İRAN KADAR OLAMADIK

Pazartesi günü Hakkari’de 2 polis, Çukurca ilçesinde, devriye görevini yürüten polis aracının geçişi sırasında yola döşenen mayının patlaması sonucu ilk belirlemelere göre, 1 polis şehit oldu, 3 polis yaralandı. PKK terör...

Pazartesi günü Hakkari'de 2 polis, Çukurca ilçesinde, devriye görevini yürüten polis aracının geçişi sırasında yola döşenen mayının patlaması sonucu ilk belirlemelere göre, 1 polis şehit oldu, 3 polis yaralandı. PKK terör örgütünün, ilk eyleme başladığı 1984'ten 22 Haziran 2010'daki Halkalı saldırısına kadar 6 bin 653 şehit verdi. Son günlerde ise hemen her gün şehit veriyor.
PKK terörü, toplam 41 bin 828 insanın hayatına mal oldu. 26 yıl boyunca toplam 21 bin 615 kişi de yaralandı. Böylece PKK ile mücadele sırasında 63 bin 443 kişi ölü veya yaralı olarak doğrudan zarar gördü.
Çözüm için de, "KADİL' e harekatın şart olduğu hep gündeme getirildi. Ancak kandile müdahale gerçekleştirilemedi. Nitekim Genel Kurmay Başkanlarımızdan Sayın BAŞBUĞ " PKK 4 aktörden oluşuyor. Birincisi, Kandil'deki silahlı kanat... Bu kanatta üçlü bir grup var, bunlar, Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan. İkinci aktör siyasi kanattır. Bu bağlamda Belçika'daki ana grup öne çıkıyor. Siyasi kanadın en büyük gücü ekonomiktir. Para kesilirse silahlı kanat zora girer. Üçüncü aktör, Türkiye'deki siyasi oluşum ve bazı sivil toplum örgütleridir. Dördüncü aktör ise, İmralı'dır. Bunların içinde en önemlisi, bana göre, silahlı kanattır. Silahlı kanadın oluru olmadan örgütün silah bırakması mümkün değildir. Silahlı kanat gerekirse Öcalan'ı dinlemeyebilir. Örgütü silah bırakmaya zorlayacaksanız PKK'nın Kuzey Irak'taki varlığını riske sokmanız zorunlu. Bu şartlarda örgüt silah bırakmaya gidebilir. Terör örgütünün çökmesi için lider kadronun çökmesi lazım. Yoksa, örgüt şu anda koşulsuz silah bırakmaya pek yaklaşmaz." sözleri dikkat çekti.
Peki Sayın BAŞBUĞ' un, bildiklerini, Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan, diğer devlet görevlileri bilmiyor mu?
Suriye' yi, kendi iç sorunu olduğu halde uyaran, hatta müdahaleyi gündeme getiren Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan, aynı uyarıyı niçin IRAK' a yapmıyor?
Oysa İran Ordusu, sınırda PJAK'ın saldırılarını artırıp çok sayıda askeri öldürmesi nedeniyle, Kuzey Irak topraklarına girdi. Kandil Dağı içinde yer alan Çoman bölgesindeki PKK hedefleri sınırdaki İran topçuları tarafından yoğun bombalanırken, bir grup İran askeri de Kanireş bölgesinden sınırı geçerek Irak topraklarında PJAK' a operasyonlar gerçekleştirdi. Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin resmi internet sitesi Pukmedia, ağır silahlarla donatılmış İran Ordusu'nun Veze köyü civarından Kuzey Irak topraklarına girdiğini kamuoyu ile paylaştı. PJAK karargâhı ve 2 kampı İran askerleri tarafından ele geçirildi. İki kamp daha ele geçirilirse İran, İran Kandil'i ele geçirip PKK'ya ve PJAK'a darbe vurmak istiyor. İki kampı daha alırlarsa Kandil üzerinde hakim olacak. Bu gelişme üzerine PKK, "Türkiye ile savaşı durdurup İran'la mı savaşacağız" açıklaması yaptı.
Terörle mücadele konusu, her ülke için bir millî meseledir, bir devlet meselesidir, tüm siyasi parti ve kurumların, ortak duruş sergilemesi gerekir. Terörle mücadele, kesinlikle bir siyasi polemik veya siyasi rant sağlama meselesi değildir. Terör, bugün partileri ve hükümetleri aşan devasa, çok yönlü, çok boyutlu, bir sorun hâline gelmiştir. Bu açıdan, daha fazla gecikmeden Türkiye, bir millî terör stratejisi oluşturulması, isabetli olacaktır.
Ayrıca çağımızda terör savaşların yerini de aldı. İçinde bulunduğumuz çağda insanlar, kalleşçe öldürülüyor, toplumdaki herkes hedef alınıyor. Günahsız insanlar pusuya düşürülerek, hayatına son veriliyor. O nedenle de terör konusunun, "ASKERİ" "SİYASİ" "EKONOMİK", " SOSYAL" ve "DİPOMATİK" boyutlarının ele alınarak tartışılması ve terörle etkin bir mücadele politikasının oluşturulması, yaşamsal bir önem kazanmıştır Ancak Türkiye'nin, tehdit algılamasının çok iyi anlaşılması gerekmektedir. Türkiye'nin, bugün karşılaştığı tehdidin, birbiriyle iç içe geçmiş Sayın BAŞBUĞ' nde belirttiği gibi, dört boyutu mevcuttur ve bu niteliğiyle ülkemiz için, yaşamsal bir tehlike arz etmektedir.
Öte yandan İran hükümeti, terör örgütü üzerine askeri operasyonunu tüm gücüyle sürdürürken, bir yandan da diplomatik alanda PJAK' ı köşeye sıkıştırma çabası içine girdi. Tahran yönetimi, batı dünyasının terör listesinde olan örgütün kurucusu ve lideri Rahman Haji Ahmadi'nin kendilerine teslim edilmesi, ya da yargılanması çağrısı yaptı. Ayrıca İranlı bir general, " Operasyonumuz, Irak sınırı PJAK' tan tamamen arındırılana ve bu bölgeye Irak merkezi yönetimi ve Kürdistan bölgesel yönetimi tarafından güvenlik güçleri konuşlandırılıncaya kadar devam edecek" demiş.
Hiçbir menfaati olmadığı halde, Libya ve Suriye'yi uyaran Türkiye, hala Irak' ı uyarmadığı gibi, Kandil' e müdahaleyi de gündeme bile getirmiyor. Vatan evlatları da şehit olmaya devam ediyor.
Hülasa, PKK İLE MÜCADELEDE, İRAN KADAR OLMADIK.

Haberleri