İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

Son yıllarda, Eskişehir'deki işletmelerle ilgili dikkat çeken gelişmeler var. Özellikle iş sağlığı ve güvenliği alanındaki, "EĞİTİM" çalışmaları ile işyerinde risk değerlendirilmesi, tehlike kaynaklarının tespiti ve iyileştirme çalışmalarının planlanması, acil durumlar için ekip oluşturulması, malzeme güvenliği ve benzer alandaki çalışmalar, tesadüfe bırakılmadığı gibi iş kazaları da önleniyor.
Dünya Sağlık Örgütü ve İLO tarafından, işyeri sağlık hizmetlerinin; işyerinde kişisel sağlığı geliştirmeye yönelik, çalışana odaklı, çalışanı, çalışma çevresi ve yaşam tarzı ile birlikte ele alan, çalışanın fiziksel, ruhsal ve sosyal iyilik halinde olmasını sağlamaya yönelik çok kompleks bir iş sağlığı hizmeti sunumu benimsenmiştir.
Yine iş güvenliği mühendisliği kavramı, gelişmiş ülkelerde, çok seneler önce başlamış ve bunun sayesinde önemli olumlu sonuçlar alınmıştır. Bu, çalışan 4 işçimizin akşamları evlerine dönememeleri anlamına gelmektedir. İş kazaları konusunda yapılan araştırmalarda iş kazalarının % 50 sinin kolaylıkla önlenebilecek kazalar olduğu, % 48 inin sistemli bir çalışma ile önlenebileceği, % 2 sinin ise önlenemeyeceğini ortaya çıkmıştır. Bu da iş kazalarının % 98 önlenebileceği gerçeğini ortaya koymaktadır.
İş kazalarının ve güvenliğinin önlenmesinde, en önemli unsurunda EĞİTİM" olduğu bir hakikattir. Ancak iş güvenliği ile ilgili eğitim çalışmalarının, bu işin uzmanı olan kişi/kişiler tarafında yapılması gerekir Çünkü bu alanda yapılacak hatların geri dönüşü olmadığı gibi, insan hayatı için de ciddi tehlikedir. Ayrıca iş kazaları, işçilerin gerekli eğitimleri almaması ve dikkatsiz çalışmasından kaynaklandığı gibi, işverenlerinin, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili önlemleri almamasından kaynaklanmaktadır. O nedenle de Eskişehir' deki tüm işyerleri ve işletmeler, personeline, iş güvenliği alanında eğitim sağlamalıdır.
Aslında 4857 sayılı kanunun 77. maddesi gereği; İş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasına yönelik işverenin, çalışanların, karşılıklı olarak yasal hak ve sorumlulukları var. Bu sorumlulukların yerine getirilebilmesi içinde mutlaka bu alanda uzman kişilerce "EĞİTİM" çalışmaları yapılması gerekiyor.
Eskişehir' de, enderde olsa bu alanda, A sınıfı İş Güvenlik uzmanları var. İş güvenliği uzmanı olmak kolay değildir. İş güvenliği uzmanı olabilmek için, iş sağlığı ve güvenliği alanında en az üç yıl teftiş yapanlar istedikleri halde (B) sınıfı, en az beş yıl fiilen görev yapanlara da (A) sınıfı belgesi veriliyor. (A) sınıfı belgeye sahip olan uzmanlar, tehlikeli ve az tehlikeli sınıflarda, yer alan bütün işletmelere eğitim verebiliyor.
Bu uzmanlardan biri de Sayın Nurettin ÇELİK' tir. Bir uzmanda olması gereken bilgi, deneyim, önsezi, yetki ve sorumluluk trafiğini doru yönlendirme, bilgi aktarma, kişi/kişileri motive edebilme gibi özellikleri yanı sıra, uzmanlık konularına, yatkınlığı ve yakınlığı ile de dikkat çeker.
Sayın ÇELİK' e göre, verimlilik, güven ve düşünceli olabilme yetenekleri birbirinden soyutlanmış öğeler değildir. Etkili bir şekilde koordine edildiği takdirde, güven ve iyi ilişkilerin, özellikle de işçi sağlığı ve güvenliğinin yanında, üretimi de artıracağı kesindir.
Kendisi ile fırsat buldukça, işçi sağlığı ve güvenliği üzerinde sohbet ederiz. O' na göre, İş sağlığı ve güvenliği, dünyada ve ülkemizde, en önemli konular arasında yer almaktadır. Çünkü İstatistiklere göre, Türkiye, iş kazalarından dolayı meydana gelen insan ölümlerinde dünya ikincisidir. Ülkemizde, her 6 dakikada bir iş kazası olmakta ve bir işçimiz de hayatını kaybetmektedir
Yine istatistikler, her 2,5 saatte, 1 işçinin iş göremez hale geldiğini ve bu konuda Avrupa`da ilk, Dünya`da 3. sırada olduğumuzu açıklamaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü kayıtlarına göre de ülkemizde sigortalı her bir işçinin, iş kazası sebebiyle ölüm riski ortalama 0.5 iken Avrupa'da bu oran 0.1'dir.
Sayın ÇELİK, iş kazaların yılda, 1000 civarında insanımız omurilik felci olduğunu söyledi. Ölümlü iş kazanlarının, büyük çoğunluğu inşaat sektöründe olduğunun ve sanayide meydana gelen, 700 civarındaki ölümlerin, %80' i, 50' den az işçi çalıştıran Küçük işletmelerde meydana geldiğini söyledi.
Ayrıca Sayın ÇELİK, iş kazaların oluşumunda, temel eksikliğin, işveren ve işçi arasındaki,"EĞİTİM" eksikliğinden ileri geldiğini, bunun sonucu olarak da ülkemizde mal ve can kaybının, küçümsenmeyecek boyutlar olduğunu, 2008 senesi SGK verilerine göre, iş kazalarından dolayı ülkemizde, maddi kaybın, GSMH %4' ü kadar olduğunu vurguladı.
İşletmeler, insan yaşamına önem vermek ve iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili her türlü tedbir almak zorundadır. Bu aynı zamanda, bir görev olduğu kadar, bir haktır da Bunu sağlamanın yolu da iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili "EĞİTİM" çalışmalarını, sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı bir şeklide gündemde tutmaktır.