Özellikle ikinci yarısını çok başarılı oynadığımız Gençler maçını rahat bir şekilde kazandık. Bunda Sezer, Tello, Erkan ve Burhan dörtlüsünün rakip orta sahayı aralarındaki paslarla dantel gibi örmelerinin rolü fazlasıyla büyüktü. Topun ayaklarına çok yakıştığı bu fantastik dörtlü kıvrak çalımları ve yüksek yüzdeli pas trafiği ile oyunun kontrolünün bizde kalmasını sağladıkları gibi rakibin maçın hiçbir bölümünde üstünlük kurmasına da izin vermediler. Çok uzun zamandır böyle uyumlu bir orta sahamız olmamıştı. Biz seyrederken zevk aldık, onlarda sahada bu keyfi yaşamışlardır muhakkak. Oyun kalitemizin artmasına, futbolcularımızın istekli ve hırslı oyununa bakarak devre arasındaki hazırlık döneminin oldukça iyi geçirildiğini söyleyebiliriz. Bu sebeple Bülent Hocamızı ve yardımcılarını kutluyoruz.
Fantastik dörtlümüzü överken bir sıkıntıyı yazmadan geçemeyeceğim. Rakip sahada istediğimiz gibi at koştururken maalesef ceza sahası içinde verimli ve üretken olamadık. En uçta tek forvet olarak oynayan gol umudumuz Batuhan için değişiklik tabelası kalktığında aklımızda kalan tek bir pozisyonu yoktu. Sahada Batuhan'ı seyrederken aklıma İbrahimoviç geldi nedense. Barcelona, Eto'o+ para karşılığı transfer ettiği İbrahimoviç'den bir türlü yararlanamamıştı. Baktı ki olmuyor gidip Valencia'dan 40 milyon euro'ya David Villa'yı aldılar. Devamlı ayağa kısa paslarla oynayan Barca'nın sistemine uyamadı İbrahimoviç. Buna karşılık Villa, Pedro, Bojan Krkic gibi ufak tefek ama ayağına hakim, hareketli, hızlı ve en önemlisi sistemle uyumlu forvetlerle istediği başarıyı yakaladı Barca. Bizde nihayet özlediğimiz paslı, yaratıcı ve seyir zevki veren bir futbol oynamaya başladık. Ancak bu sistemin ucundaki forvette seyredeni rahatsız eden bir uyumsuzluk var. Batugol bu sistemin ucundaki forvet olmak istiyorsa kendi oyun tarzını ciddi olarak gözden geçirmek zorunda ve bence sağa sola kızacağına sistemin bir parçası olmaya çalışmalıdır. Bu konuda kendisine yardımcı olacak kişi ise "gol kralı" unvanlı Bülent Hocamız olacaktır elbette.
İkinci devredeki fikstür ilk yarıya göre daha avantajlı olacak bizim için. Kendi sahamızda 9, deplasmanda 7 maç oynayacağız. Üstelik ilk yarıyı ligin dibinde tamamlayan Konya, Sivas, Buca ve Kasımpaşa ile kendi sahamızda karşılaşacağız. Düşme korkusu içindeki bu takımlarla kendi sahamızda karşılaşmak avantaj olarak değerlendirilse de yine de maç sahada kazanılıyor. Konya maçında galibiyet istikrarımızı sürdürmek için rakibin ligdeki konumuna aldanmadan ve rehavete kapılmadan oynamamız gerekiyor. Bu zor maçta can derdindeki bir rakibin sahada göstereceği sertliğe şimdiden hazırlıklı olmalıyız. Cezası biten Bülent Hocanın saha kenarında olacak olması bu maçtaki en büyük kozumuz olacak. Bülent Hocamıza tekrar aramıza hoş geldin diyerek futbolcu kardeşlerimize Konya maçında başarılar diliyorum.
İYİ BAŞLADIK
Özellikle ikinci yarısını çok başarılı oynadığımız Gençler maçını rahat bir şekilde kazandık. Bunda Sezer, Tello, Erkan ve Burhan dörtlüsünün rakip orta sahayı aralarındaki paslarla dantel gibi örmelerinin rolü fazlasıyla...