenlik yasaları uygulandığında tıpkı gelişmiş ülkelerdeki gibi termik santraller elbetteki bizim ülkemizde de kurulmalı”
Ama Alpu Ovasına bir termik santral asla ve kat’ta…
+++
Gelelim sonuca…
Termik için önceki gün yapılan 7. İhalede teklif veren firma çıkmadı.
özelleştirme İdaresi’de söz konusu ihaleyi iptal etti.
Yani ortada artık bir ihale yok!
Ancak bu demek değil ki, projeden vazgeçildi.
önümüzdeki günlerde yeni bir ihale şehrin önüne konulabilir.
Ve bir kez daha verimli ovamıza göz konulabilir.
Bu yüzden ovamızın kaptırmamak, gelecek nesillerimizi kurtarmak adına mücadeleden de vazgeçmeyeceğiz…
“Sonuna kadar”