'Alman Vakıfları ve işbirlikçiler' başlıklı yazımızdan sonra, gelen e.mailler umut verdi. Özellikle de bir okuyucunun, " ...ülkemizde, özellikle de medyada AB ve ABD' ye çalışan işbirlikçiler var. Bu insanlar emperyalizmden daha da beter. Bu tür insanların, devlette görevli olması ise ülkemiz açısından felakettir. Yine ülkemizde, milliyetçilik veya ulus devletten yana taraf olmak adeta suçtur. " demiş.
Doğru tespite, ne denebilir ki?
Türkiye' de İşbirlikçiler, okuyucumuzun da belirttiği gibi, emperyalizmden daha tehlikeli ve daha kanlı, güçlü, örgütlü, daha düşman, bir kimliğe sahiptirler. Her türlü meslekte, işbirlikçi olduğu gibi, medyada da işbirlikçiler vardır. Maalesef Türkiye' de ulusal sözel ve yazılı medyada, "Milliyetçiliği", "Ulusalcılığı" suç sayan kişi/kişiler mevcuttur. Bunlar, işbirlikçiler ve dış şer odakların, özellikle ABD ve AB' nin, amaçlarına ulaşabilmesi için, " Demokratikleşme" ve "Etnik milliyetçilik" gibi kavramları kalkan yaparak, hedeflerine ulaşmak isterler.
Dünya kamuoyu, bu oyuna, Irak'ta, Yugoslavya' da ve Sovyetler Birliği'nde de tanık oldu. Emperyalist güçler, bu ülkelerde, 1975 'Helsinki Sonuç Belgesi'nin, insan hakları, temel hak ve özgürlüklerini temel alan 7.nci, maddesine yönelik bir modelle, bu ülkelerin demokratikleşmesini istemiş ve sonuçta bu modelle de, Sovyetler savaşsız, işgalsiz ve müdahalesiz çökertilmiştir. Yugoslavya böyle parçalanmış, Gürcistan bu modelle Amerikanlaştırılmış, Irak bu gerekçelerle işgal edilmiştir. Türkiye' de bu gerekçelerle parçalanmak isteniyor.
Aslında bu tür gelişmeleri, yadırgamamak lazımdır. Tarih boyunca, Türk toplumuna örtülü çıkarı için, ihanet eden, dış ve iç şer odakları menfaatlerine hizmet eden insanlar geçmişte vardı, bugünde var.
Nitekim Büyük Önder Atatürk, " Şurada açık bir hakikat olmak üzere arz edeyim ki, memleketimizde külliyetli ecnebi parası ve birçok propagandalar cereyan ediyor. Bundaki gaye pek aşikârdır ki, milli hareketi neticesiz bırakmak, milli emelleri felce uğratmak ,"YUNAN" , "ERMENİ" emellerini ve vatanın mühim parçalarını işgal gayelerini kolaylaştırmaktır. Bununla beraber, her devirde, her memlekette ve her zaman zuhur ettiği gibi bizde de kalp ve asabı zayıf kavrayışsız insanlarla beraber vatansız ve aynı zamanda refah ve şahsi menfaatini vatan ve milletin zarında arayan adi kimseler vardır..." demişti
Aradan yılar geçti ama Atatürk'ün tespitleri, bugünde tüm canlılığı ile geçerli. Dış ve iç şer odaklarının çıkarlarını doğrultusunda, maddi menfaat karşılığı, hizmet eden pek çok vatan haini var. Bu hinler, Türkiye' in, uluslararası arenada güç durumda kalması için her fırsatı değerlendirirler.
İşbirlikçiler karşısında en büyük güvence, TSK' dır. 221 Sayılı İç Hizmet kanunu' nun, 35. maddesinde yer alan" Silahlı Kuvvetlerin vazifesi Türk Yurdunu Anayasa ile tayin edilmiş Türkiye Cumhuriyeti' ni kollamak ve korumaktır. "Hükmü olduğu halde, TSK' nın bu alandaki müdahale ve duyarlılığını sürekli eleştiri konusu yaparlar.
İşbirlikçiler, Atatürk ve Türk Silahlı Kuvvetleri erozyona uğratmak için, her fırsatı ve zemini değerlendirirler. İkinci Cumhuriyetçi, mandacılığı savunurlar. Yabancı vakıf ve derneklerden, para alırlar. Uşağı olduğu veya çanak tuttukları kesimlerin menfaatlerinin gerçekleşmesi için, açık veya örtülü olarak gayret ve çaba gösterirler.
İşbirlikçiler, ülke düşmanıdır. Büyük ekonomik güçlerle, işbirliği yapmak zorundadır Ekonomik, sosyal, kültürel, yasal, dinsel, bilimsel, askeri her alanda işbirliği yaptığı güçlere, göre düzenlemeler yaparlar. Onların hedeflerine ulaşması için de ortam oluştururlar.
İşbirlikçiler, her şeyden istifade ederler. Çok yönlü çalışırlar. Görsel-işitsel basını, üniversiteleri, örgütleri, din, devlet görevlilerini, hukukçuları, aydınları kullanırlar veya bu kesimlerle işbirliği içinde olurlar. Bu insanlar, aynı zamanda ülke, barış, kardeşlik, özgürlük, mutluluk, refah gibi unsurların da düşmanıdırlar. Bilirler ki bu kavramlar zarar gördükçe, güçlenecekler, hedeflerine de daha kolaca ulaşacaklardır.
Türkiye, dış ve iç şer odakları ile İşbirliği yapan kişi/kişileri, yok etmeden, mevcut sorunlardan kurutulamaz. Toplum, bu hainlerle, mücadele etmek zorundadır. Çünkü işbirlikçilerle mücadele, güvenlik güçlerine bırakılmayacak kadar önemlidir.
İŞBİRLİKÇİLER, DÜŞMADAN DAHA TEHLİKELİ
Alman Vakıfları ve işbirlikçiler başlıklı yazımızdan sonra, gelen e.mailler umut verdi. Özellikle de bir okuyucunun, "
ülkemizde, özellikle de medyada AB ve ABD ye çalışan işbirlikçiler var. Bu insanlar emperyalizmden...