İktidar partisinin Belediye kazanma uğruna Milletvekili feda etme lüksü var mı?

Bir süredir, önümüzde ki mahalli seçimler için iktidar partisinin Eskişehir’e dışarıdan aday getireceği konuşuluyor.Özellikle de, tüzük gereği üçüncü dönem aday olamayacak bakanların adı geçiyor bu dışarıdan getirilecek...

Bir süredir, önümüzde ki mahalli seçimler için iktidar partisinin Eskişehir'e dışarıdan aday getireceği konuşuluyor.
Özellikle de, tüzük gereği üçüncü dönem aday olamayacak bakanların adı geçiyor bu dışarıdan getirilecek isimlerle ilgili.
Kimi "Ertuğrul Günay" diyor, kimi ise "Binali Yıldırım"
Ali Babacan'dan tutun da, neredeyse kabinenin yarısının ismi, Eskişehir'e Büyükşehir belediye Başkan adayı olarak getirilip götürülüyor.
İşin ilginç tarafı, bu gerçekleşmesi çok zor bir olasılık olmasına rağmen, söylenti karşısında, mevcut Ak parti yöneticileri de "Yok böyle bir şey" diyemiyor.Hadi onlar "Bi de söylendiği gibi dışarıdan biri aday yapılıverirse? Baştan karşı çıkıp niye geleceğimi tehlikeye atayım" diye düşünüyor olabilir...
Ya bunu yazıp çizenlere ne demeli?
Öncelikle bu söylentinin niye gerçek olamayacağını söyleyelim...
Bir kere, Mahalli seçimler Milletvekili seçimlerinin öncesinde yapılıyor.
Yani...
Üçüncü dönem Milletvekili olamayacak isimler eğer mahalli seçimlerde aday olacaklarsa, milletvekilliğinden istifa etmek durumunda.
Meclis aritmetiğine baktığınızda, iktidar partisinin sandalye sayısı, Anayasa değişikliğini tek başına yapmasına yetmiyor.
Kaldı ki, mahalli seçimlerin öne alınması ile ilgili düzenleme bir oyla referanduma gitme ile karşı karşıya kaldı ve iktidar partisi bu değişikliği geri çekmek durumuna düştü.
İktidar partisinin önümüzde ki süreçte, önemli yasal düzenlemeler yapacağı hesap edildiğinde, Belediye adaylığı için Milletvekili feda etme lüksü hiç mi hiç yok.
Kaldı ki...
İktidar partisinin, kazanacağı bir-iki Belediye uğruna Anayasa değişikliklerinden vaz geçmeyeceği de orta yerde duruyor.
O yüzden...
Mahalli seçimlerde iktidar partisinin Eskişehir'de mevcut bir bakanı aday göstereceği ihtimalinden birileri artık vazgeçmeli.
Eğer bunda ısrar ediyorlarsa, ya siyaset bilmiyorlar, ya da iktidarın önceliğinin ne olduğundan haberleri yok.
--------------------------------------------------------
Odunpazarı'na herkesin takdir edeceği bir aday çıkacaktır...
CHP Eskişehir milletvekili Kazım Kurt'a sormuştuk Odunpazarı Belediye Başkan adayı meselesini...
-"Bu iş partiyi bir hayli karıştıracağa benziyor değil mi?" diye...
Katılmadı bizim söylediğimize Kazım Kurt.
-"Göreceksiniz bakın Odunpazarı Belediye Başkanı, halkın da teveccühünü kazanacak ve bu adaylığı hak etmiş biri olacak" demişti.
-"İyi de biz bile 10'un üzerinde aday olacak isim biliyoruz. İçlerinden biri aday olduğunda, diğer 9 isim ve taraftarı partiye bayrak açmayacak mı?" dediğimizde ise;
-"Yanılıyorsunuz. Odunpazarı Belediye Başkan adayı belirlendikten sonra diğer aday adayları da tıpkı adaymış gibi çalışacak" cevabını vermişti.
Gerçekten Kazım kurt'un söylediği gibi mi olur durum bilemiyoruz ama...
Bildiğimiz...
Biz de Kazım Kurt olsak, bugünden ancak bunları söyleyebilirdik...
-----------------------------------------------------
İsteyen istediği şekilde düşünsün
Siyaset; kesinlikle hedefi belli olanların işi...
Kendi kararlarıyla, kendi belirledikleri hedefe doğru yürüyenler Muaffak oluyor siyasette.
Birilerinin ittirmesiyle yola çıkanlar ise, sadece o kendini itekleyenlere fayda sağlıyor.
Kesinlikle birbirleriyle kıyaslamıyoruz ama...
Bakın bir Yılmaz Büyükerşen'e, Salih Koca'ya, Kazım Kurt'a...
Hatta hatta...
Harun Karacan'a, Halil Ünal'a, Nabi Avcı'ya...
Çoğunlukla tek başlarınaydılar.
Başka birilerinin kullandığı, kendi pozisyonunu korumak ve kurtarmak için harcanan isimler olmadılar.
Sevin sevmeyin...
Nefret edin etmeyin ama...
Birilerinin yönettiği, gaz verdiği ve havuza ittirdiği isimler de olmadılar.
Belki birilerinin sırtında çıktılar bulundukları yerlere...
Belki, insanların omuzlarına basıp geldiler.
Ama neticede bir hedefleri vardı ve şu anda hedefledikleri yerdeler.
Kısacası...
Kerametin kendilerinde olduğunu öyle ya da böyle kabul ettirdiler.Birileri istedi diye çıkmadılar yola.
Birilerinin işine gelecek diye de bir amaçları yoktu.
Hedeflerini birileri sayesinde de belirlemediler.
Şimdi bunu niye yazdık...
Birileri, başka birilerini bir yerlere hazırlamaya çalışıyormuş...
Bilmece gibi oldu ama idare edin artık...
Çünkü...
Birileri, başka birilerini bir yerlere hazırlayınca, kendi işi görülecekmiş...
Zira...
Bu yolla ileriye dönük, kendisine tehlike yaratacak engellerin ortadan kalkacağına inanıyormuş.
Kısacası...
Birilerini ittirirken, aslında düşündüğü o birileri değil, bizzat kendileriymiş.
Zavallı birileri de, kerameti kendinde bilip "Arkamda büyük güçler var" diyerek, sürekli gaz yiyormuş...
Dahası...
Kerametin kendinde değil, ittirende olduğunu bir türlü anlamak da istemiyormuş...
Şimdi bu yazıyı kimileri Eskişehirspor, kimileri Ticaret ve Sanayi Oda seçimleri, kimileri de Mahalli seçimlere yönelik yazdığımızı düşünecek...
Şunu söyleyelim ki;
Biz de, "isteyen istediği şekilde düşünsün" diye yazdık zaten...

Haberleri