İLGİLİLER HALKI AYDINLATMALI

Kurtuluş Kapalı Pazarı ve Yunus Emre Halk Çarşısı yakınındaki binaya, "BAZ" istasyonu kurulmasına, esnaf ve Tüketici Derneği Şube Başkanı Sayın ÖZALP, GMS şirketlerine ve özellikle de belediyelere tepki gösterdiler. Tepki,...

Kurtuluş Kapalı Pazarı ve Yunus Emre Halk Çarşısı yakınındaki binaya, "BAZ" istasyonu kurulmasına, esnaf ve Tüketici Derneği Şube Başkanı Sayın ÖZALP, GMS şirketlerine ve özellikle de belediyelere tepki gösterdiler. Tepki, ilgiler tarafından ne kadar dikkate alınır bilinmez ama ülkemizde olduğu gibi, Eskişehir'de de halk, yıllardır, GSM istasyonlarına, kaygı ve kuşku ile bakıyor. Köşemize küçümsenmeyecek kadar, "BAZ İSTASYONLARI" ile ilgili zararlı olup olmadıkları hususunda e-mailler gelir. Ancak bu hususta kesin bilgimiz olmadığı için, müspet veya menfi cevap veremiyoruz. Oysa defalarca, Eskişehir'de, GMS şirketleri, Vilayet ve Belediyelerden, açıklama yapılmasını, köşemizde gündeme getirdik. Ancak bu alanda, halkın kaygılarını giderecek bir açıklama yapılmadı.
Aslında Baz istasyonları, yıllardır tartışma konusu. Sözel ve yazılı basında, çok şey söylendi ve yazıldı. İlgili firmalar, GSM istasyonlarının zararı yok derken, halk ve bazı yetkililer, zararı olduğunu söyledi. Elbette Vilayet ve belediyeler, GSM istasyonları hakkında, halk bilgilendirmez, Çevre Bakanlığı'nın genelgesinde, " okul, hastane, kışla gibi kamuya açık yerlerde, hatta meskûn mahalde" Baz istasyonu kurulamaz" ifadeleri yer alırsa, halk kaygılanacak ve tepki de gösterecektir.
Yine, bahçesine GSM istasyonu kurulan Yargıtay, çalışanları arasında kanserden ölme ve kansere yakalanma vakaları olması üzerine, GSM İstasyonunu kaldırttı. Öte yandan Ankara da, Ülkü Üstüner, isimli bir vatandaş, komşu apartmana kurulan Baz istasyonunun kaldırılması istemiyle, operatör firmayla, apartman yönetimi aleyhine dava açtı. Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi davayı reddetti. Temyiz üzerine, dosyanın geldiği Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, istasyonun kaldırılmasına karar verdi. Gerekçesi ise, " YARARLI BİR HİZMET KARŞILIĞI OLARAK, ÖLÜM KABUL EDİLEMEZ."." İdi.
TÜBİTAK Başkanlık Tıp Danışmanlarından Doç Dr. Selçuk Aslan'ın "bunların birer anten değil, radyo vericisine benziyor. Şirketler bunları takarken, evlerde ampul neyse, bu da aynısı diyorlar ama doğru değil. GMS istasyonları telefon konuşması arttıkça, güç yükseliyor. 20 metrelik alanda, tıpkı güneşten gelen UV ışınları gibi, her şeyi delip geçebiliyor. Özellikle de MD' leri toplayıp, çanak antenlere veren çubuk antenler, çocuklar için çok büyük tehlike. MD' ler, ani beşik ölümlerine neden olabiliyor." sözleri ve GMS ile ilgili yargı kararları, insanlarımızda kaygıları artırıyor.
Öte yandan 1995 yılında, ABD'de Başkanı Clinton' un yayınladığı bir genelge ile evlerin, okulların, hastanelerin, damlarına ve yakınlarına, cep telefonu anteni dikilmesini yasaklamıştı. ABD'de 1996 'de çıkartılan bir yasa ile de, antenlerin, nerelere dikileceğinin eyalet kent konseyleri tarafından belirlenmesi istenmişti.
GSM istasyonları ile ilgili bir yazımızdan sonra, TURKCELL tarafından, şahsıma gelen cevabı yazının ekin de, T.C Ulaştırma Bakanlığı tarafından yayımlanan yönetmelik, ODTÜ-TÜBİTAK, BİLTEN ekibi tarafından yapılan ölçüm sonuçları ve Ericsson' un elektromanyetik dalgalar hakkındaki kitapçığı gönderilmişti.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi yerleşkesinde yer alan, GSM Baz istasyonları çerçevesinde, 06.07.2000 ve 12.07 2000 tarihlerindeki ölçümler sonucu, TÜBİTAK, ODTÜ-BİLTEN ekibi tarafından hazırlanan raporda, " ,bu konu ile ilgili olarak yayınlanan birçok rapor ve makalede, elektromanyetik alan şiddetlerinin, belirtilen limit değerlerinin altında kaldığı sürece, canlılar üzerinde zararlı bir etkisi gözlenmemiş" ifadesi yer almıştı.
Limit değerleri ve bunların kontrolü hakkında, devletin ilgili makamları, özellikle de Vilayet ve belediyeler, GSM İstasyonlarının zararı var mı, yok mu, bir karar vermek, halkımızı da bu alanda bilgilendirmek zorundadır. Baz İstasyonları hususunda, insanlarımız, gerçekten de kaygılı ve huzursuzdur. GSM firmaları ise tepkilerden rahatsızdır. O nedenle de GMS şirketleri, vilayet veya belediyeler, halkı aydınlatıcı bir açıklama yapmalıdır.
GMS şirketleri de, baz istasyonları ile ilgili halkı bilgilendirici broşürler hazırlamalı, halkın kaygılarını giderici, bilimsel tespitleri de halkla paylaşmalıdır. Vilayet ve belediyeler de bu yönde çalışmalar yaparak, Halkta oluşan kuşku ve kaygıları ortadan kaldırmalıdır. Veya Baz istasyonlarının, varsa zararı, kent içine kurulması önlenmelidir. Yoksa bu hususta Vilayet, Belediyeleri, özellikle de GMS şirketleri, mutlaka bir açıklama yapmalıdır. Ayrıca da kentte Baz istasyonlarının, limit değerlerin altında kalması için, sürekli denetleyecek birim oluşturmalıdır. Çünkü SÖZ KONUSU OLAN, İNSAN HAYATIDIR
Şu bir gerçek ki baz istasyonları ile ilgili sorunlar, gelişmiş ülkelerde, yıllar önce tartışılıp karara varılan konulardır. Türkiye' de ise teknoloji transferinden veya insanlarımız zarar gördükten, tartışma, suçlama, hatta kavgalar olduktan sonra, gündeme getiriliyor. Esas sorun da bu olsa gerek...

Haberleri