Eskişehir Milletvekillerinden Sayın Fahri KESKİN, Sayın Orhan KESKİN, Hayırsever insanımız, Sayın Tayfur BAYAR' la birlikte, Sivrihisar' ın, Çardak Hamamı' na ve Sivrihisar' daki tarihi yerlere, ziyarette bulunduk.
İlk ziyaret ettiğimiz, Çardak hamamı, 1175 yılında UMURBEY, tarafından yapılmış. Sıcaklığı 36 derecedir. Suyun debisi 45 lt/sn'dir. Kaplıcada yer alan ve tarihsel değeri de olan iki hamamın içinde 1.5 m derinliğinde ve 6x6 m boyutlarında biri erkeklere biri kadınlara ayrılmış iki havuz vardır. Kaplıcanın suyu, Bikarbonatlı, kalsiyumlu, sodyumlu, Bromürlü ve radyoaktif birleşime sahiptir. Suyunda ayrıca Kükürt mevcuttur. Özellikle de cilt hastalıklarına iyi gelmektedir.
Mülkiyeti, Sivrihisar Belediyesi'ne ait olan tarihi hamamların restoresi, belediye tarafından ihale edilerek verilmesine rağmen, bir gelişme yok, hatta eski durumundan, daha da harap halde olup, adeta enkaz yığını haline getirilmiştir.
Peki, bu enkazın, sorumluları yok mu?
Ayrıca Çardak Hamamı'nda, Hicri 657 Miladi 1259 yılında Türkmen Bayındır Boyu Beyi Emir Seyfettin Kızıl tarafından yaptırılmış olan, Türkiye'de eşi ve benzeri bulunmayan Cami de Restorasyonu yapılmasına rağmen, haraptır. Camideki rutubet, büyük zarar vermiştir. Tedbir alınmazsa, yıkılması kaçınılmazdır.
Sivrihisar' da, ZAİMOĞLU KONAĞI, KİLİSE, TARİHİ SAAT, bazı evlerin, Restorasyon yapılmış. Restorasyonu yapılan Kurşunlu Cami'in de ise restorasyon hataları var. Ayrıca KİLİSE' nin, Restorasyon çalışmalarına 1.368.0000 TL harcanırken, Sivrihisar'da, pek çok tarihi eserin, özellikle de ULU CAMİ' nin Restorasyonunun, yapılmaması dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de. Oysa ULU CAMİ' nin, Restorasyonu için, gerekçe gösterilen, Ulu Cami önündeki dükkânlar, boşaltılmış, yıkım bekliyor.
Sivrihisar'da, "KİLİSE" hariç, İlçede yapılan, diğer Selçuklu ve Osmanlı eserlerinin, Restorasyon çalışmaları gelişigüzel yapılmış, Özellikle de Çardak hamamındaki Cami'de, duvar yüzey kaplamasında dökülme, duvarlarda çatlak, su sızıntısı ve çatının yapısında Restorasyon hataları var. Sivrihisar'daki, Restorasyonu yapılan tüm tarihi binalarda, Restorasyon aşamasında ve sonrasında, nasıl denetim yapılmış, bilinmez ama denetimin gerektiği şekilde yapılmadığı da binalardaki Restorasyon hatalarından bellidir.
Yalnız Sivrihisar da mı?
Eskişehir'deki, Kurşunlu Külliyesi' nin Restorasyon çalışmaların da aynı aksaklıklar var. Nitekim Sayın Prof. Dr. Nedim Ünal' da, kaygı duyan insanlarımız arasındadır. Nitekim göndermiş olduğu e-mail de, "...500 senedir, sağlıklı bir şekilde gelmiştir. Ne var ki, bu muhteşem "eser"in üç sene önce başlatılan saçma-sapan, baştan savma, takipsiz ve kontrolsüz Restorasyon çalışmaları sonucunda, birçok yeri tahrip edilmiş; adeta tarihî eser kimliği ortadan kaldırılmak istenmiştir. Her zaman, Restorasyon faaliyetlerinde haklı olarak ince eleyip sık dokuyan, hatta bazen insanı âdeta bıktıran Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, bu konuda anlaşılmayan şekilde tamamıyla duyarsız davranmış ve âdeta bu tahribatlara göz yummuştur. " demiştir.
Şu bir gerçek ki devletin, Restorasyona ayırdığı para, yıpranan ve dökülen yapıların, onarımına yetmiyor. O nedenle de Devlet, tarihi eserlerin Restorasyonu için, ihale formülünü devreye sokuyor. Projesinden ve uygulamasına, anıtın Restorasyonuna ait, hemen her şey, ihaleyle, müteahhidin ellerine bırakılıyor. İhaleleri, en düşük fiyat veren firma kazanıyor. İhaleyi alan müteahhit, herhangi bir bina yapar gibi, restorasyon yapıyor. Daha çok para kazanmak için, ucuz malzeme kullanıyor, restorasyon uzmanı bulundurmuyor, kalifiye eleman yerine, gündelikçi, inşaat işçisi çalıştırıyor.
Oysa tarihi eser zengini, İtalya'da Restorasyon çalışmaları, büyük bir titizlikle ve dikkatle yürütülüyor. Her şeyden önce, devlet, inanılmaz bir şekilde tarihi eserleri sahipleniyor. Orada da müteahhit firmalar devrede ancak devlet, bir an olsun, işin ucunu bırakmıyor İtalya'da restorasyon, hem devlet, hem de sanat ve tarih çevrelerince, titizlikle değerlendiriliyor. Önerileri de mutlaka dikkate alıyor.
İtalya'da, Restorasyonu üstlenecek firmalar, sıkı bir araştırma sürecinden geçiyor. Devlet, onarıma talip firmaların, beş yıllık siciline bakıyor. Başarılı bulunmayan firma, ihalenin adını bile ağzına alamıyor. Ayrıca şirketin, Restorasyon çalışanlarının, mutlaka Ravenna, Roma ya da Florasan' daki üç uzmanlık okulundan, mezun olması gerekiyor. Her bölgenin, mimari, heykel ve resim gibi, farklı alanlarda kültür bakanlığına bağlı koruma danışmanları var. Danışmanlar, her yıl yapıların durumunu listeliyor ve bakanlığa, ne tür bir restorasyon gerektiği konusunda bilgi veriyor. Restorasyon projesini, bakanlık hazırlıyor ve ihaleye çıkılıyor. Restorasyon aşamasında da sürekli takip ediliyor.
Türkiye' de öyle mi?
İTALYA ÖRNEK ALINMALIDIR
Eskişehir Milletvekillerinden Sayın Fahri KESKİN, Sayın Orhan KESKİN, Hayırsever insanımız, Sayın Tayfur BAYAR la birlikte, Sivrihisar ın, Çardak Hamamı na ve Sivrihisar daki tarihi yerlere, ziyarette bulunduk. İlk ziyaret...