İMAR PLANLARI, YAMALI BOHÇA OLMAMALI

Geçen hafta Anakent Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. Büyükerşen, AKP Meclis üyelerinin, 4 buçuk yıldır, sürekli imar plan tadilatları ile uğraştıklarını, bu nedenle Eskişehir’in, güve yemiş kumaşa döndüğünü söyledi,...

Geçen hafta Anakent Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. Büyükerşen, AKP Meclis üyelerinin, 4 buçuk yıldır, sürekli imar plan tadilatları ile uğraştıklarını, bu nedenle Eskişehir'in, güve yemiş kumaşa döndüğünü söyledi, Özellikle de "4 buçuk yıl boyunca sürekli kişilere özel imar plan tadilatları ile uğraştılar" sözleri dikkat çekti.
Bu tespit karşısında, Ak Parti Belediye meclis üyeleri ne düşünür bilinmez ama durum böyle ise gelişmeler, kent açısından çok vahim demektir. Çünkü kişi/kişilere göre yapılan imar düzenlemelerinin, Eskişehir'i getirdiği nokta ortada. Özellikle de Bursa Yolu'nda olduğu gibi, mevzi imar planları, henüz yapılmamış yerlerde bile bu yola başvurmaları, Meclislerde sayısal çoğunluklarını, kişi/kişilerin lehine, kentin de aleyhine kullanmalarının ne mazereti, ne de kabul edilir bir tarafı vardır.
Sayın Prof. Dr. Büyükerşen' in, "Çağdaş ve düzgün şehirleşmeye uymayacak, çarpık kentleşmeye yol açacak, her kararı yeniden görüşmeleri için geri gönderiyorum. Ancak, çoğu zaman komisyonlara götürme gereği bile duymadan anında ısrar kararı ile yeniden geçiriyorlar. Bu sefer ben de mahkeme yoluna gidiyorum. Ancak, mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı vermesine, ya da son kararını vermesine kadar meclisten geçen karar uygulanıyor. İmar plan tadilatı yapılan yerlerde tüm karşı çıkışımıza karşın uygulama devam ediyor. Mahkemenin kararı bizim lehimize çıktığı zaman da çoğu kere iş işten geçmiş, geri dönülmez bir noktaya gelinmiş oluyor. " tespiti Eskişehir açısından hiçte hayra alamet değildir.
Eskişehir' de, geçmiş yıllarda da, mücavir alanların dar tutulması ve imar planlarında, kişilere yönelik düzenlemeler nedeniyle, mahallerin büyük bir bölümü, kendi halinde gelişti. Bu ihmal, bugün belediyeleri sıkıntıya soktu. Oysa mücavir alanlar geniş tutulup, bu mahallerin imar planları da gerçekleştirilmiş, imar değişikliklerinde de kamu yarı gözetilmiş olsa idi; kent daha sağlıklı gelişecek, Bu gün arzu edilmeyen tablo ve görüntü, daha çağdaş olacak, belediyelere de sorun yaratmayacaktı.
Gördük ki imar alanındaki hatalar ve kenar mahalleler de, geçmişteki sorunlar, hala devam ediyor. İmar planları olmayınca da, kent sağlıksız gelişiyor, yapı kooperatifleri arsa temin edemiyor, hem de, yeni yerleşim alanları tespit edilemediği için, belediyelerin kendi de arsa üretemiyor.
Hâlbuki imar planlarında, temel amaç, insan, aile ve toplum hayatını yakından etkileyen, fiziki çevreyi, sağlıklı bir yapıya kavuşturmak ve bu yönde gelişmesini sağlamaktır. Bununla ilişki olarak, yatırımların yer seçimlerini belirleyip; gelişme eğilimini yönlendirmek yanında, toprağın korunmasını ve en rasyonel biçimde kullanılmasını sağlamaktır.
Gel gör ki, Eskişehir'de imar planları, bilimsel gerçek ve yasalara göre değil de "POLİTİK" ve "ELİT" güçlerin, istek ve arzusuna ve de belediye yönetimleri ve meclislerinin, keyfine göre yapıldı. Yapılan imar planlarında, kişi/kişilerin isteği üzerine de değişiklikler gerçekleştirildi. Maalesef bu değişikliklerden, en çok zararı, kamuya ait alanlar gördü. Sonuçta da yeşil alan yoksulu, bir Eskişehir ortaya çıktı.
Oysa İmar planlarındaki, sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri, zorunlu olmadıkça yapılamaz. Zorunlu hallerde ise böyle bir değişikliğin, yapılabilmesi de belli şartlara ve kurallara bağlıdır.
Ayrıca imar planlarında, yapılacak olan sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi için, ilgili yatırımcı Bakanlık ve kuruluşun görüşünün alınması zorunludur. İmar planlarındaki, bir sosyal ve teknik alt yapının kaldırılabilmesi, ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde, eşdeğere, yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılır. Ancak bu kural gözetilmediği içinde, Eskişehir sağlıksız bir şekilde büyüdü; hala da büyüyor, özellikle de torunlarımızın emaneti olan tarım alanları, yasalara rağmen, acımasızca yok ediliyor. Kentte belediyeler arsa üretemedikleri gibi, kooperatiflere de arsa temin edemiyor. Alt yapı sorunları da çözüm bekliyor. İlgiler ise toplantılar da, havanda su dövüyor. Maalesef belediyelerin, bu yanlışlıklarının faturası, kente ve vatandaşa çıkartılmaktadır.
Kim ne düşünürse düşünsün, iddialar doğru ise, Sayın Prof Dr. Büyükerşen' in, imarla ilgili tespitleri dikkate alınacak niteliktedir. Çünkü kamu menfaatlerinin gözetmeyen, kişi/kişilere de hizmet eden, imar değişiklikleri, Eskişehir' e, özellikle de torunlarımıza yapılacak en büyük yanlışlık olup, geri dönüşü çok zor bir hatadır.

Haberleri