İMAR DÜZENLEMELERİ, KALICI OLMALIDIR

Işıklar Mahallesi, 3077 ada 1 Parsel,3078 ada 1 parsel' in imar planı ile ilgili olarak, bugüne kadar çeşitli düzenlemeler oldu. Son olarak da bu düzenlemelerle ilgili olarak, Anakent Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. Büyükerşen ve Tepebaşı Belediye Başkanı Sayın Dr. Sarıoğlu' un, görüşlerini, kamuoyu ile paylaşmıştık
Bu gelişmeden sonra, Tepebaşı Belediye Başkanlarımızdan Sayın Dr. Ahmet ATAÇ' da telefonla arayarak, " ... Burası sanayi bölgesi olarak planlanmıştı. Ömer Eker döneminde, DSP' li üyeleri karşı çıkmasına, plansız ve ruhsatsı olmamasına rağmen, Tepe İnşaat'a, verildi, Süleyman Demirel tarafından da temeli atılmıştı. Bunun üzerine, sivil toplum örgütleri dava açtı. Dava kazanıldı. Bizde burayı, sanayi alanından, yeşil alana dönüştürdük. Bunun üzerine, TOKİ dava açtı. Bu yeri geri alacaktı. Pazarlık yapıldı ve şimdi Büyükşehir tarafında park yapılan yeri vermek kaydıyla, bugün yapımı biten TOKİ evlerine imar verildi. Benin dönemimde, Şeker Fabrikası sosyal tesisleri de yeşil alan olarak belirlendi. Ancak şeker Fabrikası yargıya müracaat etti ve kazandı. Bu gelişmeden sonra, bu yer, koruma altına alınarak, sit alanı ilan edildi" diyerek, detaylı ve tatmin edici açıklamalarda bulundu
Aslında Eskişehir Şeker Fabrikası'nın, 373 bin metrekare alana yayılı içinde sosyal tesislerin bulunduğu yeşil kuşağın korunması, yönünde ilk adım, Sayın Dr. ATAÇ döneminde, Tepebaşı Belediye Meçlisi'nin, 4 Mayıs 2001 tarihinde yaptığı olağanüstü toplantısında atılmıştı. Belediye o günlerde, burayı, Belediye Sosyo-Kültürel Tesisiler alanı olarak düşünüyordu. Yine o günlerde, Toplu Konut İdaresi' ne ait alan ile birleştirilerek bir bütünlük içinde korunması da gündeme gelmişti. Ancak olmadı. Şeker Fabrikası mahkemeyi kazanınca, Daha sonra meclis tarafından Şeker Fabrikasına ait alan da sit alanı olarak kabul gördü. Hülasa, kentte imar strateji ve düzenlemeleri kalıcı olmadı
Sayın Dr. ATAÇ, tekrar belediye başkanlığı düşünüyor mu bilinmez ama Belediye başkanlığı yaptığı dönemde, çok başarılı ve verimli hizmet ve projelere imza attı. Onun dönemin de Eskişehir, "Sağlıklı Kentler Projesi" ile dünya belediyecilik platformuna taşındı. Proje gereği, "Sağlık" ", Çevre", " Sosyal Ekonomi" çalışma Grupları oluşturdu. Özellikle de Eskişehir' in, "Temel Demografik Verileri" ni, yerel, ulusal ve uluslararası alanda, çok iyi tanıttı. Kentin "sağlık", "çevre" ve "sosyo ekonomik" profilini çıkarıldı. Bunları kamuoyunun, bilgisine ve istifadesine sunuldu. Bu çalışması ile de belediyeciliğin, altyapı ile sınırlı olmadığını gösterdi.
Dünya Sağlık Örgütü' nün, sağlıklı kentler göstergelerinden, tüm belediyelerin istifade etmesi sağlandı. Bununla da kalmayarak, görev yaptığı dönemde, Bu göstergeleri Tepebaşı Belediyesi' nde hayata geçirmek için, ciddi caba gösterdi. Ayrıca Uluslararası Pişmiş Toprak etkinlikleri ile de toprak sanayisinin, gelişimine katkıda bulundu
Bölgesindeki eğitim çalışmalarını, yakından izledi. Gerekli katkılarda bulundu. Özellikle de Çevre Eğitim Projesi" ni, hazırlamakla kalmadı, içinde bizzat yer aldı. Bu alanda üniversiteler ve diğer örgün eğitim kurum/kuruluşları ile de işbirliği yaptı.
Sayın Dr. ATAÇ, temiz ve yaşanabilir bir çevre için, bu çevrenin vazgeçilmez üyeleri olan insanların, bu konuda etkin bir tutum içinde olmalarının gerekliliği hep söyledi. Bunu bildiği içinde, Tepebaşı belediyesi mücavir alanı içinde, halk da, özellikle de öğrencilerde, çevre bilincinin ve hassasiyetini artması için, ciddi gayret gösterdi. Sürekli proje üretti. Üretmekle de kalmadı; bunları hayata geçirdi.
Tepebaşı Belediyesi'nin, halka daha iyi hizmet götürebilmesi için, belediye personeline Toplam Kalite Yönetimi eğitimleri verdirdi. Belediyenin belli bir standardı yakalaması için, ciddi çalışma yaptı. Belediyede görevli personelin tamamına yakını, bu eğitimden geçti.
Sayın Dr. ATAÇ, çağımızda, performans ve verim için olmazsa olmazı olan, "toplum katılımı", "ortak akıl", "ortak payda, "insan hakları" özellikle de çocuk ve vatandaşlık hakları gibi, unsurları, öncelikli tuttu. Özellikle de Kent mekânını şekillendirmede, tüm kesimlerin, kent ve kentin yarattığı olanaklardan yararlanmasını sağlayan politika ve stratejilerin geliştirilmesini, temel felsefe olarak benimsedi. Kentin birikimli değerleri olarak üretilen, kentsel rantların sadece yatırımcılara değil, tüm kente ve kamuya dönebilmesine olanak sağlayacak bir planlama yaklaşımını, en temel gereklilik olarak gördü. Bu stratejileri sayesinde, Tepebaşı Belediyesi mücavir alanı içinde, çok isabetli imar düzenlemeleri yapılarak, pek çok alan, kamuya kazandırıldı. Bu düzenlemeler, değişikliğe uğrar mı zaman gösterecek ama imar plan ve düzenlemeleri, sağlıklı kent için kalıcı olmalıdır.