İLK YARININ ARDINDAN...

Devre galibiyetle kapandı.Tam anlamıyla ilaç gibi gelen bir üç puanla sona erdi ilk yarı…Aksi bir sonuç sadece puan cetvelinde olumsuz bir tablo oluşturmayacaktı…İkinci yarı öncesinde de moral çöküntüsü yaratacaktı.Neyse...

Devre galibiyetle kapandı.
Tam anlamıyla ilaç gibi gelen bir üç puanla sona erdi ilk yarı...
Aksi bir sonuç sadece puan cetvelinde olumsuz bir tablo oluşturmayacaktı...
İkinci yarı öncesinde de moral çöküntüsü yaratacaktı.
Neyse ki;
İyi bir kaleciye sahip Eskişehirspor!
Tam anlamıyla ipten aldı takımı Boffin...
Sonuç itibariyle, zirvede bitirdik ilk dönemeci!
***
Aslında takım puan farkıyla lider olacaktı.
Ancak;
Lig öylesine olumsuzluklarla başladı ki;
Bunca puanın toplanması bile takımın inancını gösterdi.
Bir takım düşünün...
İlk 5 maçını kendi sahasında oynayamıyor.
Ve o takımın en büyük itici gücünün taraftar olduğunu düşünürsek, büyük bir eksiklik.
O eksiklik nedeniyle hakemler de ince ince doğradı takımı.
Atılan nizami goller bile verilmedi.
Görmezden gelinen penaltılar, kolayca gösteriler kartlar vs.
Hele ki Göztepe maçı tam bir faciaydı.
Maçın hakemi son dakikadaki faulü çalsa, en kötü bir puan ile İzmir'den dönülecek;
Acemice yapılan sahadan çekme olayı olmayacak;
Bugünkü puan hanemizde en az 4 puan daha fazla olacaktı.
++++
Bunun yanı sıra ekonomik darboğaz!
Tüm şehrin adeta seferber olduğu günler yaşadık.
Para bulmak adına harcanan emekler bir başka şehirde olmazdı.
Öyle ki;
Seyircisiz maça tam 20 bin bilet satın aldı bu şehir!
***
Devrenin ortasını geçtiğimiz de tüm kenti bu kez stat heyecanı sardı.
Ne var ki, o heyecanda uzun süre kaos olarak kaldı.
Stadın açılıp açılmayacağı tartışmaları ile günleri geçirdik.
Takıma yoğunlaşmamız, maçlara konsantre olmamız gerekirken olmayacak konular hakkında kafa yorduk.
Tüm bunlar yaşanırken takımın olumsuz etkilenmemesi mümkün değildi.
Ancak, tüm bu olumsuzlara karşın rakiplere karşı iyi mücadele etti takım.
Denizli maçındaki teknik hatalar olmasa belki de en az kayıp veren takım olarak ilk bölümü bitirecektik.
***
Hepsini bir araya topladığımızda;
Halil Ünal'ın da dediği gibi tam anlamıyla "anormal şartlarda" oynana bir lig dönemi geride kaldı.
"Anormal şartlarda bu mücadele ve gelinen nokta kesinlikle başarıdır"
Öncelikle bunu söylemekte fayda var.
Fakat!
Ligin en zor bölümünün üç hafta sonra başlayacağını da söylemek gerekli!
Takım için takviye gerekli olduğunu da ilave etmeli!
Takımda net biçimde görünen eksiklikler var.
Bir stoper ve orta alanın yükünü kaldırabilecek iyi bir orta alan ayağı...
Her iki oyuncu da mutlaka alınmalı.
Rakip takımların şimdiden takımlarını takviye ettiklerini düşünürsek, bu transferlerin şart olduğunu söyleyebiliriz.
Gel gelelim ki;
Her şey ekonomik duruma takılıp kalıyor.
Kulübün ekonomik durumu biraz olsun müsait olsa;
Ünal'ın zaten ipi kolayca göğüsleyecek oyuncuları takıma kazandıracağını ifade edebiliriz.
Ancak iş tamamen duygusal!
Umarız rakipler güçlenirken, bu şehir bir kez daha kenetlenir ve devre arasında gerekli takviyeleri sağlamak adına seferberliğe bir kez daha girişir.
Yoksa;
İkinci yarı sahiden de ilk yarı gibi olmayacak!
Anormal şartlar belki de daha da ağırlaşacak...


























Haberleri