İller Bankası, belediyelere kaynak sağlayan, nüfus ve toplanan vergi nispetinde belediyelere pay dağıtan bir banka.
Söz konusu banka, projelerine göre belediyelere alacağı paylardan mahsup edilmek üzere kredi de sağlıyor.
Yani…
Belediye “şöyle bir proje yapacağım. Şu kadar paraya ihtiyacım var.” Diye, meclisinden geçirdiği talebini iletiyor, banka da, her yıl payından kesmek üzere bu parayı ilgili belediyeye gönderiyor.
Bazen, talebi kabul etmediği ve para göndermediği de oluyor.
Sözün kısası…
Belediyeler, proje yapmak için bu bankadan aldıkları kredi nedeniyle bankaya borçlanıyor.
Dün İller bankası, kendisinden kredi alarak en fazla borçlanan belediyelerin listesini yayınlamış.
Yayınlanan borçlu listesindeki belediyelere şöyle bir öz gezdirdik…
Eskişehir, Adana, Aydın, Diyarbakır, İzmir, mersin, Muğla, Urfa, Tekirdağ ve Van belediyeleri ile birlikte İller bankasına en az borcu olan belediyeler arasında…
En az borcu olan illerin neredeyse tamamına yakını da iktidar partisinden olmayan belediyeler.
öte yandan…
İller Bankasına en çok kredi borcu olan belediyeler ise iktidar partisi ile aynı partinin belediyeleri…
Bu listeyi incelediğimizde 2 farklı yorum çıkıyor karşımıza…
1- İktidar partisinden olmayan belediyeler kredi falan alamaz…
2- İktidar, kendi partisinden olan belediyelere her zaman kıyak geçer.
Aslında her iki yorum da aynı kapıya, yani “İktidar partisinin belediyesiysen alırsan parayı, muhalefet partisinin belediyesiysen alırsın babayı”
.....
çatı kiremitleri Başak’tan…
İstanbul’daki Kapalıçarşı’da, Dünyanın en büyük çatı restorasyonu yapıldı.
554 yıllık tarihe sahip dünyanın en büyük ve en eski alışveriş merkezi olan Kapalıçarşı'nın 1785'te yapılan 232 yıllık çatısı baştan aşağı yenilendi.
39 bin metrekarelik çatıda yaklaşık 1 buçuk yıldır devam eden restorasyon sona ermek üzere…
Rastgele döşenmiş kablolardan, görüntü kirliliğine neden olan uydu antenler, klimalar ve atıl durumdaki çok sayıda eşyadan temizlenen çatı, kırmızı renkli kiremitlerle kaplandı.
Söz konusu dünya’nın en büyük restorasyonunun bizi, yani Eskişehirlileri ilgilendiren bir kısmı var.
O da: çatı kaplamalarında kullanılan kiremitlerin Eskişehir’den gitmiş olması.
232 yıllık çarşıyı, bundan sonraki yüz yıllara, Eskişehirli Başak firmasının ürettiği kiremitlerle kaplı çatısı koruyacak…
.....
Kime kızacağımızı bilemedik…
Şimdi 1’nci ve 2’nci fotoğraflara dikkatle bakın.
Bu 2 fotoğraf 3-4 dakika arayla çekildi…
Şehrin merkezinde, yolcuların en çok kullandığı tramvay duraklarından birisi…
İlk fotoğrafta, tramvay durağının giriş kapısının önü görülüyor.
Yerler izmarit dolu.
Belli ki tramvay beklerken sigaralar içilmiş, tramvay geldiği görününce de içilen sigaraların izmaritleri yere atılıp, tramvaya binilmiş…
Beklerken sigara içenler, tramvay geldiğinde binip gitmişler ama fotoğrafta görüldüğü üzere arkalarında sigara izmaritlerinden oluşan çöplüğü bırakmışlar…
Bu fotoğrafın çekilmesinin hemen arkasından bir araç yaklaşıyor tramvay durağına.
Aynı elbiseleri giymiş birkaç görevli, ellerinde süpürge ve küreklerle gelip, başlıyorlar yerlerdeki sigara izmaritleri ile diğer çöpleri temizlemeye…
Belki de bu işlem günün belli saatlerinde birkaç kez tekrarlanıyor.
Şimdi…
Tramvay beklerken içtiği sigaraların izmaritlerini yere atana mı kızalım, atılan o izmaritleri her gün defalarca temizleyen görevlerle mi bilemedik…
Yoksa…
Oracığa bir izmarit kutusu koymayan belediye’ye mi sitem edelim?
Vallahi bilemedik…