İŞİNİN UZMANI OLMAK...

Bir sorununuz olduğunda, yolunuz işinin ehli bir kişiye düşerse, işin ehli kavramının, ne demek olduğu çok daha net anlaşılır. O vakit, birbirinizi, anlıyorsunuz demektir… İşinin ehli olmak, sadece deneyim ve bilgi sahibi olmak...

Bir sorununuz olduğunda, yolunuz işinin ehli bir kişiye düşerse, işin ehli kavramının, ne demek olduğu çok daha net anlaşılır. O vakit, birbirinizi, anlıyorsunuz demektir... İşinin ehli olmak, sadece deneyim ve bilgi sahibi olmak demek değildir. İşinin ehli her şeyi bilen, kendisi çözen kişi hiç değildir. Tam tersine, bildiğini, çok iyi bilen, iyi gözlem yapan, her zaman güven ve ihtiyaç duyulan, kişidir.
Sağlık sektöründe çalışanların, işinin ehli olması, hem sağlık kurum/kuruluşu, hem de hasta için önemlidir. Hastanın istek, memnuniyet ve beklentileri, hizmet kalitesinin değerlendirilmesinde, önemli faktörlerdir. Ayrıca sağlık hizmet kalitesinin tanımlanması, zor olduğu kadar, ölçülmesi de çok güçtür. Ancak hasta perspektifi, özellikle de memnuniyeti, personelin güler yüzlü olması, sağlık hizmet kalitesinin, en önemli belirleyicisidir. Bu alanda, hekimlerimize ciddi görevler düşmektedir.
Hekimlik, meslek olmaktan ziyade yaşam biçimidir. Gerektiğin de az eğlenmek, daha az uyumak ve daha çok çalışmak, en önemlisi de yaşanılan yoğun stres tahammül etmek gerekir. Çünkü tüm zorluk ve sıkıntılara rağmen, insanları, tekrar yaşama döndürmenin kutsal ve faydalı bir iş olduğunu bilirler. Her tedavi ettiği hasta ile de kutsal bir görevi yapmanın hazzını yaşarlar.
Ayrıca hekim olmak, kolay değildir. Çünkü Doktorluk sabır, cesaret gerektiren meşakkatli bir iştir. "HEKİMLİK", kutsal, ahlaklı, onurlu ve itibarlı bir meslektir. Her doktor, bilgisini ve tıp teknolojisini, her türlü imkânsızlığa ve engele rağmen, hastalara gerçek anlamda yardımcı olabilmek için kullanır. Yeni bilgilere ve tıp teknolojisine ayak uydurabilmek için de kendini sürekli geliştirmek zorundadır. Hata yapma gibi bir lüksü de yoktur. Bu bilinçte çalışan doktorlara, insanımız çok şey borçludur.
Her insan mesleğin kutsallığına inanacak. Kendini üstün görmeyecek. ihtiyacı olan herkese eşit davranacak. Sınıf, cinsiyet, sosyal statü, şöhretli, din, dil ayrımı yapmayacak. Mesai kavramın olmayacak. Gecenin bir yarısı telefonun çalabilir, göreve çağırılabilir. Buda nereden çıktı demeyecek. Severek ve koşarak gidecek. Çünkü Doktor olmak zordur. İnsana hizmet etmenin en etkili yoludur. Ancak Herkes doktor olamaz. Olsa bile başarılı ve mutlu olamaz
Doktorlar etik değerlere, bağlı bir hekim, ırk, renk, din, yaş, cinsiyet, ulus ya da ekonomi, eğitim, yönetsel kimlik gibi toplumsal-ekonomik konularda dolayı bireyler arasında ayrım yapmaz. Gizlilik, toplumsal ve bireysel değerlere saygı gösterir. Elbette hekimlikle ilgili pek çok etik değer vardır. Önemli olan, bu etik değerlere layık, icraatı yapmaktır.
Ülkemizde, etik değerlere bağlı, pek çok doktor vardır. Bu insanlarımız, bilgisini ve tıp teknolojisini, her türlü imkânsızlığa rağmen, hastalarının tanı teşhis ve tedavileri için kullanır. Bu doktorlarımızdan biri de Acıbadem KARDİYOLOJİ uzmanı Dr Çağatay ERTAN' dır.
Sayın Dr. ERTAN, kardiyoloji uzmanı olarak, kalp ve damarlara ait bozuklukların teşhis ve tedavisi ile uğraşır. Uzmanı olduğu, kardiyolojinin günümüzde çok sık rastlanan romatizmal kalp hastalıkları, damar sertliği, koroner arter hastalıkları sebebiyle önemi çok artmış ve ona paralel olarak da gelişmiştir.
Sayın Dr. ERTAN' ı, rahatsızlığım nedeniyle tanıdık. Yıllarca, bir türlü çözüm bulunamayan yüksek tansiyonumu, kontrol altına aldı. Bununla da kalmıyor, Güler yüzü ve hoşgörülü tavır ile hasta-hekim arasında, olumlu bir atmosferin oluşması ve iletişim kanalları ile güven veriyor. Hastanın hekimine, güvenini artırıyor. Hastaların biyo-psiko- sosyal yönden, en iyi şekilde değerlendirerek, tanı, teşhis ve tedavi de gerekenleri özenle yapıyor.
Dikkat ettik, Sayın Dr. ERTAN, çok iyi bir gözlemci, hastasını, çok iyi dinliyor.
Hastaya, ne yapılacağını, kapsamlı bir şekilde anlatıyor. Hasta ile ilgili tanı, teşhis ve tedavide, işleri tesadüfe bırakmıyor. Bunu sağlamak için de her türlü tıbbi teknolojiden yararlanıyor. En önemlisi de neyi, nasıl, ne kadar sürede yapacağını, risk ve tehlikelerini, yakın, uzak yan etkilerini, başka seçenekler olup olmadığını, sonuçta nelerin meydana geleceğini, yaşamının bu süreçte nasıl etkileneceğini, tüm ayrıntıları ile anlatıyor. Anlatım sırasında hastanın, o andaki ruhsal durumuna da özen gösteriyor.
Şu bir gerçek ki, hekimin tutumu ve yaklaşımı, çok önemlidir. Çünkü Güler yüzlü ve hoşgörülü, bilgilendirmeyi dostça yapan, hasta ile aynı dili konuşan, diyalogun biçimi, seçtiği sözcükler, jest ve mimikleri, üslubu, hastayla ilişkisindeki yakınlık düzeyi, insanların, özellikle de hastaların bilinçaltında gereksiz korkuların oluşmasının önüne geçer. Sayın Dr. ERTAN, bunu başarabilmiş, ender doktorlarımızdan biridir.
Kutluyoruz.

Haberleri