Karadeniz'le Marmara arasında iki burun üzerinde yayılar metropolün "İstanbul" olduğunu bilmeyen yoktur. Acaba doğru mudur? Bu doğruluk, son 150 yıllık süreçte geçerlik kazanmıştır. Oysa İstanbul, Sarayburnundan Marmara ile Haliç arasındaki Kara Surları'na kadarki küçük yarımadada kurulup gelişmiş imparatorluklar başkentinin adıdır ve İstanbul adını sahiplenen şimdiki büyük yerleşimin %3'ü kadar bir alanı kapsar.
Karadan ve denizden surlarla çevrili, baştanbaşa tarihsel anıtlarla bezeli b ueski payitaht, 19lyüzyılın sonlarında iki yerel yönetim bölgesine ayrılmış; daha sonra, salt belediyecilik açısından birine "Eminönü" ötekine "Fatih" denilmiştir. Son bir değişiklikle Eminönü Belediyesi de kaldırılacağından Suriçi'ndeki tarihi İstanbul kenti de bundan böyle "Fatih" olacaktır!
Bu durumda, birbiriyle çelişen gariplikler söz konusudur. Giderek büyüyen, topoğrafik özellikleri silip doğal sınırlarından da taşan çevresel türedi yerleşimler "Büyükşehir" kapsamında bütünleşerek "İstanbul" olurken; asıl İstanbul'u da eski bir semti olan "Fatih" yutmuştur!
Tarihsel sürece bakıldığında ise şu gerçekler yakalanmaktadır:
Boğaz'ın her iki yakasındaki burunların yüksek noktalarındaki, doğuda Fikirtepe, batıda Kemerburgaz höyükleri, Neolitik çağ yerleşimleri olarak insanlığın binlerce yıllık gizemli izlerii saklamaktadır.
Sarayburnu'nda Byzans, Kadıköy kıyısında da Kalkedon, milattan önceki yüzyıllarda kurulan ilk sitelerin izlerini saklar.
Roma İmparatoru Konstantinus'un MS.331'de kurduğu Konstantinopolis, yani Sur-içi İstanbul, Roma ve Doğu Roma (Bizans) imparatorluklarına başkentlik etmiş; 1122 yıl sonra Türkler tarafından alınınca Konstantiniye adıyla Osmalı Devleti'nin de payitahtı olmuştur.
Bu resmi adına koşut Dersaadet, Deraliye gibi başka adları varsa da en yaygını "İstanbul" dur. Bu sözcüğün etimolojisi konusunda etütler yapılmış; "kentte, kent içinde, kent içi" anlamlarıın veren Grekçe "Eistin polin=İstinpolin" den Türkçeleştiği ya da önceki adının kimi hecelerinin düşmesinden "(Ko) stan(tino)poli" doğduğu tezleri tartışılmıştır.
Asıl İstanbul'a komşu "Galata" ve "Üsküdar" kentleriyle Haliç kıyısındaki Eyüp kasabası da yapısal ve yaşamsal kimliklerini yüzyıllar boyunca koruduktan sonra, Büyükşehir İstanbul içinde doğal sınırlarını yitirmişler; "Galata"nın adı da "Beyoğlu" na dönüşmüştür.
Kent belleğinin ve bilincinin sığlığında bir kez daha soralım: istanbul neresi, Galata neresi?...
"İstanbul" neresidir?"
Karadenizle Marmara arasında iki burun üzerinde yayılar metropolün İstanbul olduğunu bilmeyen yoktur. Acaba doğru mudur? Bu doğruluk, son 150 yıllık süreçte geçerlik kazanmıştır. Oysa İstanbul, Sarayburnundan Marmara ile...