İki harfle kaçırdık...

15 Temmuz darbe girişimi sonrası yakalananların üzerinden 1 Dolarlar çıkmış.
Alınan ifadeler sonrası yazılanlara bakılırsa, darbecilerin üzerinden çıkan 1 Dolarların bir gizemi varmış.
Fetullah Gülen, Amerika'dan okuyup üfleyerek yollamış bu 1 Dolarları.
F Serisi 1 Dolarlar en makbulüymüş.
Yüksek rütbeli subaylar ile imamlarına dağıtılmış.
J ve C serisi 1 Dolarlar ise, düşük rütbeli askerlere dağıtılmış.
E ve S serisi ise, Fetö okullarında görevli eğitimcilere verilmiş.
Sonuç olarak...
Bu serileri belli 1 Dolarlar hem organizasyon içindeki insanların birbirlerini tanımasında kullanılıyormuş.
Hem de...
Fetullah Gülen bunları okuyup üflediği için bereket getiriyormuş.
Zaman zaman yurtdışına gideriz.
Giderken de haliyle yanımızda Euro ve Dolar götürürüz ki, bu iki para birimi dünyanın her yerinde kullanılır.
Hatta bu iki parayı da bozdurarak, gittiğiniz ülkenin para birimini alırsınız karşılığında.
Geldiğinizde ise kullanmadığınız para artar.
Çoğunlukla, Türk parası karşılığı az olduğu için küçük miktarlı Euro ve doları bozdurmazsınız.
Ya cüzdanınızda ya da evin bir köşesinde kalır o paralar.
İşte yukarıdaki haberi okuyunca ister istemez "cüzdanda ve evde 1 dolarlar var mı" diye merak ettik.
20-19 ve 5 dolarlar ile bazı ülkelerin paraları arasında İki tane 1 Dolarlık kalmış.
Seri numarasına baktığımızda "B" olduğunu gördük.
Listede yoktu bizim doların seri numarası.
3 harfle Yüksek rütbeli subay! Olmayı kaçırmıştık iyi mi?
Tek harfle düşük rütbeli subay olmayı da kaçırmıştık.
2 harfle eğitimci ve akademisyen bile olamamıştık!
Piyango hesabı, bizim 1 Dolara hiçbir şey isabet etmemişti anlayacağınız!
Üzülmedik tabii.
Niye üzülelim ki?
O Asker, akademisyen ve eğitimcilerin yaptıklarıyla zaten 1 Dolarlık insanlar olduğu çıkmıştı ortaya.
Halbuki...
Üzerinde ATATÜRK olan 5 Kuruş bile daha değerliydi o 1 dolarlardan.
Bir türlü anlamadılar...

***

TSK nın karizması...

Hemen herkes 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında TSK nın karizmasının yerle bir olduğunu söylüyor.
Aslına bakarsanız, TSK nın karizması daha önceden sarsılmıştı bize göre.
Belki izleyenler olmuştur.
İzlemeyenler de internet üzerinden izleyebilirler.
Halk TV'de Balyoz ve Ergenekon davalarından tutuklanan askerlerin aileleri çıkmıştı televizyona.
Bunlar arasında, yalan, iftira ve kumpas ile 16 yıl hapis cezasına çarptırılan Deniz kurmay Albay Erdinç Altıner'in 9 yaşındaki oğlu da vardı.
9 yaşındaki Atahan önce:
-"Benim babamın vatan haini olmadığını herkes biliyor. 'Babamın tutukluluğuyla gurur duyarım. Şerefi için hapis yatıyor" demişti.
Ardından da, "büyüyünce sen de baban gibi başarılı bir asker olmak ister misin? Sorusuna:
-"Düşünüyorum ama başarılı olursam bana da bu darbeyi yaparlar diye biraz korkuyorum" demişti.
İşte taa o zamanlar çizilmişti karizma aslında.
Kurulan kumpaslar ve uyduruk senaryolarla bir sürü asker tutuklanıp, hapse tıkıldığında gitmişti seviye.
Ne diyelim?
Ülkeye hizmet edecek onlarca, yüzlerce şerefli subay asrın iftirası ile göz göre göre tutuklanınca bitmişti aslında olay.

****

Demokrasi sandıktan ibaret değildir...

İdam'ın geri gelmesi ile ilgili tartışmalar sürürken, Eskişehir Baro Başkanı Rıza Öztekin bu konudaki görüşünü hukukçu gözüyle sosyal medya hesabından dile getirmiş.
Devletin duygularla değil, hukuk, akıl ve bilimle yönetilmesi gerektiğini söylüyor.
Bize göre de doğru olanı bu.
İşte Baro başkanının İdam cezasının geri gelmesi ile ilgili söyledikleri:

1-Anayasa 38/8 md. " ölüm cezası...verilemez"..Yani idam için yasa değil Anayasa değişikliği gerekli..Ayrıca Uluslarası Hukuk'ta bir çok taahhüdümüz var ve Parlamento'da onayladığımız için Anayasa 90.md.gereği iç hukukta yasaların da üstünde bir güce sahip..
2-"Halk idam istiyor ,gereği yapılmalı " hukukla/akılla değil, duygularla hareket etmektir." Devlet de duygularla değil hukukla/akıl ve bilimle yönetilir.
3-"Eğer idam olsaydı darbe/işgal provası olmazdı, ve idamı getirirsek artık darbe olmaz" bir yanılgı olup yine duygularla hareket etmektir ..
4-Böyle olsaydı 27 Mayıs, Talat Aydemir Cuntasının darbeleri (nitekim Talat Aydemir ikincisinde idam edilmiştir), 71 Muhtırası ve 80 darbesi olmazdı... İdam, darbeleri önlemez..
Darbeler hukuksuzluktan beslenir...
5-Bu arada halk istiyor denildiğinde, isteyen "halk" , tüm yurttaşların ne kadarını temsil ediyor ve 80 milyon adına nasıl karar veriyor..Yarın bu kitle "Suudiler gibi yönetim istiyoruz" derse,"ne yapalım halk istedi" mi diyeceğiz. Bunun adı demokrasi olamaz ve demokrasi de sandıktan ibaret değildir...

***

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM

Hepsi de birbirinden iddialı 3 genetik uzmanı, yeni buluşlarını karşılaştırıyorlar. Hayvanlar konusunda uzman olan birincisi anlatıyor.
"İnek ve tavuk genlerinden harikulade yeni bir hayvan meydana getirdim. Hem süt veriyor hem yumurtluyor, eti kırmızı et tadında ama beyaz et kadar sağlıklı, bence bu yüzyılın buluşu. İnsanlara istedikleri kadar sağlıklı et, süt ve yumurta yedireceğim." Böcek genetiği uzmanı çalışmasını açıklıyor. "Arı ile bok böceği genlerini karıştırdım. Yeni türümüz pisliklerden bal yapıyor. Hem bol miktarda hem de inanılmaz kaliteli bal elde etme imkanına kavuşmuş bulunuyoruz. İnsanlık için çok faydalı bir gelişme sağladım." Genel genetikçi Dr.Temel iki meslektaşına bakıyor ve;
"Valla ben de karpuzla karafatma genlerini birleştirdim. Artık karpuzu kesiyorsun, bütün çekirdekler yürüyüp gidiyor.