Büyükşehir Belediye Meclisi'nde, AKP'li üye Ahmet Yapıcı'nın yanıtlanması için sunduğu soru önergeleri vardı.
Trafikten, sokak hayvanlarına; İstasyon Meydanı'ndan Kent Meydanı'na kadar pek çok soru vardı verdiği önergede.
Hepsi de bizzat Büyükerşen tarafından cevaplandırıldı.
Soruların birkaçı dışında hepsi makuldü aslında.
Tabii ki tartışılır ama Büyükerşen'in vermiş olduğu cevapların da makul olduğu görüldü.
Anlamadığımız tek konu, Büyükerşen'in Türk Dünyası Kültür Başkenti yönetim kurulundan niçin istifa ettiğinin sorulmasıydı.
Konu ile alakası yoktu.
Yeri de değildi belki ama, soruldu işte.
Daha önce de defalarca açıklamış olmasına rağmen, istifa nedenini bir kez daha yinelemek durumunda kaldı Büyükerşen.
Öncelikle şunu söylemekte yarar var:
-Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi başarılı bir projeyse...
-Bu proje, Eskişehir'e pek çok şey kattı ise...
-Proje sayesinde Eskişehir'in çok önemli kazanımları oldu ise...
-Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi sayesinde Eskişehir prestij sahibi oldu ise...
AK partililer dönüp dolaşıp, nedenini defalarca açıklamasına rağmen, Büyükerşen'in bu projenin yönetiminden istifa ettiğini niçin ısrarla sorup duruyor ki?
-"Bak! Sen içinde olmayınca da güzel şeyler yapılabiliyormuş" demek yerine, niçin ikide bir "Türk Dünyası yönetiminden neden istifa ettin?" diye soruyorlar ki?
Anlamak mümkün değil...
AK partililer belki farkında değiller ama...
Bunu ikide bir sorup, konuyu tekrar tekrar kamuoyu gündemine getirmekle hem Türk Dünyası projesinin kazanımlarından memnuniyetsizmiş gibi görünüp, hem de bu memnuniyetsizliğe, Büyükerşen'in yönetimden ayrılmasının yol açtığı gibi bir algıya neden oluyorlar.
........
Bu kurallar hiç değişmiyor
Günlük yaşantımızda hepimizin defalarca başına gelen ve gerçekten değişmeyen kurullar yer alıyor.
Okuyunca hem güldük hem kendi kendimize "Doğru vallahi" dedik.
Bir de siz okuyun. Gerçekten değişmiyor bu kurallar:
Mekanik Tamirat Kuralı
Elleriniz yağa bulaştığında, burnunuz kaşınmaya başlar ve acil çiş etmeniz gerekmektedir.
Yer Çekimi Kuralı
Yere düşen her şey en zor ulaşılabilecek noktaya yuvarlanır.
Yanlış Numara Kuralı
Yanlışlıkla çevirdiğiniz bir telefon numarası hiçbir zaman meşgul çalmaz ve biri daima cevap verir.
Mazeret Kuralı
Patronunuza işe geç kalma sebebinin patlak lastik olduğunu söylerseniz ertesi sabah lastiğinizi muhakkak patlak bulursunuz.
Değişkenlik Kuralı
Eğer trafikte şerit değiştirirseniz, eski şeridiniz şimdi bulunduğunuzdan daha hızlı akar. (Bu hep böyledir)
Banyo Kuralı
Vucudunuz tamamen ıslandığında telefon çalar.
Yakın Tesadüf Kuralı
Beraber görülmek istemediğiniz biriyle beraberseniz tanıdığınız biriyle karşılaşma ihtimali tavan yapar.
Sonuç Kuralı
Birine bir aletin çalışmayacağını ispat etmeye çalıştığınız zaman o alet çalışır.
Biomekanik Kuralı
Kaşınma katsayısı vucudunuzda ulaşılması zor olan yerlerde en yüksektir şekilden şeklile girersiniz.
Tiyatro Kuralı
Ne olursa olsun koridordan en uzak sandalyenin sahipleri en geç gelir.
Starbucks Kuralı
Bir kahve içmek için oturduğunuzda patronunuz sizden bir görev ister ve bu görev süresi kahve soğuyana kadardır.
Murphy'nin Soyunma Odası Kuralı
Eğer soyunma odasında sadece iki kişi varsa, onların soyunma dolapları bitişiktir.
Yüzey Kuralı
Tereyağlı ve reçelli ekmeğinizin yeni yaptırdığınız veya aldığınız halıya düşme ihtimali, halının pahalılığı ve yeniliği ile doğru orantılıdır.
Mantıksal Tartışma Kuralı
Neyi konuştuğunuzu bilmiyorsanız her şey olabilir.
Brown'un Fiziksek Görünüm Kuralı
Papuç ayanıza tam geldiyse, o papuç çirkindir.
Wilson'ın Pazarlama Stratejisi Kuralı
Gerçekten çok sevdiğiniz bir ürünü bulup aldığınızda, o ürünü üretmekten vazgeçerler.
Doktorların Kuralı
Eğer kendinizi hasta hissedip doktor randevusu alıp gittiğinizde aniden iyileşirsiniz. Eğer randevu almazsanız hastalık devam eder.
OlasIlık Kuralı
Birisi tarafından seyredilme olasılığı yaptığınız işin aptallık katsayısıyla doğru orantılıdır.
.......
Bir Ceyar vardı eskiden
Belediye Başkanı olur olmaz ilk icraatı, "Hayvanların altı bağlanacak" talimatı oldu.
İlçe merkezini pisletmemeleri için, büyükbaş hayvanların altlarının bağlanması talimatı verdi.
Altı bağlı ineklerin fotoğrafları gazetelerde boy boy yer alırken, her gazete O'nun sıra dışı bir Belediye başkanı olduğu haberlerini veriyordu.
Gerçekten de sıra dışıydı...
Evin önünde komşuları ile birlikte çekirdek çitleyen karısına, zabıta aracılığıyla para cezası kestirdi.
Sebep: Çekirdek kabuklarıyla çevreyi pisletmesiydi.
Cezayı bizzat kendisi tahsil etti.
Gözü kara ve cesurdu da aynı zamanda.
Bilenler mutlaka vardır...
Mahmudiye'nin yanında Karayollarına ait bir tesis bulunur.
Bu tesisin içinde de her türlü asfalt malzemesi.
Bir gece, bu tesisin yöneticisini telefonla arayıp, kendisini Karayolları Bölge müdürü olarak tanıtmış,"Mahmudiye belediye başkanına ne istiyorsa ver." Talimatında bulunmuştu.
Hemen sonrasında da aynı kişiyi arayarak, tonlarca asfalt malzemesi ve iş makinelerini alıp, bir gecede Mahmudiyenin çoğu sokağını asfaltlayıvermişti.
Olayın ortaya çıkması ve hakkında dava açılması üzerine çıktığı mahkemede hakimin "Niye böyle yaptın?" sorusu üzerine "Başka türlü vermiyorlardı. Benim de aklıma bu yöntem geldi. Aldığım asfalt malzemesini yemedim ki hakim bey! Asfaltları Mahmudiye'de serili duruyor. Çok istiyorlarsa gidip alsınlar" şeklindeki ifadesi, hakimi bile kahkahayla güldürmüştü.
Hakikatten sıra dışı ve renkli bir insandı Mahmudiye eski Belediye Başkanı Necmi Sönmez.
Lakabı "Ceyar" dı.
Duyduk ki önceki gün vefat etmiş.
Ne diyelim...
Allah taksiratını affetsin...
......
BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Bir grup İngiliz, Amerikan ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmış. Birden şiddetli bir fırtına kopmuş. Geminin batacağını anlayan kaptan hemen yolculara koşup gemiyi boşaltmalarını istemiş. Fakat kimse buna inanmayarak kendini denize atmayı kabul etmemiş.
Bir süre sonra bütün yolcuların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gören kaptan hemen bir tayfasını çağırmış. 'Git bir de sen dene onları gemiden atlamaya ikna etmeyi' demiş.
Tayfa gitmiş ve kısa bir süre sonra geri dönmüş. Kaptan merakla sormuş:
-Eee,noldu?
-Hepsi atladılar efendim.
Kaptan çok şaşırmış:
-Nasıl olur, daha demin kıllarını bile kıpırdatmamışlardı. Ne dedin onlara?
-Çok kolay. İngilizlere 'Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalılar' dedim.
Amerikalılara deniz suyunun insan vücudu için çok faydalı olduğunu söyledim.
-Peki ya Türklere ne dedin?
-Onlara da 'Denize girmek yasak! ' dedim.
İkide bir bu sorunun ne anlamı var ki?
Büyükşehir Belediye Meclisi’nde, AKP’li üye Ahmet Yapıcı’nın yanıtlanması için sunduğu soru önergeleri vardı.Trafikten, sokak hayvanlarına; İstasyon Meydanı’ndan Kent Meydanı’na kadar pek çok soru vardı verdiği...