"Eskişehir'in Kızılinler bölgesi, Termal Bölge olarak ilan edildi.
Yapılan sondaj çalışmalarında, Termal nitelikte su da bundu.
Bunun üzerine, Tepebaşı Belediyesi bölge ile ilgili 1000 ölçekli planlama çalışmalarını tamamladı.
Odunpazarı Belediyesi de planlamalarını tamamlamak üzere...
Bundan sonrası, bölgede gerçekleştirilecek olan proje konusunda tek yetkili olan kültür ve turizm bakanlığına kaldı.
Bakanlık, Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyelerinin planlama yaptığı bölgelerde tahsisler dahil her türlü tasarrufu yapabilecek.
Kısacası...
Bölgenin termal alan olarak ilan edilmesi ve ardından Belediyelerin bölgeye planlama getirmesinden sonra Eskişehir Termal konusunda ilk ciddi adımlarını atmış oldu.
Dahası...
Söz konusu bölgede bakanlık ile Belediyelerin ortak çalışma olanağı da doğmuş oldu.
ESKİŞEHİR'İN TERMAL'DE
ARAYI KAPATMA ŞANSI DOĞDU
Eskişehir yıllardan beri Termal konusunda oldukça istekli.
Geçtiğimiz yıllarda bu konuda çeşitli girişimler de oldu.
Ancak...
Çeşitli nedenlerden ötürü bir türlü harekete geçilemedi.
Bu yüzden de Eskişehir, özellikle termal ve sağlık turizmi konusunda çevresinde ki bir çok ilin gerisinde kaldı.
Eskişehir'in önünde şimdi bu mesafeyi kapatma şansı var.
Eğer Belediyelerin taslak halinde hazırladığı ve Bakanlığa sunduğu planlama kabul görür ve Bakanlık böylesine kapsamlı bir planlama üzerinden çalışma yürütürse, Eskişehir Türkiye'nin en önemli Termal tesislerine kavuşabilir.
Bu durum da Eskişehir'i bir anda Türkiye'nin en önemli Termal bölgesi haline getirebilir.
TERMAL'İN ŞEHRE BIRAKACAĞI KATMA DEĞER AÇISINDAN ÇOK BÜYÜK KATKISI OLMAYABİLİR...
Yukarıda da söyledik, Termal bir kent için önemli bir kriter.
Sağlık Turizminin her geçen gün daha da ilgi görür hale gelmesi, Termal'e olan önemi de arttırıyor.
Ancak...
Termal tesislerinin birbiri ardına gelmesiyle oluşacak beklenti, biraz hayal kırıklığına neden olabiliyor.
Şöyle ki;
Öncelikle termal tesislerden yararlananların tamamına yakını, gelir seviyesi yüksek olan insanlar.
Gelir seviyesi düşük insanlar bu tesislerin yanından bile geçemiyor.
İnsanlar, termal tesislerine kapanıyor. Orada yiyor içiyor ve süreleri bittiğinde de gidiyor.
Çoğu, şehri bile gezmiyor. Çarşıda alışveriş yapma gereği de duymuyor.
Çünkü...
Kapandıkları tesisin içinde ve çevresinde hemen her şey mevcut.
Dolayısıyla...
Bıraktıkları paranın büyük bir bölümü de şehre değil, tesislerin sahibi olan ve genelde Eskişehir dışından gelen şirketlere gidiyor.
Dolayısıyla...
Gelir seviyesi düşük olanların da Eskişehir'in termal suyundan yararlanmasının sağlanması ve buna yönelik de projelerin yapılması gerekiyor.
TERMAL TURİZMİ İÇİN HAZIRLANILIRKEN HAMAMLAR UNUTULMAMALI
Bu durumda akla ilk gelen Eskişehir'in hamamları olmalı.
Eskişehir'de mevcut hamamlar var.
Bu hamamlara öteden beri çevre illerden gelip gidenler de mevcut.
Eskişehirli de hamamlara gitmeyi seviyor.
Dolayısıyla...
Eskişehir'in büyük eksikliğini hissettiği termal tesisler ile ilgili çalışmalar yapılırken, elde var olan hamamların da geliştirilerek ve sayıları arttırılarak bir turizm yaratılabilir.
Yaratılacak olan böylesine bir iç turizm ise, Eskişehir'e katma değer açısından önemli bir katkı da sağlayabilir.
Netice olarak....
Termal turizmi Eskişehir'in tanıtımı ve turizmi açısından önemli bir prestij teşkil ederken, Eskişehir'in modern hale getirilecek olan Hamamları da, bu prestiji mükemmel bir biçimde perçinleyebilir."
İKİ YILDIR ATILAN TEK BİR ADIM YOK
Bu okuduğunuz yazı bizim tam 2 yıl önce kaleme aldığımız bir yazıdır.
İki yılda maalesef ne Kızılinler Termal bölgesiyle ne de Hamamlarla ilgili tek bir adım dahi atılmadı.
Ne Termal alan olarak ilan edilen Kızılinler bölgesinde bir harekelenme oldu, ne de şehir merkezinde bir turizm hareketi yaratabilecek şekilde Hamamlar dizayn edilebildi.
TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR
BAŞKENTLİLİĞİ BİR FIRSAT YARATIR MI?
Yeni öğrendik. Vali Tuna geçtiğimiz günlerde Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı'yı davet etmiş makamına.
İki Belediye Başkanı ile görüşmek istediği konu, Kızılinler Termal Bölgesinde Türk Dünyası Kültür Başkenti Projesi çerçevesinde neler yapılabileceğiymiş.
Görüşmede neler konuşulduğunu, ne kararlar alındığını bilemiyoruz elbet.
Umarız bu görüşmede ,iki yıldır tek bir adımın bile atılmadığı Termal ve şehir merkezinde ki Hamamlar konusunda bir ışık doğmuştur.
Yoksa...
İki yıl sonra biz bu yazıyı yeniden hatırlatmak durumunda kalacak ve bu konuda hiçbir şey yapılmadığı bir kez daha ortaya çıkacak.
......
Ey o çöpü dışarıya öyle çıkartan vicdansız!
Her davranışın, her hareketin bir adabı var.
Müzik dinlemekten tutun da balkonda oturmaya kadar.
Bu arada...
Dışarıya çöp çıkartmanın da bir adabı var.
Nedir bu adap?
Bir kere sağlam bir poşetin içine koyacaksınız bu çöpleri.
Sızdırmaz olacak.
Katı çöpleri koyacaksınız ki, olur da poşet delinirse etrafa yayılmasın.
Önceki gece Bağlar Caddesinde şahit olduk olaya.
Tepebaşı Belediyesinin çöp toplama aracı yolun karşılıklı iki tarafında ki çöpleri topluyor.
Görevlilerden biri,yolun karşı tarafında ki oldukça büyük torbayı sürükleyerek çöp kamyonuna kadar getiriyor ama torbadan sızan sıvının yol üzerinde bıraktığı iz iğrenç mi iğrenç.
Görevli torbayı kamyona yüklemek için arkadaşına sesleniyor yardım için. Çünkü çok büyük ve tek kişi tarafından kaldırılacak gibi değil torba.
İki görevli ağır çöp torbasını kaldırıp çöp aracına atarken, torba içinde ki pis su olduğu gibi görevlilerin üzerine dökülüveriyor.
O ekmek parası kazanma uğruna iki insanın düştüğü durum tam bir facia.
Bu çöp poşetini bu halde dışarıya çıkartanlara aklımıza gelen her türlü küfürü saydırıyoruz içimizden.
Nasıl bir vicdansızlıktır ki bu çöpü bu halde dışarıya çıkartmak.
Hadi şehrini sahiplenmemişsin. Çevreyi çöpünle rahatsız etmen umurunda bile değil de, o çöp toplayan insanlara da mı acımıyorsun?
Yazık ki yazık.
Bu kafada ki insanlar hala şehir merkezinde nasıl yaşayabiliyor ki?
........
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Afacan çocuğun doğum günüdür ve annesinden bir kırmızı bisiklet ister. Annesi de ona bisikleti hak etmediğini ve hazreti İsa'ya günahlarını itiraf ettiği bir mektup yazmasını söyler.
Çocuk odasına gider ve başlar yazmaya...
'Mukaddes isa hazretleri, hep yalan söylediğim için affedin. Söz veriyorum bir daha olmayacak. Bugün benim doğum günüm ve sizden bir kırmızı bisiklet istiyorum'.
Çocuk yazmayı bırakır ve sonra mektubu yırtar atar. Çünkü günahları o kadarcık değildir, ikinci mektubu yazmaya karar verir.
'Mukaddes İsa hep yalan söylediğim ve annemi dinlemediğim için beni affedin. Bu bir daha olmayacak. Söz veriyorum. Bu gün benim doğum günüm. Sizden bir kırmızı bisiklet istiyorum.'
Ve bu mektubu da yırtar, çünkü bunlarda işlediği bütün günahlar değildir. Ve başlar üçüncü mektuba. Yine olmaz ve afacan çocuk başka bir yol denemek için annesinden izin alır ve kiliseye gider.
Bunu gören annesi çok sevinir ve yaramaz oğlunun akıllandığını sanar. Küçük çocuk kilisede küçük Meryem Ana heykelinin yanına gider ve sağa sola baktıktan sonra onu çantasına koyar ve eve götürür.
Evde yine odasına çıkar ve İsa'ya son mektubunu yazar,
'Bana kırmızı bisikleti al. Anan elimde rehin.'
İki yıl önce yazmıştık. Hala aynı yerdeyiz
"Eskişehirin Kızılinler bölgesi, Termal Bölge olarak ilan edildi.Yapılan sondaj çalışmalarında, Termal nitelikte su da bundu.Bunun üzerine, Tepebaşı Belediyesi bölge ile ilgili 1000 ölçekli planlama çalışmalarını tamamladı.Odunpazarı...